MÂSİVÂ

5. Doğrulara Gizlenmiş Yanlışlar

Açık kalan pencereden içeriye sızan soğuk, üstümüzdeki donukluğu atmamıza yardımcı oluyordu. Bununla beraber sakince bastıran yağmur, esrarengiz durumumuzu daha da bilinmez kılıyordu. Sessizliği bozan yağmur damlalarının sesi içimde bir yerlerde bir fırtına koparıyordu. Karanlığımı daha da ürkütücü kılıyordu. Sır gibi sakladığım felaketimi açığa çıkarıyordu. Benim yerime dile geliyor, bir şeyler fısıldıyordu. Ve bunu sadece ben anlıyordum. Kader her fırsatta akıtıyordu zehrini üzerime. Keder sırdaşım oluyor, karabasan gibi üzerime çöküyordu tasası. Kayıp bir silahın son kurşunu gibi hissediyordum çoğu zaman kendimi. Birbirimize aitiz ama kayıbız. Ne onun beni bulmaya mecali var ne de benim onu.

Yağmur bastırmış, açık kalan pencereden içeriye süzülüyordu tane tane. Ama şu an bu umurumda değildi. Her ne yaşanıyorsa sadece rüyalardan ibaret değildi. Bu çok gerçekti.

Esila ile birbirimize bakıyor ve birinin konuşmasını bekliyorduk. Bunu yapan ben olmuştum. Elimde tuttuğum puroya bakıyor aynı zamanda da fısıldıyordum. "Korkuyorum." Esila, yataktan kalkıp pencereye koştu. Yağan yağmura aldırış etmeden kafasını dışarı daldırdı ve etrafa bakmaya başladı. Sokak lambaları çalışmıyordu ve bir şeyler görmesi imkansızdı. Zaten bunu her kim bıraktıysa çoktan kaçıp gitmişti.

"Camı kapatıp buraya gel. Her kimse gitmiştir. Söylediğin şeyleri de duymuştur aferin sana. Elin psikopatı sayende onun karizmatik olduğunu düşündüğümü zannedecek. Adam resmen gözdağı veriyor baksana. Odama kadar gelebiliyorsa bir gece vakti işimi bitirmesi zor olmayacak onun için."

Esila, puroyu elimden alıp incelemeye başladı. İşe yarar bir şey arıyordu. Ama klasik bir puroydu. "Çok paranormal olaylar dönüyor Gece." İşte sonunda anlamıştı. "Bunu bırakması bir kenara, bizi nasıl duydu?"

Yatağa oturdum ve başımı iki elimin arasına alıp sıkıntıyla iç çektim. "İnan bilmiyorum. Ama dediğin gibi normal olaylar dönmüyor. Neyse hadi uyuyalım. Gelecek olsaydı bunu yapması için çok fırsatı olmuştu." Yatağıma geçtiğimde Esila'nın çıkmasını bekledim. Fakat gitmiyordu. Öylece durmuş bana bakıyordu. "Odana gitmekten korktuğunu söyleme lütfen bana." Yanıma doğru geldiğinde dudaklarını büzmüştü. "Bu gecelik beraber yatalım lütfennn. Evimizin etrafında manyak adamlar dolanıyorken nasıl korkmayayım sen söyle?" Kenara kaydığımda "tamam ama sadece bu gecelik." diyebildim. Yanıma kıvrıldığında kolunu üstüme atmıştı. Kolunu geri atıp uyumaya çalıştım. Ama boomerang gibi aynı şeyi yineledi. Artık salmıştım ve uyumaya odaklandım. Az önceki olaya odaklanmamak için başka şeyler düşünmeye başladım. Zihnimi uykuya dalana kadar meşgul etmiş ve sonunda bunu başarmıştım.

Alarm çaldığında uyuklayarak telefona ulaştım ve geri kapadım. Saat sabahın dokuzuydu. Esila'ya doğru dönüp baktığımda her bir uzvunun farklı yerlerde olduğunu gördüm. Ağzından salya akıta akıta uyumuştu bir de. Yorganı üstünden çekip uyanması için dürttüm. Bir şeyler mırıldanıyor ama uyanmıyordu. Ne yaptıysam uyanmıyordu ben de son kozumu oynayacaktım. Haylazca yataktan kalktım ve kendimi toparladım. Daha sonra konuşmaya başladım.

"Esila purolu adam burada, bizi kesecek uyannn !"

Cümleme korku efekti katmayı da ihmal etmemiştim. Esila'nın anında gözlerini açıp yatakta doğrulması beni benden almıştı. Suratındaki korku ifadesini ömrümce unutmayacaktım. Etrafa bakıp kimsenin olmadığını görünce bakışları beni buldu. Güldüğümü gördüğünde salyasını akıttığı yastığı hızla alıp bana fırlattı. Aynı zamanda söyleniyordu.

"Bu bana yapılır mı bee. Kızım bu nasıl şaka aklımı aldın.!"

Pencereyi aralarken konuşmaya devam ediyordum. "Bana başka çare bırakmadın." İçeri temiz hava dolmuştu saniyesinde. Dün yağan yağmurun etkileri vardı hala. Yerler ıslak ve hava kapalıydı. Sanki birkaç ay öncesine dönmüştük. Yine de seviyordum bu havaları. Normal şartlar altında olsa kitap, kahve keyfi yapardım ama bugün temizlik günüydü. Çünkü iki gün sonra nişanım vardı ve biz henüz hiçbir hazırlık yapmamıştık. Nişan için hastaneden bir haftalığına izin istemiştim bu yüzden işlerimi rahat rahat halledebilecektim.