Are you my soldier?

4. Beginning of relationship (M)

Ertesi sabah başım çatlayacak gibi ağrıyordu ki LuHan gelip soğuk su döktü yüzüme.

"Lan! Dondum."

"Don hatta öyle bir don ki yüzyıllardır açılamayan buz devrinden kalma mağara adamı ol sen kanka."

"Ne diyorsun Jongdae?"

"Diyorum ki dün geceden sonra ChanYeol komutan seni öldürmeye gelecek."

"Mısır komutanı olup adamı öpmek nedir Baek?!"

Dedi Hyunjin. LuHan ise beni ıslanan yastığımla dövüyordu.

"Ben sana içme dedim başımın derdi!"

Diye LuHan söylenirken ben o anda kesik kesik de olsa bir aydınlanma yaşadım. Hatta var ya kafamda çizgi filmlerde ki gibi ampul bile yandı. Dün gece Mısır kralı olmuştum, ChanYeol komutana hakaret edip bir de adamı öpmüştüm. Yataktan kalkıp gidip KyungSoo'yu sarstım.

"KyungSoo sen en mantıklı olanımızsın. Lütfen söyle bana ben o haltı yemedim de."

"BaekHyun sallayıp durma! Ve evet o haltı fazlasıyla yedin. Hatta Jongdae ve Taemin videoya aldı."

Dedi. Onu bırakıp sinirle Jongdae'ye baktım.

"Lan hain! Hep arkadaş diyoruz sen kalleş çıkıyorsun! Seni dağ yürüyüşünde yılan soksun Jondae! Sonra da üstüne ayı atlasın da yemeklerini çalsın!"

Diye bağırdım arkasından. LuHan'a baktım.

"Elden bir şey gelmez mi be Lulum? Hatta var ya biz kaçalım askeriyeden?"

"Salak salak konuşmayın nereye kaçmayı düşünüyorsunuz?"

Diye duyduğum erkeksi ve hafif "s'leri" peltek söyleyen komutan SeHun'dan başkası değildi. Ona döndüm ve gülümsedim.

"Olur mu hiç komutanım ben o zaman kaçayım siz alın LuHan'ı tepe tepe kullanın."

Dedim ve LuHan'ı ittim hafif ona. Ama bizim fırsatçı onu sert itmişim gibi adamın göğsüne yapıştı. Bu komutanın da bizimkine zaafı var ondan kaçamazdım. Batan gemiden kaçmak gibi düşünmeliydim tayfa ve yüklerden kurtulmalıydım.

"İyi misin LuHan?"

"İyiyim SeHun komutanım başım döndü bir anda."

Dedi. Onlar sanki film çeviriyordu 'aşk' temalı benim ki gelirse eğer 'gerilim' temalı filmin efsanesi olacaktı.

"BaekHyun sen git duş al hala alkol kokuyorsun ve giyinip direk ChanYeol'un odasına git. Hayır bana öyle bakma seni hiç saklayamam."

Dedi. LuHan'a döndü sonra ve bir öksürük ile hafifçe itti LuHan'ı göğsünden.

"Sen de benimle geliyorsun evrak işleri için yardım edeceksin."

Dedi ve önden gitti. LuHan da anne ördeğini takip eden yavru ördek misali gitti. Çocuklara baksam da hepsi sanki vedalaşır gibi bakıp banyoya itti beni...

ChanYeol komutanın ilk kez odasına girmiştim adamın yatak odasıydı burası çalışma odası da değildi. Etrafa bakarken masanın üstünde ki defter ilgimi çekti ki ChanYeol komutan geldi o sırada adamın yeşil tişörtü ter içindeydi ama rahat bir şekilde sandalyeye oturup sigara yaktı.

"Otur asker."

Dedi. Onun komutu ile saatlerdir ayakta durduğum için oturunca bacaklarımın ağrıdığını anladım. O sigarasını içerken öne eğildi bacakları aralık ve dirsekleri de bacaklarının üstündeydi.

"Dün geceden sonra cesaretin gitmiş gibi?"

Dedi. Utanarak yere bakarken o ise güldü ben kafamı kaldırıp bakınca ise sigarayı bana uzatıp tutmamı istedi baş hareketi ile. Elimi tutup sigarayı parmaklarım arasına koyunca ayağa kalktı ve bir anda üzerini çıkardı. Geniş sırtına bakarken bana dönünce ise terli ve kaslı bedenine baktım adamın askeri künyesini bile ilk kez görmüştüm. Vücudu kesinlikle mükemmeldi hatta yağ oranı bile neredeyse yok gibiydi.