Sonunda gelebildik.Buyrun efendim,sizi benimkilerle baş başa bırakıyorum.Keyifli okumalar o hâlde.
🍁
Okul,ders saati içerisinde olması sebebi ile derin bir sessizliğe bürünmüşken derste olmayan birileri vardı:Yaprak ve Burçe.
İki arkadaş derste değil,müdürün odasındaydı.İkisi de sus pus olmuş,oturtuldukları koltukğa iyice sinmişlerdi.Başlarına gelecekleri düşünüyorlardı.
Yaprak tedirgince ofladığında Burçe arkadaşının elini tuttu,parmaklarını birbirine kenetledi ve güven vermek ister gibi hafifçe sıktı.O da endişeliydi.
Yaprak sadece kendisinin korkmadığını,Burçe'nin de korktuğunu biliyordu.Okul müdürünü kontrol ettikten sonra yanındaki kızın kulağına yaklaştı. ''Sakin ol,daha önce nasıl kurtulduysak,bu seferde öyle kurtulacağız.Azarlar ve gönderir.'' Tabii içinden 'yani inşallah' demeyi de ihmal etmedi.
Okul müdürü kel başını sıvazlayıp boynundaki kravatını gevşetti. ''Okul banklarını boyamak ne demek?Kızım sizin işiniz,gücünüz yok mu?''
''Öğrenciyiz biz.İşimiz nasıl olsun,daha okuyoruz.'' Yaprak'ın söylediklerini destekledi anında Burçe. ''Doğru söylüyor,gücümüz de yok ama babam çok güçlü benim.O gelsin isterseniz müdür öğretmenim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAYEMUT
Novela Juvenil"Öyle uzun zamandır,çocukluğumdan beri benimle bu içindekiler,sanki benimle birlikte onlar da büyüdü. Evlerimiz arasında birkaç metre olsa bile gönüllerimiz arasında dağlar,yollar,yıllar kadar mesafe vardı ve bu diğer mesafeler gibi aşılabilir bir u...