1.BÖLÜM: ''EVE DÖNÜŞ''

165 10 1
                                    

Birinci bölüm ile karşınızdayız.Keyifli okumalar ☘️

Keyifli okumalar ☘️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍁

Bir yer var,biliyorum,
Konuşamıyor,diyemiyorum.
O yere gelince yutkunuyor,susuyorum.
Ben hâlâ sana sevdalıyım,
Hep seni,tek seni sevdim, diyemiyorum.

Bir bahaneyle çekip gittin,
Ve ben sana söyleyemedim,diyemedim,
Kızamadım,sitem edemedim.
Dudaklarımdan bir çift ateş döküldü,
Benim tek suçum sevmek,
Senin tek suçum sevilmek.

~Ahmet Öztürk~
🍁

8 YIL SONRA

'Bazı bitişler;bitiş değil,başlangıçtır' derdi dedem.Haklı olduğunu anlamam yıllarımı aldı ama haklıymış. Bitişin ardında yalnızca anılar kalır ve anılar ile başlangıç yapılır.İyi,kötü farketmez;anılar her daim can yakar,unutulmaz.Yapılacak başlangıç,kişinin hatırasında iyi ve kötü olarak saklanılmış anılarına bağlıdıydı kördüğüm gibi. Başlangıç bir uçurtma ise hatıralar o uçurtmanın ipi görevini üstlenirdi lakin unutulmamalıdır hatıra ipini sıkı sıkı tutan bir de el vardır.

Kaderinin yazıldığı sayfayı kapatıp yeni,bembeyaz ve tertemiz başka sayfa açsa da insan,çevirse de sayfayı,bir ayrıntı var görmezden geldiği.
Açtığı temiz sayfa;çevirdiği,eski sayfa ile aynı defterde.Elinde tuttuğu kalemin
mürekkebi;kapatmak,yok saymak istediği o sayfaya çoktan bulaştı.Şunu anla;
Hiç kimse tam anlamı ile bir başlangıç yapamaz çünkü yok saymaya çalıştığı geçmiş ve istediği gelecek her adim aynı yerde;zihninde.

Şimdi elimde sıkı sıkı tuttuğum valizimle yıllar sonra tekrar bu mahalleye dönmek yeni bir başlangıç mı yoksa hata mı olacaktı benim için?Bilmiyordum fakat bildiğim bir şey vardı.Yeni bir başlangıç yaptığımda aslında daha bitişi bile yapamamıştım.Zira zihnimin tozlu raflarından aşağı inen,sürekli değişen sahneler geçmişi önüme sermiş ve unutmayı başaramadığımı bana kanıtlamıştı.

Ayrıca göğüs kafesimin içinde,sol yanımda yer alan kalbimin yüksek desibelli atışı,onu da unutmayı beceremediğim fazlaca belli ediyordu.Oysa gidişimin nedeni,yumruğumun boyutundaki yüreğime sığmayıp taşan adamdı.Maksadım unutmaktı ama görüyordumki gönlüm onu silmeyi bile denememiş,hasretiyle daha da derine kazımıştı.

Ciğerlerime derin bir nefes doldurdum.Tırnak uçlarımdan başlayarak saç diplerime kadar bedenimi saran heyecanın sebebi;onu yıllar sonra yeniden görecek olmam mıydı yoksa sıcacık ilişkilerin,samimi insanların,rengarenk evlerin barındığı;gönlüme pranga bağlamış bu mahalleye geri dönmüş olmam mıydı?

İkinci seçeneği tercih ederdim lakin cevabın birinci seçenek olduğunu inkar etmek yalnızca kendimi kandırmak olurdu.

Gözlerim mahallenin girişine konulmuş tabelaya takıldığında gülümsedim. 'Hilal Mahallesine hoş geldiniz.'  Özlemiştim burayı,çocukluğumu,evimi,komşularımı,onu.

LAYEMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin