Yeonjun ben konuşamadan bir anda bana koşup sarılmıştı. Ben de ona sarıldım sıkıca ki gülümseyerek geriye çekildi.
"Baekkie seni burada göreceğim hiç aklıma gelmezdi."
"Benim de. Çok ünlü bir idol olduktan sonra göremem zannederdim seni."
"Ben hala aynı lisedeki çocuğum. Biz aynı liseye gittik Seoul sanat okuluna. Hatta BaekHyun da o zamanlar okul müzikalindeydi."
Dedi. Güldüm ve ardından da ondan biraz uzak durdum.
"Evet, güzel zamanlardı. Sana benimle beraber idol ol demiştim ama kabul etmedin. Askerliğin bittikten sonra bir kez daha denersin olmadı."
"Yeonjun-ah pek ilgilenmiyorum bu konuyla."
"Menajerimiz o zaman seni görmesin şirket kartını vermek için seni darlar."
Dedi. Dediğine güldüm. Çocuklar bize şaşkınlıkla bakarken JunMyeon komutan gülümsedi.
"Madem tanışıyorsunuz o askeriyeyi sen göster sonuçta bütün idoller askerlik için buraya gelir."
Dedi. Yeonjun bir an gerindi ben ise omzuna vurdum hafifçe.
"Korkma daha çok var senin askerliğine."
Dedim. O ise güldü ve siyah saçlarını karıştırdı, kulağındaki piercing küpeleri ve kıyafetleriyle çok hoştu. Beyaz bir bisiklet yaka atlet, üstüne siyah deri ceket ve altına da kot pantalon giymişti.
"Daha şık olmak isterdim ama bence en uygun kıyafet de buydu."
Dedi. Gülümsedim ve sorun değil dedim. JunMyeon komutan gidince ben de Yeonjun'a etrafı gezdirdim. Akşam olacaktı konser ve ben çok heyecanlıydım.
"Onlar da insan BaekHyun. Soobin, Huening Kai, Beomgyu ve Taehyun hepsi normal insan. Beni görünce bu kadar heyecan yapmadın, kırıldım bak."
Dedi. O surat asınca yanaklarına ellerimi koyup sıktım.
"Küçük Yeonjun'umuz kırıldı mı bize? Kıyamam sana ben ama."
Dedim. O ise sızlanıp kaçmaya çalıştı. Onun koluna girip etrafı gezdirdim ona. En son bahçede otururken ChanYeol'u gördüm elindeki dosyaya bakarken kaşlarını çatmış ve ağzındaki sigarayı içerken çok çekiciydi. Yanımda Yeonjun olmasa kucağına kurulur ve onu öperdim.
"Şu elemanın sıkıntısı nedir? Buraya oturduğumuzdan beri bakıyor."
Dedi. Ona sen de ters gitme, ChanYeol'un tersi zaten çok pistir diyemedim. ChanYeol yanımıza gelmiş ve sigarasını ağzından çıkarıp atmıştı.
"Selam ver asker!"
Dedi bana. Hemen ayağa kalkıp selam verdim ki bana baktı.
"Kim bu se-... Selvi ağacı kılıklı uzun boylu kişi?"
Dedi. Adım kadar emindim ki bana 'sevgilim' diye seslenecekti. Geçenlerde de JunMyeon komutanın yanındayken 'bebeğim' demişti ve sonra herkes ona şaşkınlıkla bakarken o da TaeHyung'a dönüp 'bebeğim' demişti. Ağzına takıldığı için herkese böyle seslenmiş ama dalga geçen olursa belasını okurum demişti.
"Komutanım bu Yeonjun kendisi TXT grubundan idol ve benim eski bir arkadaşım."
"Sadece arkadaşı değil, kardeşi gibiyimdir."
Dedi. ChanYeol yine de ters bakmış ve uzatılan eli benim ısrarlı bakışlarım yüzünden sıkmıştı.
"Memnun oldum. Askerime ihtiyacım var ve sizin de akşam konseriniz olduğuna göre daha sonra gelebilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Are you my soldier?
Fanfiction"Komutan ChanYeol ve askeri BaekHyun. Belki askerim olabilirsin belki de daha fazlası?" TÜM HAKLARI SAKLIDIR