12-

175 13 23
                                    


Arkadaşlarımın canı yandığında her seferinde sinirleniyorum ve sakinleşemiyorum.Bildim bileli kendimi ben böyleyim çoğu durumda hiçbir şey olmamış gibi güler geçerim ama konu değer verdiğim insanlar olunca gülmek bana çok zor geliyor. Bazen düşünüyorum acaba bu huyumu kimden aldım ben? Hiç tanımadığım ve yaşayıp yaşamadığını bilmediğim annemden mi yoksa sadece yüzünü internette gördüğüm babamdan mı aldım merak ediyorum. Belki de ikisine de çekmemişimdir.

Parktan ayrıldıktan sonra hızlıca evime gelip şapkamı aramaya koyulmuştum ama nereye bakarsam bakayım bulamıyordum. O şapka benim en değerli eşyamdı ve her daim öyle kalıcak. Okul açılmadan birkaç gün önce bir sebepten çıkarmıştım ve nereye koyduğumu hiç hatırlamıyorum. Telefonumu cebimden çıkarıp hızlıca rehberime girip Saboyu aradım. Sabo kesinlikle nerede olduğunu biliyordur.

Aranıyor...

Aranıyor...

Hala yanıt verilmediğinde içimde huzursuz bir his kaplandı. Sabo ne durumda olursa olsun telefonumu bir şekilde açmayı başarırdı ve asla yanıtsız bırakmazdı.

Geziye gittikleri için geziyorlardır belki de.

Bir dakika bugün Nami bana Robin'in sabah onlarla birlikte olduğunu ve geziden haberi olmadığını söylemişti. Ace Sabo Robin ve Torao aynı sınıftaydı Torao da benimle görüştüğüne göre oda gitmemişti. Abilerimin bana yalan söylediğini sanmıyorum. Belki Ace söyleyebilirdi ama Sabo asla. Gerginlikle başımı kaşımaya başladım "AHHHH HIÇBIR ŞEY KAFAMI ALMIYOR ŞUAN DA." En mantıklısı Robine sormak olduğunu düşünüp hemen rehberimden Robin'i aramaya koyuldum.Telefon 5 saniye çaldıktan sonra yanıt verildi ve alo diye bir ses geldi. "ROBIN! SANA ACIL BIRŞEY SORMAM GEREKIYOR." diyerek içimde ki gerginlikle konuşmaya başladım ve herşeyi anlatırken Robin lafımı kesti. "Bekle, bekle Luffy sakin ol. Durumu anladım ama bize hiç geziden bahsedilmedi sınıfta."Gözlerimi şaşkınlıkla açtım."Haa? Ama sınıf gezisine gidiyoruz dediler bana." dedim ve içimdeki gerginliği atamadan başımı kaşımaya devam ettim. "Anlıyorum...merak edilecek bir durum değildir bence başka benim bilmediğim bir gezidir belki de. Bilirsin Sabo öğretmenler tarafından çok sevilen bir öğrenci ve görevlendirilmiş olabilir yanında da Ace'i sürüklemiştir büyük ihtimalle." Robinin dediği şeyler mantıklı gelip rahatlayarak derin bir nefes verdim. "Teşekkürler Robin gerçektende rahatlattın beni." dedim ve telefonu kapatmak üzereyken "Zoro ile kavga mı ettiniz?" dedi ve biraz duraksadım. "Yani sayılır." dedim. "Sen iyi misin peki?" diye sorunca gülümsediğimi anlasın diye sesli bir şekilde sırıttım."Benim için endişelenme Robin gayet mutlu ve sağlıklıyım hehehehe." Robininde güldüğünü duyunca artık telefon aramasını sonlandırıp telefonu cebime attım. Sabo ve Ace'i unutup yeniden evin heryerinde Shanksdan bana kalan şapkayı aramaya koyuldum.

Nami'nin anlatımıyla

Diğerleri ile gruptan konuşalı yarım saati geçtikten sonra kapının çaldığını duydum ve hemen Instagram'da dolaşmayı bırakıp salak arkadaşıma çevirdim başımı. "Geldiler herhalde. " Diyip vücudumu yatakta dikleştirdim. Usopp telefondan açtığı diziden gözlerini ayırmayıp kafasını salladı. Bıkkınlıkla yanımdaki su şişesini Usopp'a fırlatıp bana bakmasını sağladım. "Lan oğlum napıyorsun? En heyecanlı yerindeyim şuan." diyip yeniden diziye gömüldü. "Ne izliyorsun tanrı aşkına? " diyip merakla cevabını bekledim ama cevap gelmedi. Görmezden gelinmenin hissiyle daha da sinirlenip ayağa kalkıp aptal arkadaşıma birtane geçirecekken kapı açıldı ve geri yerime oturdum. "Sonunda geldiniz arkadaşlar. Gözümüz yollarda kaldı." İçeriye ilk Robin hayatım girdi onun arkasından Franky onun arkasından Sanji ve en son Zoroyu gördüğümde yüzümü ekşittim. "Aptal." dedim Zoroya bakarak. Zoro anlamayarak tek kaşını kaldırdı ve boş biryere oturdu.

my Sunshine / LawluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin