Aden Demir
13.07.2021
Yaz tatilinde olsak bile erken kalkıyor olmak çok sinir bozucuydu. Çalışmam gerekiyordu, hep çalışmam gerekmişti zaten. Çalışmak benim kaderimdi galiba. Yataktan çoktan kalkmış, kıyafetlerimi giyinmiştim. Şimdi ise kulaklıklarımı takmış çalıştığım restorana doğru gidiyordum. Lise öğrencisi bile olsam kendi paramı kazanmam gerekiyordu. Bu ortaokuldan beri böyleydi, daha doğrusu babam öldüğünden beri..
Çalıştığım restorana geldiğimde iş arkadaşlarımla selamlaşıp üstümü giyinmek için soyunma odasına geçtim. İş kıyafetlerimi giydikten sonra içeri geçtim. Mesai çoktan başlamıştı ve geç kalmamak için çalışmaya başladım. Şu an garsonluk yapıyordum ama derslerim iyiydi ilerde gastronomi kazanabilirdim.
Bu hayallerle gün sonunu getirdim ve eve doğru yola koyuldum. Bir yandan da sevgilim Çınar ile konuşuyordum. Yaklaşık 5 aydır birlikteydik ve onu seviyordum sanırım. İnsanlara pek güvenmezdim. Ertesi günüm tatildi bu yüzden beraber takılabilirdik. Buluşmak içi yer ayarlamaya çalışırken benim eve gelmekte ısrarcı olunca kıramadım. Eve gelince direkt kendimi yatağa attım. Yemek yapmakla bile uğraşamazdım.
Sabah uyandığımda kahvaltıdan sonra Çınar gelmişti beraber vakit geçirirken sürekli olarak yaklaşmaya, öpmeye çalışıyordu. Onu uyarmama rağmen durmuyordu. "Çınar dursana!" dediğimde bir süre suratıma bakıp dudaklarımı öpmeye çalıştığında geri geri gittim.
"Hadi ama Aden, eninde sonunda olacak naz yapma"
Dediği şeyle gözlerim şokla açıldı ve onu kendimden hızla ittirdim. Böyle bir şey düşünmesi bile çok berbattı. "Siktir git." Ayağa kalkıp üzerime doğru yürüdü.
"Niye sevgili olduk o zaman amına koyayım! Yeter 5 aydır bunu bekliyorum"
"Siktir git evimden Çınar! Böyle düşündüğüne inanamıyorum! Bir daha seni görmek istemiyorum."
"5 ay boyunca beklemişim. Şimdi bana siktir git diyemezsin!"
"Benimle bunun için mi sevgili oldun yani?"
"Başka ne olucaktı? Seni annen bile sevmemiş."
Onu ittirerek evden çıkarıp yüzüne kapıyı kapattım. Bir süre kapıyı arkamdan çalıp bağırsa bile umursamadım ve salona dönüp kendimi koltuğa attım. Aklımda dolanan düşüncelerle gözlerimin dolması bir oldu. Bundan nefret ediyordum..
4 yıl önce
20.06.2017
Annem ve babam yine kavga ediyorlardı benim yüzümden. Annem babama sürekli bu çocuğu sen böyle yaptın, ben zaten istemiyordum. Huzurumuzu kaçırıyor diye bağırıyordu. Babam ise benim duymamam için beni odama göndermişti. Yine de bağırtılarını duyuyordum. Annem bir anda sinirle odama gelip kapıyı açtı.
Yatağımın üzerinde ağlarken saçımdan tutup beni yere düşürdü. "Hepsi senin yüzünden seni küçük fahişe! Hayatımıza sıçtın!"
Bunları her gün duyduğum için etki etmiyordu ama canımı acıtıyordu. Babam geldiğinde bizi hiddetle ayırdı ve yere düştüğümde tekrar bağrışmaya başladılar. Hiç bitmiyordu, annem babamın hasta olmasını bile önemsemeden onunla kavga ediyordu.
Kavga gece yarılarına kadar sürmüştü ve gözüme gram uyku girmezken onların sesini dinleyip ağlamaktan başka bir şey yapamadım. Kavgaları hâlâ devam ederken onları ayırma düşüncesiyle yanlarına gittim.
"Babama artık bağırma!"
"Bak sen bana sesini de yükseltirmiş! Senin dilin uzamış!"
Annem bana doğru uzanıcakken babam beni arkasına aldı ve önüme siper olurken annemi engelledi. Beni tekrar odama gönderdiklerinde bağırışlar yükselmişti. Zaten ne yapsam elimde kalıyordu.
Bir şekilde kavganın bitmesiyle ben de ağlayarak uyuyakalmıştım. Sabah kalktığımda babam yatağında hâlâ uyuyordu. Normalde bu kadar geç kalmazdı. Odasına geçip onu uyandırmaya çalıştığımda uyanmıyordu. Hızla annemin yanına indim. Mutfakta sakince kahvaltısını yapıyordu.
"Anne babam uyanmıyor."
