İyi okumalar dilerim...
*
İnsan insan derler bize ya... Her şeye çok çabuk alışıveriyoruz. Bir gün hatta bir an mutlu olsak sanki ölene kadar üzüntü ve kederi uğurladık sanıyoruz. Ya da tam tersi... Bir an üzüntüye düşünce, bir daha asla gün yüzü göremeyeceğiz diye dillendiriyoruz. Dönüp duruyoruz bu hayat denen çemberin içinde işte.
Bu da bizim dünyadaki sınavımız oluyor.Ben de insanım işte... Beşer bir gün mutlu uyudu diye, artık sabahları gözünü mutlu açacağım sandı daima. Erken konuşmamak hatta düşünmemek gerekirmiş bir kez daha anladım.
Sabah ne güzel başlamıştı oysa. Babam erkenden uyanmış hepimizi de uyandırmıştı saat altıya doğru.
"Kalkınnn... Torunum geliyor..."
Annem bunu duyunca elbette kalkar kalkmaz direkt mutfağa girdi. Onun için güzel yemek yedirmek, insanları mutlu etmenin en kolay yoludur. Haklı...
Ablamın geleceği haberiyle bende de anlık kafa gitti geldi. Oradan oraya koşuşturmaya başladım annem sağ olsun.
"Yeni çarşafları çıkart Zümra..."
"Hayır Zümra sen git evi süpür..."
"Ya da gel bana yardım et..."Annem bir dakika içinde karardan karara geçerken kafama dank etmesi gereken şeyler sırayla gelmeye başladı.
Birincisi tüm bunlar olurken kimsenin aklına gelmeyen kişi, neredeydi?
İkincisi eniştem Murat abi ve Barlas... Devamını getirmekten bile korkuyordum.Bir yanda "sözünü tutmadı gitti" diyen benliğime karşı "hayır, gitmez gidemez." diyen benliğim ve aralarında kalan ben... Bir hışım odaları ararken babama toslamıştım.
"Yavaş kızım sakin... " dedi hangi kıyafeti giyeceğine karar veremeyen kişi.
"Afedersin baba... Şey ya misafirimizi göremedim de..."
Babamın ne diyeceğini kestirememiştim. Dünkü olaydan sonra yorgunluğu gitmiş gibiydi. Ama yüzündeki morluklar da ben buradayım diyordu. Dün pek fazla bir şey demedi olayla ilgili. Bugün de mutluydu malûm. Ama patlayacağı tutarsa bu kişi ben olurdum büyük ihtimalle.
"Haa... Banyoya girmişti. Baya iyi toparladı bir gecede ha..."
Beklediğimin aksine gayet sakin cevap vermesiyle ben de sakinleşmiştim. Gitmemişti işte... Her şey yolundaydı.
"Ben... Artık gitsem olur mu? Hem misafirleriniz gelecek sanırım..."
Banyonun önünde pat diye belirince, üstü uygun değildir diye hızla arkamı dönmüştüm. Dönmemle birlikte üç farklı gülüş sesi duyunca geri döndüm tâbi ki. Barlas, babam ve mutfaktan başını uzatan annem... Bu tablonun gerçek olması mümkün müydü?
"Bak duymamış olayım o dediğini. Hâlâ iyileşmedin. Bir günde kim iyileşebilir ki ?"
Babam bu sabah pamuk şeker gibiydi. Yeğenim Deniz Ege sağ olsun.
"Ama... Gerçekten iyiyim... Allah razı olsun o kadar uğraştınız... Bu kadar kâfi..."
"Olmaz dediysek olmaz. Kalacaksın... Hem torunum gelecek, sen de görürsün çok tatlı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM |✔️|
General FictionHer kalp sevgiyi kaldırmaz. Ağır gelir yüreklere... Hak etmek gerekir önce. Emanetse o sevgi kalbi yorar... *Yetişkin içerikli bölümler bulunmaktadır. Rahatsız olanların okumaması önerilir.*