4. Bölüm

17 6 14
                                    

Kayra Aslan

18.04.2021

Vurmak için kaldırdığı elini tutup geri çevirdiğimde karşımda hiçbir avantajı kalmamıştı. Büyüklüğü ile övünüyordu ama oğlunun karşısında kendini bile koruyamıyordu benim biricik babam. Dünyanın en geri insanı. Elleri işlevini yitirince sözlerini kullanmaya başlamıştı.

"Elinde ilk o dandik kartlarını gördüğümde hiçbir şey dememiştim Kayra ama sen naptın? Karşıma top olarak geldin. Senin yüzünden dışarı çıkacak yüzüm kalmadı. Koskoca Duran'ın oğlu Kayra top olarak anılıyor her yerde. Gururumu beş para ettin, yerlere serdin. Seni kendi haline bırakarak en büyük bokluğu ben zaten başında yaptım. Yarından itibaren benimle beraber ofise geleceksin en yakın zamanda da kızın tekiyle evleneceksin. Elinde bir daha o kartları görmeyeceğim." dedi ve odadan çıktı.

Bense yatağıma oturup saçlarımı karıştırdım. Sabah normal saatinden erken gelmeseydi şu an erkek arkadaşım ile gizlice olan ilişkimize devam edecektik. Altı ay babamın bütün tanınmışlığına ve her yerdeki gözlerine rağmen zorluklarla gizlediğim ilişkim babamın erken biten tek işine yenilmişti. Düşünceler aklımda döndükçe sinir ve stres yatakta durmama izin vermeyince çantamdan paketimi çıkardım. Odamda daireler çize çize yaptığım bütün planlar bir patlak veriyordu.

İki, üç derken biten paketle kendimi tekrardan yatağa attım. Güneş batıya ilerledikçe düşüncelerim daha da arttı. Babamla beraber kalmak onun gibi olmak demekti. Eşini aldatmak, her yerde sürtmek, ilgisiz piçin teki olmak ve hayatında bulunan bütün insanlara eziyet etmek demekti. İnsanların içerisinde "top" diye anılmak "piç" diye anılmaktan çok daha iyiydi bu yüzden sabah kalktığımdan daha sert bir şekilde kalktım yataktan. Dolabımın en derinliklerindeki büyük çantayı buldum. Odanın diğer ucuna gidip kitaplığı yerinden oynattım. Karşıma çıkan büyük oyuk ve içerisinde bulunan anı kutusunu kendime çektim. İçerisindekilere göz atmayı, anılarımı, mutluluklarımı canlandırmayı ve rahat ortamıma gitmeyi çok istememe rağmen zaman eksikliğinden dolayı isteğimi arka plana attım. Çantaya kutuyu, birkaç kıyafeti,gerekli elektronik cihazları aldım.

Bundan bir yıl önce babam çok cılız bir çocuk olduğumu bunun üzerine bana özel ders aldıracağını söylemişti ama babam benim yüzümü görmediği gibi neler yapabileceğimi de bilmiyordu. Tuttuğu adam yani Arda abi çok daha iyi bir babaydı. zaten çoğu şeyi bildiğim için benimle bir anlaşma yapmıştık. Ben ona oğul olmuştum, her yardımına koşmuştum o da babamdan aldığı paraları bana vermişti. Oradan biriktirdiğim paraları da aldım yanıma. Odanın camından çıkacakken köşede duran tarot kartlarını gördüm onu da alıp attım ceketimin içine. Telefonumu aniden çalmasın diye sessize aldım ve en sonunda geceye doğru o evden kurtuldum. Arkama baktığımda gözümden akan tek yaş biricik kız kardeşim Alen içindi. Sekiz yaşındaki bir kız için yaptığım ilk hata asla affedemeyeceği bir hataydı.

İlk günü gizlediğim parkta geçirdim. Kıştan yavaş yavaş kurtulan o serin hava üşütmedi beni. Kendimi ait hissettim. Dışarıya, ağaca, bu parka belki de havaya ait ama o eve ait değil. İkinci gün babamın beni aradığını duydum Arda abiden evinin temiz olduğunu ve ona gelmemi söyledi fakat kabul etmedim. Onu da yakamazdım özgürlük yolumda. Param çalınmasın diye yediğim darbelerden ve vücuduma giren bıçaktan sonra en sonumda inadı bırakıp telefondan Arda abiyi aradım.

"Babalık naber ya?"

"Kayra ne saçmalıyorsun iyi misin? Nerdesin? Napıyorsun? Bak gel diyorum gelmiyorsun bari iyi bir yer bul oğlum."

Endişeli sesini duyunca takındığım o dalga geçer tavır çoktan yerini kaybetmişti zaten. Sesime ciddiyetinş geri kazandırıp olayları açıklamaya başladım.

Kurşunlara Dizili Beş HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin