20. bölüm

763 67 9
                                    


Onlarla şu an uğraşamazdım izlesin izliyeceklerse de onlar kim  kafamı karıştırıyorlardı kafamı iki kere yana salayarak kendime geldim ve zazora baktım bu iş fazla uzamıştı.

Albay "Asla kışkırtma onu yakında bitecek herşey" dedi bana bakarak o babacan bir albaydı hatta manevi babam sayılırdı onu çok seviyordum albayım olarakta babam olarak ta ama malesef onun sözünü dinleyemezdim.

Kafamı iki yana saladım ve durgun bir ifadeyle malesef ki dedim tabii ki dudaklarımı oynatarak o sırada Albayın sesi kesilmişti hala konuşuyordu ama sesi gelmiyordu.

Zazor birden gürlemeye başladı "Burdaki Asker Nerde Bunlar Eksik Hemen Bana Onu Bulun! " dedi bende sırıtarak

"Günaydın ama geç uyandın" diyip kahkaha attım timde bu durumundan zevk alıyorlardı o sırada zazor kızaran suratı ile Yiğit'e yaklaştı ve bir yumruk geçirdi yüzüne.

○●○

Dahada sinirleniyorum sanki tüm duavarlar üstüme geliyordu öfke içimi ele geçirmişti hakimiyet kalmamıştı şu an kendimi kontrol edemiyordum sadece düşün.

Tim arkadaşlarım kanla kapalıydı suratları bu sefer daha demin yaşananlar Tem tersine gitmişti onlar dayak yiyor ben ise itleri kışkırtmaya çalışıyordum itlerin dikkatini çekmeye çalışıyordum.

Kolumdaki bazı kanlar kurumuş bilincim yarı açıktı baya bir kan kaybetmiştim ama ben şu an bencilik yapıp kendimi düşünemezdim.

Şimdi diyebilirsiniz ne benciliği şaçmalama eğer şimdi ben ölürsem benle birlikte dört kişinin hayatı kayacaktı ya da onları kurtaracaktım ve büyük olasılıkla kan kaybından ölecektim.

Tabii ki ilk seçeneğin olması için uğraşacağım kafam hala eğik değildi ama kapalıydı gözlerim, gözlerimi açtım etrafa baktım ve gene timimim kanlı halini gördüm. Hızlı ol berk, hızlı ol.

Birden inleme sesi gelince o tarafa odaklandım en çok Yiğit'e yüklenmişti ve acı dolu seste yiğitten gelmişti.

Kızaran gözlerim içinde kararmaya başlayan göz bebekleklerim. Hissetmeye başlamıştım içimdeki saf öfkeyi.

Sesimi yükselterek konuşmaya başladım "zavvalı Zazor eğer bir daha içmizden birine dokunursan seni şuracıkta öldürüm" dedim baya bir sakinlikle ama sesim tonu sakin değildi.

Ben sakin kalınca korkmalıydı benden bu da onu çok iyi biliyorduk adamlarına baş emri verdi ve hepsi teker teker kapıdan dışarı çıktı zazor ise küçük bir yaramaz çocuk gibi eline silahını alıp hızlıca Yiğit'in karnına sıkıp cebine koydu.

Bir dakkika gözüm seyirmeye başladı elimi iyice gevşetmeye başlamıştım.

._Yazarın Anlatımıyla_.

Kahverenginin en koyu rengi olan gözleri daha da koyulaşmaya başlamıştı. Kan çanağı olan gözleri ile etrafa  korku salıyordu ve baya fazla sakindi ondan beklenecek şekilde.

Hala kayıt altındaydılar tek değişen şey ise sadece ekran karşısındakilerin harabe olmasıydi kimisi  gözlerinden birkaç damla akarken kiminin göz  yaşları ise sel oluşturacaktı.

Son hamle o son dokunuş Nil'in sabrını taşırmıştı Nil ellerinimdeki zincirleri iyice kırmaya çalışıyordu ve o öfkelenince onu durdurabilecek tek bir şey yoktu şu ana kadarve olacak gibide görünmüyordu. 

Belki bir papatya evreni...

Nil üst düzey bir sinir hatasıydı eskiden ama tedavilere yanıt verdiği için hastalığı sona ermişti taki şimdiye kadar şimdi ise karşınızda sadece Nil yoktu karşımızda bambaşka bir Nil vardı, Nil 10 yaşına dönmüştü, sinirlerine hakimiyetini kaybediyordu ve tam şu an zazorun işini hemen bitirmek istiyordu.

En sonunda kopan zincir kaosun başladı yer oluyordu tam olarak.

Kanayan el bilekleri kansızlıktan bayılanlar, Nil'e gururla bakanlar, sadece izleyenler ve en önemlisi gözü kara bir Nil.

Nil hızlıca zazorun üstüne atladı ve onu dövmeye başladı. Bu hırsla değil bir adam bir ordu devirebilirdi. Zazor ise bir yandan dayak yerken bir yandanda silahına ulaşmaya çalışıyordu. Zazor silahı alıp bayılmasın sınırlarındayken son gücü ile tetiğe bastı ve küçük bir mermi Nil'in karnına saplandı.

Nil aldığı darbeyi görmezden gelmeye çalışarak hızlıca silahı aldı ve masadaki işgence aletlerine baktı. Birkaç çakı ve Bıçak alıp kapıya doğru ilerledi çatışma sesleri ise gelmeye başlamıştı destek gelmişti Berk en sonunda başarmıştı.

Desteğin geldiğini fark eden Nil hızlıca timine döndü ve bir kaç parça kıyafet parçasıyla yaralarını sarmaya başlamıştı timinin ama kendisi kan kaybından bayılmıştı.

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

Fikirleriniz ------>

Askeriz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin