11. ChanYeol and fire problem

44 2 4
                                    

ChanYeol ile konuşmayalı uzun zaman olmuştu hatta belki bir ay belki iki ay bu süre de eğitime odaklandım. O mor saçlı çocuk ortada yoktu hatta geceleri kalıyordu odasında ama yine de hayatında olduğuna emindim. Koşu bandında en yüksek hızda ilk on dakika bizi koşturdular ve ardından da duvara tırmandık. Şimdi dinlenirken dışarıya çıkmıştık ki denizi görünce içim kötü oldu. Changbin omzumu dürtüp yüzüme baktı endişe ile.

"BaekHyun iyi misin?"

Dedi. Denizi gördükçe kötü oluyordum ve nefesim tıkanıyordu ama kafamı salladım sadece. ChanYeol hepimize bakmış ve eğitimi açıklaması için Bangchan komutana bırakmıştı bizi.

"Denize elinizdeki silahlarla gireceksiniz ve o ağır ceketlerle. İlerideki kırmızı bayrakları alıp kıyıya döndükten sonra bugünlük dinlenebilirsiniz."

Dedi. Önce sıra ile LuHan ve Jongdae yarıştı sonra Hyunjin ve Minho ardından da Jimin ve JungKook ve en son da sıra bana gelmişti. KyungSoo bana bakarken ben ise silahı sıkıca tutup sırtıma astım ve denize girdim. Titriyordum ve korkuyordum her soğuk suda ilerleyişimde daha kötü oluyordum. Suda yüzerken hızlıydım ve bayrağı alana kadar derine geldiğimi fark etmemiştim. Aklıma anılar gelince kulaklarımı kapattım ve ayaklarımı aşağıda hareket ettirsem de yeterli gelmiyordu. KyungSoo yanıma doğru gelirken bağırdı kıyıya doğru ve ben ise bilincimi kaybetmemek için kendimle savaştım. Bir süre sonra yanıma biri gelip kendine çekti ama dişlerim birbirine vuruyordu. Soğuktan mı yoksa geçmişin korkunç anısı yüzünden mi bilemiyordum. Bana sarılıp kıyıya doğru çekti ve kıyıya gelince sıkıca sarıldım bana sarılan kişiye.

"Havlu getirin ve Yongbok doktoru!"

Diye bağırdı. Sesi endişeliydi ve yüzümü avuçları arasına alınca ancak o zaman görebildim kurtarıcımın yüzünü. ChanYeol bana korkuyla bakarken sarıldı sıkıca ve kulağıma fısıldadı.

"Ben aptalım. Sen anlattın ve ben unuttum çok özür dilerim BaekHyun."

Dedi. Ona sarıldım sadece ve omzuna sakladım yüzümü. Üzerime havlu örtünce ChanYeol havluya sarıldım.

"Hipotermi mi? Ne oldu birden komutanım?"

Dedi Bangchan. ChanYeol ise bana baktı ve sarıldı yeniden.

"Travmatik."

Dedi. Vücut sıcaklığını benimle paylaşıyordu ve beni ısıtmak istiyordu iki aydan fazla bana soğuk olan adam şu anda benim için endişeliydi. Yongbok doktor gelip beni muayene ederken en son tansiyonuma da baktı.

"Kalp atışları çok yüksek. Bir şeyden korkmuş olmalı. Bugün dinlenmesi gerekiyor komutanım."

Dedi Bangchan'a dönüp. O da ChanYeol'a baktı ve onay alınca kafasını salladı.

"Ben yardım edeyim komutanım?"

Diye uzandı Bangchan ama ChanYeol kendine çekti.

"Gerek yok. Benim odamda ısınsın biraz. Şu anda şokta hala ve kendine gelmesi gerek. Bangchan diğer eğitimlere geç."

Dedi ve beni kucağına alıp gitti. Koridor geçip odasına gelince bile konuşmadı ben sandalyesinde otururken yatağına vurdu.

"Buraya otur."

"Böyle iyiyim teşekkür ederim komutanım."

Dedim. Sıcak elektrikli soba karşısında ısınırken iyi gelmişti. Bana dolabından kıyafet çıkarıp yanıma gelince geriye çekildim.

"Ben kendim giyerim komutanım."

"BaekHyun saçmalama da gel. Görmediğim vücut mu?"

"O biz birlikte olduğumuz zamandı. Şimdi biz hiçbir şeyiz."

Are you my soldier?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin