"Gitmek yok. konuşucaz."
Torao elimle tuttuğum bileğine baktı ardından tam gözlerime kitlendi.
Torao : " Seni dinleyeceğim ama ilk önce bileğimi bırakmaya ne dersin? Gitmiyorum hiçbir yere."
Haklı olduğunu düşünüp hemen bileğini bıraktım ve tam karşısına geçtim. Ellerimi belime yerleştirdim ve kaşlarımı çatıp sinirli gibi gözükmeye çalıştım.
"Senden bir açıklama istiyorum torao!"
Torao sinirli duruşuma kaşını kaldırdı.
Torao : "Neyden bahsediyorsun ?"
" Sabah karsilastiktan sonra ace sana ne söyledi?"
Torao gözlerini kaçırıp başka bir tarafa odaklandı.
Torao : " Birşey söylemedi. Demesi mi gerekiyordu?"
Ace'in toraoya birşey dememesinin imkanı yüzde sıfır. Bana yalan mı söylüyor bu?
Toraoyla aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi kapattım. Benden uzun olduğu için ayak uçlarimla kalkabildiğim kadar havaya kalkıp yüzüne yaklaşmaya çalıştım.
"Gözlerini kaçırma sadece bana bak. Ve yalan söyleme."
Torao nefes verip başka tarafa bakmayı bırakıp kafasını bana çevirdi. Yutkundugunu gördüm ama hala o ciddi ifade ile yüzümü inceliyordu.
Torao : "Sana yalan söylemem için bir nedenim yok."
"Ama benden nefret etmen için de bir neden yok."
Torao ciddi ifadesini bozdu ve şaşkınlıkla gözlerini açtı.
Torao : "Ne? Nefret etmek mi?"
Tam ace'in bana dediklerini söylemek için ağzımı açıcakken arkadan bir ses toraoya seslendi.
Bu kişi toraonun genelde hep takıldığı kiddi. Büyük ihtimalle yakın arkadaşlar yani öyle görünüyor dışarıdan.
Kid elleri cebinde keko bir biçimde gelip bana baktı ve hızlıca baştan aşağı süzüp gözleri toraoya kaydı.
Kid : "Keçiciğime bakmaya gelmiştim de..."
Sırıtıp göz kırptı.
Kid : " Bakıyorum da koçum işleri ilerletiyor ."
Parmak uçlarimla durmayı bıraktım ve kide bir bakış atip yeniden sinirli bakışımla toraoya doğru kafamı kaldırdım.
Ben ona bakiyorken o kide siktir git dermişcesine bakış atıyordu.
Evet siktir git dermişcesine...Ve gerçekten çok çekiciydi.
Kid toraoya bakıp siritmaya devam ederken sırtını arkasindaki ağaca yasladı ve bizi izlemeye koyuldu.
Sanki burda napiyoruz da izliyor bizi..
Torao : "Git."
Kid : "Yo."
Torao : "Git dedim."
Kid : " Hayır."
Torao : "Sabrımı taşırma kid."
"Neden gitsin ki? Bir zararı yok ."
Torao gözlerini kidden bana çevirdi bakışlarını. Birkaç saniye öylece gözlerimin içine baktı ve çekici yüzünü yüzüme yaklaştırıp nefes verdi.
Torao : "Söyle bakalım mugiwara-ya. Neden senden nefret ettiğimi düşündün?"
Ace'in bana dedikleri dışında diyebileceğim herhangi birşey yoktu.Bana tanıştığımız günden beri nefret dolu gözlerle de bakmadı.Ace de bana yalan söylemez ama.
Kahretsin...neden bunu bukadar kafaya taktım ki ben?
" Ace söyledi."
Torao : "Ne söyledi? Benim senden nefret ettiğimi mi?"
Torao hafifçe kıkıdamaya başladı. Sanki dalga geçiyor şuan da benimle.
"Yani...tam olarak öyle söylemedi.Senin beni arkadaşın olarak görmediğini söyledi bende senin benden nefret ettiğini düşündüm sonra sormak istedim... sonuçta değer verdiğim bir arkadaşımsın."
Yüzünden siritmasini sildi ve duruşunu dikleştirdi. Torao sanki sırrı ortaya çıkmış gibi donup kaldı şuan da. Göz ucuyla Kide baktım. Kahkaha atmamak için kendini sıkıyordu şuanda. Torao gözlerini kide çevirip öldürücü bir bakış attı.
Kid bakışı siklemeyip büyük bir kahkaha patlattı.
Buna ney bukadar komik gelmişti? Ciddi ciddi benle dalgamı geçiyor bunlar.
Torao sağ elini alnına koyup ovuşturmaya başladı.
Torao : "Gülmeyi kes."
Hala gülmeye devam etti.
Kid: " Sen... Gerçekten de PUHAHAHAHAHAH..BU SONUCAMİ VARDİN LUFFY."
Başka hangi sonuca varabilirmişim gibi sanki...
Torao kidi susturmaya gidicekken hızlıca kolundan tuttum ve geri bana bakmasını sağladım.
"Bana hala cevap vermedin!"
Torao : "Bırak kolumu mugiwara-ya."
"Birakmicam torao. Tek bir cevap istiyorum senden."
Torao kolunu sinirle çekmeye çalışıyordu ama tüm gücümle tutmaya devam ettim. Zayıf olabilirim ama güçlüyümdür de.
Artik Sabri kalmamış bir ifade ile yakamdan yakalayıp beni kendisine çekti.
Ve duymaya hazır olmadığım o cümleyi söyledi.
Torao : "Evet... Senden nefret ediyorum."
Kid anında gülmeyi kesti.
Bunu biliyordum...Biliyordum ama yalan olmasını umdum. Ace'in bana yalan söylemesini umdum. Ace'in yanlış anlamış olma ihtimalini umdum.Senden nefret etmiyorum demesini umdum. Neden bunları umdum inanın en ufak bir fikrim bile yok. Ama içim burkuluyor içim sızlıyor. Nasıl bir tepki vericem bilmiyorum. Birisi beni çeksin alsın şuradan.
Sesli bir şekilde yutkundum. Benle birlikte toraonunda yutkundugunu gördüm ama bu yutkunuş acı yutkunuşuydu... Dişlerini sıkıp sertçe beni ileriye itekledi. Aklımdaki düşünceler ve şokla beraber bedenimi kontrol edemeyip sendeleyerek geriye doğru düştüm.
Düştükten sonra kafamı hiçbir şekilde kaldirmadim cimenlige doğru boş bir ifade ile baktım sadece.
Kid : "Sen... Ne dediğinin farkında mısın?"
Toraonun ayaklarını gorebiliyordum sadece.Onun derin derin nefesler alıp verdiğini duydum. Ama nasıl bir yüz ifadesi takindigini bilmiyorum. Ve... Onun... Ayakları mı titriyordu? Ya da benim beynim artık hiçbir şey hissetmiyor ve gözlerim hiçbir şey görmüyordu.
Torao kidin yanına gidip ensesinden tutup sürüklemeye başladı.
Torao : "Canına okuyacağım şimdi senin."
Gittiler.Ve ben yerde gözlerim dolu bir şekilde oturuyordum.
Evet gözlerim doldu. O laf bana çok ağır geldiğinden şuan ayağa bile kalkicak halim yok.
Tek isteğim şu aptal okul gününün hemen bitmesi ve eve hızlıca gidip yatıp zibarmak.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my Sunshine / Lawlu
FanfictionHikayenin ana çifti Law ve Luffy tabii bunun yanı sıra diğer shipleri de ekleyeceğim hikayeye. İlk kitabım olacağı için hatalarım olabilir...