BAYAN YU YENİDEN DOĞDUKTAN SONRA KADERİNİ DEĞİŞTİRMEYE KARAR VERDİ!

Bölüm 6: Tekrar Geri Döndüm

Öküz arabası tarladaki sarı toprak yolda ilerliyordu. Her iki taraftaki çeltik tarlalarındaki köylüler yoğun bir şekilde çalışıyorlardı. Sahne canlılık hissi veriyordu.

Yaşlı adam arabayı köyün girişine doğru sürdü ve durdu. Uzak olmayan bungalovu işaret etti ve şöyle dedi: “Köy hepiniz için geçici bir yatakhane ayarladı. Birkaç yüz metre düz yürüdükten sonra ulaşabilirsiniz. Üç yatak odalı bir daire. Tanınması çok kolaydır. Köyün muhtarı sizi orada bekliyor. Hala çalışmak için tarlaya gitmem gerekiyor. Arabadan inip ve oraya doğru yürüyün.

Yu Bing bunun hasat mevsimi olduğunu biliyordu. Hasat sezonun sonlarında azaltılırsa, zaten kısıtlı olan yiyecek tedariki daha da yetersiz hale gelecektir. Bu bir ölüm kalım meselesiydi.

Her ne kadar zayıf olsa ve vücudu uzun yolculuktan dolayı biraz yorgun olsa da yine de yavaş yavaş birkaç yüz metre yürüyebiliyordu.

Diğerleri yaşlı adamın sözlerini duyunca anladılar. Yalnızca Yu Yan memnun değildi. Ancak herkesin bagajlarını almak için arabadan indiğini görünce başka bir şey söyleyemedi. Arabadan inerken sadece kızgın bir şekilde mırıldandı: “Arabada bu kadar uzun süre oturduğum için şimdiden bitkin düştüm. Hala pek çok şeyle birlikte yürümek zorundayım. Bizi birkaç yüz metre daha göndermeye bile yanaşmıyor. İnsanlar köylülerin şefkatli olduğunu söylüyor ama onlar bu basit işi bile yapamıyorlar.”

Yaşlı adam başlangıçta Yu Yan'a dayanamıyordu. Onları almak için zaten yarım günlük işi ertelemişti. Artık kendisinden şikayetçi olununca sinirlendi ve şöyle bağırdı: “Genç hanım, arkamdan mırıldandığınızı duyamıyorum mu sanıyorsunuz? Eğer bir itirazınız varsa yüksek sesle söyleyin. Çok titizsin ve bakıma muhtaçsın. Siz daha çalışmaya bile başlamadınız ama şimdiden başkalarını zayıf ve bayılmak üzere olmakla suçluyorsunuz. O da sizin gibi uzun bir otobüse bindi buraya ama birkaç yüz metre yürüyemeyeceğini söylemedi. Çok iri yarısın ama yine de saçma sapan konuşuyorsun! Bence sadece iri yarı görünüyorsun. O küçük kız senden bile güçlü olabilir ama sen onun zayıf olduğunu söylüyorsun.”

Eşyalarını çoktan arabadan çıkardıklarını gören yaşlı adam, Yu Yan'a karşılık verme şansı vermedi. O doğrudan öküzün kafasını doğrudan tarlaya doğru kovaladı ve Yu Yan'ın öfkelenmesine neden oldu.

Yu Bing bunu görünce dudaklarını büzdü ve kıkırdadı. Önceki hayatında aptaldı ve Yu Yan tarafından bu konuyu onunla tartışması için kışkırtılmıştı. Sağlığının kötü olmasından dolayı ona acıdı ve onları bir yere gönderdi.

Ancak Yu Yan'ın bunu zayıf ve hasta olduğunu söylemek için bir bahane olarak kullanması da bu yüzden köye geldiği anda dışlanmasına neden oldu. Sonuçta kimse takımına başka bir yük bindirmek istemezdi. Daha sonra, bunu kolay bir iş bulmasına yardımcı olmak için yaptığını düşünmesi için onu ikna etti.

Bu hayatta eğer yemini yutmazsa ve kimse Yu Yan'a yardım etmezse planları gerçekten bozulacaktı.

Altısı kavurucu güneşin altındaki geçici barınağa doğru yürüdüler ve avluda iri yapılı bir adamın durduğunu gördüler. Yaklaşık 40 yaşındaydı ve yamalı kıyafetleri ve pantolonu çamurla lekelenmişti. Yerden fırlamış gibi görünüyordu. Onları görünce gülümsedi ve teker teker el sıkıştı. “Yoldaşlar, sizin için çok zor oldu! Ben Heshan Köyü'nün muhtarı Sun Wang'ım."

Ancak o zaman herkes resmen kendini tanıttı.

Gözlüklü ve bilgili çocuğa Liu Ming adı verildi. Yanındaki uzun ve zayıf çocuğa Qian Hao, gülümseyen çocuğa ise Li Zhen adı verildi.

Yu Yan, Yu Bing ve Jiang Chun da isimlerini ve memleketlerini verdiler.

Sun Wang elindeki listedeki isimlere tek tek baktı. Hiçbir sorun olmadığını doğruladıktan sonra başını kaldırıp şöyle dedi: “Yurt şu anda dolu ama her yıl evlenip taşınan ya da diğer köylülerle arkadaş olup buraya taşınan insanlar var. Yani her yıl gençler İnşaata katılanlar önce birkaç ay burada kalacak. Koşullar kötü, bu yüzden buna tahammül etmelisiniz.”

Herkes anlayışını dile getirdi.

Yu Yan, köy şefinin gözüne girmek için başını kaldırdı ve şöyle dedi: "Köy Şefi Bay Sun, buraya katkıda bulunmak için geldik ve çok çalışmaya hazırız. Endişelenmeyin, bu kadar zorluk hiçbir şey değil!”

Sun Wang, Yu Yan'ın proaktif tavrını gördü ve memnuniyetle başını salladı.

"O halde bugün iyice dinlenin. Yarın çalışmaya başlayacağız." Sun Wang düzenlemeleri söyledi ve tekrar işe gitti.

Yu Bing tanıdık eve baktı ve duyguyla iç çekti. Tekrar geri dönmüştü!

Herkes üç odaya baktı. Biri mutfaktı, geri kalan iki odadan biri erkeklere, biri kadınlara ayrılmıştı. Arka tarafta da banyo vardı.

Herkesin görevlendirildiğini gören Yu Bing, "Çocuklar su tankını doldurmak ve odun kesmekle görevli. Yu Yan, sen mutfağı temizle. Jiang Chun ve ben tencereyi yıkayıp yemek pişirmek için ateş yakacağız.”

Üç çocuk kimsenin yemek pişirmeyeceğinden endişeleniyorlardı, bu yüzden bu düzenlemeyi duyduklarında sorumlu oldukları görevi hemen kabul ettiler, aletlerini aldılar ve gittiler. Sadece Yu Yan öfkeli bir ifadeyle ona doğru yürüdü. Ona baktı ve "Neden görevleri sen veriyorsun?" dedi.