Jungwon Jay'in omzunda rahat bir şekilde uyuyordu ve Jay onu izliyordu. Bu mutlu ve sessiz an biraz uzun sürmüştü ama aniden açılan kapı yüzünden bu sessizlik yerini endişe ve korkuya bıraktı.
Jungwon uyanmıştı oluşan sesle birlikte. Jay ise onun elinden tutup sakin kalmasını sağlamıştı.
"Açlıktan ölmenizi istemeyiz, bu yüzden yemek getirdik."
Tepsiyi yere koyan adam konuşmaya başladı.
"Eğlenceli mi burası Jay?"
"Ne demezsin, çok eğleniyordum. Ama siz geldiniz eğlencem yarım kaldı."
Jay oturduğu yerden kalkıp kıyafetlerini elleri ile düzeltmişti.
"Eğer yarım kaldıysa biraz da biz ortak olalım bu eğlenceye değil mi?"
Babasının söylediklerine pek anlam veremiyor olsa da kollarını katlayıp onun üzerine doğru yürüdü. Yaklaşınca yumruk atmıştı adama. Ne yapacağını şaşırmış olan adam ise oğluna vurmaya çalıştı. Fakat yapamadı. Çünkü başı dönüyor ve odak noktasını göremiyordu.
"Ne demek istiyorsun? Şimdi seni eğlendirebilirim, ama istiyorsan."
Jay bunları söyleyip yerde yatan adamı etkisiz hâle getirdikten sonra diğerine yönelip başına vurmuştu. O da sendeledikten sonra Jungwon'un kolundan tutup açık olan kapıya doğru koşmaya başladı.
"Jay dur gitmeyelim, daha kötü olacak."
"Jungwon güven ve kendini bana bırak."
Kapıya vardıklarında bahçeye çıktılar. Jay panikle etrafı izliyor ve kaçmalarına yardım edecek bir şeyler arıyordu. Nihayet garajdaki arabayı gördü ve oraya doğru koşmaya başladı. Araba kilitli değildi ve anahtar içerisindeydi. Kapıyı açıp içeri girdiler ama babaları da koşarak geliyordu.
Tam yanlarına gelmişlerdi ki Jay gaza basıp uzaklaştı oradan. İki adam arkadan onları izliyordu.
"Başardık Woniem. Sana demiştim bana güven diye."
Jungwon sesli ve mutlu bir şekilde gülüyordu. İlk kez bu kadar güldüğünü gördü çocuğun Jay.
"Emniyet kemerini tak ve uzaklaşalım buradan sevgilim."
"Evet gidelim sevgilim."
Mutlu bir şekilde ilerliyorlardı ama Jungwon korku ile gözlerini açmıştı çünkü arkalarında bir araba onları takip ediyordu.
"Jay hızlanman gerekecek."
Arabayı süren çocuk şaşırmıştı.
"Neden Woniem?"
"Çünkü arkamızda bir araba bizi takip ediyor."
"Ne?"
Şimdi olaylar daha fazla karışmıştı. Arkalarındaki araba babalarınındı.
"Şimdi hızlanıyoruz Jungwon. Sıkı tutun."
Biraz daha hızlanmışlardı ama neredeyse yakalamak üzerelerdi. Jay hızla sağ taraftaki yola döndü. Oradan başka bir yola geçti, fakat yine kurtulamamıştı. Sonunda bir yol çıktı karşısına ve o hemen sağ tarafa döndü. Eğer dönmese duvara çarpacaklardı. Onlar şanslıydı ama arkalarındaki araba bunu görmemiş ve duvara çarpmıştı.
Araba paramparça olmuştu icindekilerin yaşaması olanaksızdı. İkisi de mutlu ama bir o kadar da şaşkın bir halde arabadan inip oraya gittiler.
Evet haklılardı. İçindekiler yaşamıyordu.
Jungwon'un babası arabada kanlar içinde yatıyordu, Jay'in babası ise direksiyona başını çok kötü çarpmış olması gerekiyordu. Çünkü başı parçalanmıştı.
Jungwon korku ile Jay'e sarıldı. O da karşılık verdi çocuğa. Kenarda öylece durup sakinleşmeyi beklediler. Suç onların değildi. Jay daha sonra polisi aradı. Polis olay yerine gelince durumu anlattılar.
İki ünlü iş adamının cenazesi şirket çalışanları tarafından yapıldı. Jungwon ve Jay cenaze törenini uzaktan izlemekle yetinmişlerdi.
Artık mutlulardı, çünkü onları engelleyen sorunlar ortadan kalkmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fear ~Jaywon
FanfictionÜmitsizlik onlar için bir hayattı. Yapmaları gereken tek şey ise sadece karşı çıkmaktı.