"Baban artık uyanamaz ayrıca bana öyle demeyi kes aptal."
"Ne demek uyanamaz?"
"Baban öldü! Senin yüzünden! Sen doğmasaydın hâlâ yaşıyor olurdu!"
"H-hayır.. Babam ölmüş olamaz.."
Ağlamaya başladığımda bana attığı tokatla yere düştüm.
"Ağlamayı kes."
Bir anda nasıl oldu bilmiyorum ama etrafımız polisler ve doktorlarla çevrildi. Babam gerçekten ölmüştü.. Ben ne yapıcaktım.. Babamın cenazesinden sonra 1 hafta odamdan çıkmadım. Annem de ne yaptığımı sorgulamadı. Bir haftanın sonunda odamdan çıktığımda annemi salonda biriyle gördüm.
"Ne yapıyorsun?"
"Sanane, siktir git rahat bırak bizi."
Yanındaki adamla samimi bir şekilde konuşurken daha çok kaşlarımı çattım. Bu adam yeni sevgilisi miydi? Babamın ölmesini mi bekliyormuş..
"O kim?"
"Konuşma ve siktir git artık."
"Babam öleli sadece 1 hafta oldu! Sen çok kötü birisin!"
"Bana bak bücür! Sana konuşma demedim mi ben!"
Üzerime atılmasıyla adam onu tuttu ve bende kaçtım. Annem demeye bile utandığım kadını adam sakinleştirirken bende onları izliyordum.
"Ne bakıyorsun! İyi bak iyi! Yakında beni de göremiyiceksin!"
"Ne demek bu?.."
"Gidiyorum burdan! Bana kalsa burayı da bırakmam sana ama başıma bela olma sonra"
"Ne?.. Ben ne yapıcam?"
"Ne yaparsan yap banane."
"Beni bırakamazsın! Bana bakmak zorundasın!"
"Seni ben istemedim! Baban olucak herif istedi diye doğdun! Bakmak zorunda değilim."
Sessizce içeri geçtiğimdr nasıl başımın çaresine bakacağımı düşündüm. Babamın bıraktığı bir miktar para vardı. Sanırım onunla idare edebilirdim. Zaten yemekten başka bir şeye para gitmezdi. Çokta yemek yemezdim olurdu umarım.
Bu düşüncelerle uykuya daldığımda annemin seslerine uyandım. Odamdan çıktığımda annemin valizlerini gördüm. Gerçekten gidiyordu.. Sevinsem mi üzülsem mi bilemezken arkasından sessizce bakabildim sadece.
13.07.2021
Kafamda dolanan düşüncelerle gözlerimden yaşlar akıyordu. Normalde de duygusal bir insandım fakat insanların yanında ağlamaktan nefret ederdim. Bu yüzden sadece yalnızken ağlardım.
Annem gittiğinden beri yalnız kalıyordum zaten. Bu yüzden rahatça ağlayabiliyordum. Asosyal olmasam bile çevremde yakın arkadaşım hiç yoktu. Böylesi daha iyiydi. Çevremde değer verdiğim kişiler olunca çok üzülüyordum çünkü.
Çevremde çok kişi olmaması da bu konuda işime yarıyordu. Çınara ise güvendim sayılmazdı, ama böyle olmaması gerekiyordu. Yani bunu tahmin edemeyecek kadar aptal olamazdım. Öyle miydim acaba?
Hayır, o sadece iyi bir oyuncuydu. Bende bir suç yoktu. Sonuçta 5 aydır birlikteydik. 5 ayda hiç böyle bir eğilimde bulunmamıştı. Aldatmamıştır da, çünkü aldatsaydı istemezdi zaten. Acaba aldattığı için mi 5 ay bekledi?
Daha fazla düşünürsem daha kötü olacağını bildiğimden kendime acı bir kahve hazırladım ve kahveyi içsem bile gelen mental yorgunluğum yüzünden koltuğumda uyuyakalacağımı düşünsem bile gördüğüm kabuslar yüzünden uyandım.
Hep aynı rüyaları görmekten bıkmıştım ama geçmiyordu işte. Hepsinin sonunda babam kollarımda ölüyor, annem ise hep yaptığı gibi beni suçluyordu. Ne yapabileceğimi de bilmiyordum. Asla uyuyamazken sadece duvarı izlemekle kaldım.
15.08.2023
Şimdi ise toparlanmış, istediğim bölüm olan gastronomiyi kazanmıştım. İyi bir restoranda stajımı yapıyor kendi başımın çaresine bakıyordum. Hayatıma kimseyi almamış ve almayı da düşünmüyordum. Bu şekilde kendi başıma iyi gidiyordum bence.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşunlara Dizili Beş Hayat
ChickLit"Hayat herkese eşit midir?" ya da "Kader nedir?" bunun gibi sorular insanların hayatında en az bir kez sorduğu sorulardır çünkü hayat kimseye eşit davranmaz ve kader önceden değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olay akışı anlamına gelse bile kimiler...