11 - Söz

2.2K 123 10
                                    

İyi okumalar dilerim...

*

Bu habere sadece Barlas karar verdiği için doğal olarak hepimizin aykırı tepkisini de üstüne çekmişti. Böyle bir şeyi söylemesi eminim ki biranda olmamıştı. Anlık olarak verilen bir karar değildi bu. Ama benden habersiz böyle bir şey yapması kafamı allak bullak etmişti. Gün içinde yaşadığım yorgunluğa bir yenisini daha eklemişti.

"Oğlum... Ne evliliği? Sen ne-"

"Konuşacağız anne ama bir işimiz var şimdi. Hadi Zümra..."

Ortalığa bombayı salıp yine beni çekiştirmeye başlamıştı. Kendinde değil gibiydi. Az önceki düşüncelerimi geri alıyordum. Kesinlikle mantıklı bir çerçeveden bakmıyordu. Anlık olarak evlenme fikrini atmıştı ortaya.

"Barlas..."

Elimi çekmeye çalışmamın bir anlamı yoktu. Öyle bir kenetlenmişti ki, milimlik bile hareket ettiremiyordum. Zar zor ayakkabımı giyip tekrar dışarıya çıktığımızda polislerin, Emre' yi araca bindirdiklerini görmüştüm. Barlas bu sefer de onlara doğru ilerlemeye başladığında, sertçe kolunu çektim ve nihayet bana odaklanmasını sağladım.

"Barlas... Bir şey söylemeyecek misin? Ne oluyor, ne yapmaya çalışıyorsun?"

Yüzümdeki yorgunluğu hissettirebilmiştim sanırım. Tuttuğu elimi yavaşça bırakırken, zarar verdiğini düşünüp tedirgin olmuştu.

"Özür dilerim... Kendimi kaybettim sanki... Bak aklında bir sürü soru döndüğünü biliyorum. Belki bana kızıyorsun, anlıyorum. Ama önce ifade vermeye gidelim, sonra her şeyi konuşacağız tamam mı?"

Başımı sallayarak onayladım. Direnmeye de konuşmaya da halim kalmamıştı. Çok yorulmuştum ve ipleri güvendiğim kişinin eline verecektim. Bu süre zarfında biraz dinlenebilirsem, evlilik konusuna karşı çıkmaya güç bulabilirdim.

Barlas memnun bir şekilde polis aracına bindirdi beni. Kendisi de yanıma oturduğunda tuhaf hissetmiştim. İki suçluyduk sanki. Onca yıl insanların arasında yaşam mücadelesi verdikten sonra tekrar yakalanmışız gibi. Neden böyle şeyler düşünüyordum bilmiyorum. Işıkların ve ortamın gericiliği beni buna itmişti. Barlas gerildiğimi anlamıştı. Yanımda olduğunu hissettirmek için elini uzattığında, bu sefer ben sımsıkı tutmuştum.

Karakola geldiğimizde elini bırakmadım. Emre' nin önümüzden geçerken attığı iğrenç bakıştan artık etkilenmiyordum.

"Sakin ol, kötü bir şey olmayacak. Tüm olanı anlat tamam mı? Ben burada bekleyeceğim."

Elimi istemeyerek çektim ve polisin yönlendirmesiyle odaya girdim. Sandalyeye oturduğum an, tüm gerginliğim gitmişti. Ben kötü bir şey yapmamıştım ve bu konumda olmam bunun kanıtıydı. O pisliğin hayatımdan gitmesi için yaptığıklarını anlatmam gerekiyordu sadece. İğrenilecek olan, acınası hâlde olan ben değildim. Oydu...

Köydeki yaşananlarla birlikte, mağazayı ve bu günü anlattım. Tüm bunları söylerken bir şey fark etmiştim. Artık, eskisi gibi her düşündüğümde içime sıkıntı dolmuyordu. Ya da ben bunları yaşarken insanlar neden benim yanımda olmadılar diye onlara kızmıyordum. Belki de artık yalnız olmadığımdandı. Beni daima koruyan bir aile sıcaklığını bulmuştum. Ve kendimi açıklamak zorunda kalmadan, daima yanımda olan kişiyi...

HEMDEM |✔️|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin