Helen Karca
Sabah alarmın çalma sesiyle uyandım. Bugün fakültede dersim yoktu ama bazı kişilere özel yazılım dersi verdiğim için erkenden kalktım. Özel dersi adresimi vermek istemediğim için farklı bir yerde veriyorum o yüzden Kawasaki Er 6f canavarıma atlayıp yola çıktım. Motor ve hız benim için bir tutkuydu. Altımdaki canavarla beraber varacağım yere hemen geldim ve ders katına çıktım. Ders verdiğim kişiler geldiği zaman her seferinde olduğu gibi yine Serkan sinirimi bozacak şekilde konuşmaya başlamıştı ki kapı pat diye açıldı. Gelen kişiye baktığım zaman Gökalp'in koruması olduğunu gördüm ama neden geldiğini anlamamıştım bile. Birden Serkan'ı alıp götürdü peşinden gitmeye çalıştım ama öğrencileri burda bırakamadım. Serkan'ı dersten çıkınca aramaya karar verip devam ettim.
Dersler bittiğinde motorumla beraber eve dönerken uzun zamandır boks yapmadığım aklıma geldi ve yönümü Gökalp'in spor salonuna çevirdim. Salondan içeriye girdiğimde hemen Enver hoca beni karşıladı kendisi Gökalp'ten sonra bana dövüşü öğreten ikinci kişiydi.
"Helen kızım nerelerdesin sen günlerdir hiç gelmiyosun artık iyice unuttun sen bizi." dedi. "Olur mu hiç öyle şey ihtiyar senin gibi bir adam unutulur mu?" dedim.
" Deli kız tahmin etmiştim zaten yakında geleceğini." dedi . Ve ayak üstü biraz daha konuşup ayrıldık. Ben kendimi resmen ait hissettiğim yerlerden biri olan kum torbasının önüne geldim ve ısınmaya başladım. Aradan zaman geçtikten ve artık ellerim kızardıktan sonra antrenmanı bitirdim. İhtiyarı son bir kez daha gördükten sonra eve gitmek için yola koyuldum. Trafikte araçların arasından hızla geçtikten sonra tek tekerde bir süre kullandım belki biraz kulağa korkunç geliyor olabilir ama bunu yapmak bana aşırı iyi geliyor. Eve geldiğimde kapının önünde Gökalp'in koruması yani Yunus vardı. Sinirle yanına giderek;
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Birden dersin ortasına dalıp öğrenciyi götürmek de ne demek?" dedim.
"Çocuğun hal ve hareketlerinden götürdüm Helen Hanım merak etmeyin abim gelince onunla bir güzel eğleniriz" dedi . Yanından hızla geçtim ve eve girdim sinirlerim bozulmuştu kapının önünde beni bekleyen ve bana anlamsız bakışlar atan Ruby nin yanına gittim.
"Annecim korkuttum mu yoksa sen?"diyerek kucağıma aldım mırıldanarak kafasını sürtmeye başladı. "Seni ilgi manyağı." dedim. Ve onunla beraber yukarı çıktım bu gün biraz yorucu geçtiği için biraz dinlenmeye karar verdim yarın bu Gökalp'in peşine düşen adamlarla ilgili biraz araştırma yapacaktım.Ertesi sabah
Hafif bir başağrısı ile güne gözlerimi açtım. Bugün yapılacak çok işim vardı başta bizi şu sıralar en çok rahatsız eden kişiyle başlayacaktım. Birol Keşan'ın tek bir düzgün kaydı bile yoktu ama bunun bulunması benim için çocuk oyuncağı olacaktı . Adamın uyuşturucusundan tut, kara paraya kadar her şeyden bol bol var. Adamın ailesine acıdım şu an. Allah bilir insanlara böyle davranan ailesine nasıl davranıyodur?
''Şerefsiz herif sen bekle ama seni yaptığın her şey için pişman edeceğim.'' diyerek bilgisayarı kapattım. Kendime sert bir kahve hazırladım ve Ruby'nin yanına geçtim biraz onunla ilgilendikten sonra dışarı çıkacağım için hazırlanmaya başladım siyah bir elbise ve siyah bir deri ceket giymeye karar verdim. Garaja indim. Acaba hangi arabayı alsam diye düşünürken gözüme BMW Z3 takıldı ve onu almaya karar verdim. Arabaya atladıktan sonra yönümü Birol denen herifin mekanına sürdüm. Adres bilgilerini almak için koyduğu blokları kırmak sandığımdan kolay olmuştu. Etrafında fazla adam olur diye birkaç silah ve bıçak almıştım. Trafik çok yoğundu ama acelem yoktu hedefim belli.
Mekanın 20 metre gerisinde durdum ve adamlar beni fark etmiş mi diye etrafı kolaçan ettim. Neyse ki şimdilik etraf durgundu. Elbise giydiğim için şimdiden pişman olmuştum. Belimde silahı koyacak yer yoktu o yüzden elime aldım ve önüme doğrultarak yavaşça yürümeye başladım. Evin arka kapısını arabayla gelirken görmüştüm. Sessiz adımlarla ilerlerken 2 tane adamın arka kapıda durduğunu gördüm. Birinin ense köküne silahın kabzasıyla vurdum. O yere devrildikten sonra da diğer adamın da boğazına dirseğimi geçirdim. İkiside yerde yatarken hızlı adımlarla içeri daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşunlara Dizili Beş Hayat
ChickLit"Hayat herkese eşit midir?" ya da "Kader nedir?" bunun gibi sorular insanların hayatında en az bir kez sorduğu sorulardır çünkü hayat kimseye eşit davranmaz ve kader önceden değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olay akışı anlamına gelse bile kimiler...