13-

120 15 67
                                    

Hasır şapkamı bulduktan sonra bir hışımla evden çıktığımda kendimi direktmen namı değer BİG MOM'ın kocaman evinin önünde bulmuştum.

Neden mi buradayım?

Tabiikide katakuriyi dövmek için.

Big Mom'ın çok fazla çocuğu vardı ve hepsi de birbirinden oldukça güçlü ve iriydi.Büyük ihtimalle buradan sağ çıkmam zor olucak ama bunu bilmeme rağmen bana ne olacağı umurumda bile değildi. Usopp Ve Namiye yaptıklarının bedelini ödeyecek ve Sanji ile ilgili olan evlendirilme olayını bizzat o koca ninenin önüne çıkıp konuşucaktım.

Evin önünde çok fazla güvenlik vardı. Güvenliklerle birlikte 70den fazla olan çocuğunu da hesaba katarsak... SANIRIM HEPSİNİ PATAKLAMAM GEREKİYOR. Daha fazla düşünmeden büyük kapının önünde duran iki tane iri adamın önüne geçip onlar daha tepki vermeden sağ ayağımla sağda duran adama ve sol ayağımla solumda duran adamların karnına oldukça sert bir şekilde geçirip içeriye daldım.

"KATAKURİ!!"

Zoro'nun Anlatımıyla

Hep birlikte Torao'nun evinden çıktıktan sonra ne yapacağımızı düşünmeye başladık. Ama ben bir türlü olaya adapte olamıyordum. Şu aptal aşçı yüzünden...

Gerçekten de evlenecek mi?

Kadınlara karşı ilgisinin çok yoğun olduğunun başından beri farkındayım ama neden bir türlü vazgeçemiyorum? Neden bir türlü kalbimden söküp atamıyorum? Tam herşey iyiye gidiyorken yeniden kavga ediyoruz. Ne yapmam gerektiği konusunda en ufak bir fikrim bile yok.

Kafamın içindeki düşüncelerle kendi aralarında konuşan tayfamın peşinden yürümeye devam ettim. Gözlerimi Sanjiye sabitleyip sadece ona bakarak ne yapmam gerektiğini düşünmeye başladım. Ve uzun zamandır düşündüğüm o şeyi yapmam gerekiyordu.

Başka yolu yok.

Ondan hoşlandığımı söylemeliyim.

Bu hisler aramızdaki herşeyi bitirse de doğru anı yakaladığım an duygularımı itiraf etmeliydim çünkü artık çok sıkıldım.

Kafamdaki düşünceleri yokeden Robinin sesi oldu."Zoro? İyi misin? Yürümeye başladığımız andan beri gözlerini kırpmadan Sanjiye doğru bakıyorsun." Gözlerimi hemen Sanjiden çekip duraksadığım da Robin de benimle birlikte durdu. "Belli oluyor mu?" dedim ve Robinin gözlerinin içine baktım. Robin elini omzuma koyup içten bir gülümseme sundu bana. "Ney hakkında bahsettiğini anlamadım ama bir kişiye takılı gitmemelisin." Kaşlarımı çatıp tam konuşacaktım ki Nami ve Usopp bize bağırmaya başladı. "Lan ne duruyonuz orda çifte kumrular gibi gelsenize." Nami Usoppun ayağına basıp fısıldadı.

Şu aptal...

Robin tayfaya dönüp "Siz önden gidin bizim zoro ile konuşmamız gerekiyor. Size yetişiriz." dedi ve elini omzumdan çekip elimden tuttuğunda şaşkınlığımı koruyamadım. "Gidelim daha sakin bir yere." tek kaşımı sorgularcasına kaldırdım ve "Burası da oldukça sakin bir yerdi aslında." dedim. Bana cevap vermeden sadece gülümseyip beni başka bir yere doğru sürükledi.

my Sunshine / LawluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin