11-

210 16 10
                                    

Arkadan banka doğru ilerleyip toraonun arkasında durdum. Şuanlık görüş açısında değildim.Tanrı aşkına ben niye geldim ki? Ne diyeceğim çocuğa onu bile bilmiyorum. Eğer şuan karşımda ki Zoro olsaydı çoktan düşünmeyip boynuna atlamıştım ve barışmıştık ama bu konu çok farklı Toraodan bahsediyoruz. Bana genelde soğuk bakışlar atan ama aslında içinde kocaman sevgi pofuduğu yatan çocuktan. Ne oldu da bana karşı kin besler oldu hala kafamı kurcalıyor bu düşünceler.

Torao : "Arkamda kalmayı mı tercih ediyorsun?"

Arkasında durduğumu farketmese mal derdim açıkçası. Daha fazla arkasında durmayı bırakıp bıkkın bir ifade ile yanına oturdum.

"Israrla konuşmak istediğin şey ne?"

Göz teması kurmaktan kaçınıp önümde kendi kendine sallanan salıncağa gözümü diktim.
Umarım bu park cinlidir de birkaç eğlenceli cinle tanışırım. Aklıma gelen olağanüstü fikirle sırıttım.
Cinlerle arkadaş olmanın zararı yoktu herhalde.

Torao : "Söylicem de...Sen neden salıncağa bakarak sırıtıyorsun?"

Sırıtmamı yüzümden silmeden toraoya bakıp yaklaştım.

"Düşünsene! Cinlerle arkadaşsın ve ne maceralar yaşıyorsun! En büyük hayallerimden birisi de cinlerle tanışıp nasıl ürediklerini öğrenip beni de cin yapmaları. Hani bi masal vardı...Prenses kurbağayı öpüp insan prense dönüşüyordu. Belki bir cin beni öperse bende onların türü olurum!"

Heyecanlı heyecanlı anlattıklarıma Torao şok içinde bakakalmıştı. Ne yani sizin böyle hayalleriniz yokmu? Ne var bunda şaşırcak? Hem cin olursam insanlar beni görmez ve tüm insanlığın elindeki etleri yiyebilirdim!
Garip bir bakışmanın ardından Torao eliyle ağzını kapatıp başka tarafa çevirdi kafasını. Gülmemek için dayanmaya çalışıyordu herhalde.

Elini ağzından çekti ve  kafasını tekrar bana doğru çevirip gülümseyerek çekici bir bakış attı. Sanırım bu çocuk etrafındaki herkesi etkileyebilecek bir özelliğe sahip. Ama tabii ki de ben etkilenmiyorum.  

Torao : "Gerçekten de...Senden nefret etmem mümkün değil."

"Eh?"

Kaşlarımı yukarı  kaldırdım.Az önce senden nefret etmem mümkün değil mi dedi yoksa benim harika hayal gücüm müydü?

Torao : "Aramızda ki yanlış anlaşılmaları düzeltmek için seni çağırdım lu-...Mugiwara-ya."

Hiçbir cevap vermeden ne diyeceğini merakla bekledim.

Torao : "O gün sana öyle birşey dememin sebeplerinden birisi Ace di. Diğer bir sebep ise..."

Torao biraz daha yaklaştı ve bedenlerimiz arasındaki mesafeyi kapattı. Sol elini havaya kaldırıp usulca yanağıma koydu.

Torao : "Hislerimden kaçmak istiyordum."

Ace mi? Tanrı aşkına abim ne demişti hâlâ merak ediyorum. Hem hislerimden kaçmak istiyorum derken neyden bahsediyor bu? Naminin bana kafe de dediklerini düşünüp içten içe yanaklarım yanıyordu ve şuan eminim ki kızarmıştım.

"Ne demek istiyorsun?"

Baş parmağıyla yanağımı yavaşça okşamaya başladı. Sanki vücudum kilitlenmiş gibi hareket etmeden öylece duruyordum. Yüzünü bana doğru biraz daha yaklaştırdı. Kalbimin çarpıntılarına engel olamadım.

my Sunshine / LawluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin