İlk adımlarımı atarken bir yandan da düşüncelere dalmıştım tabi ki. Bir anda birinin koluma girmesiyle o düşüncelerden hızla ayrıldım. Yanıma dönüp baktığımda o kişi geçen hafta kayıt olmaya geldiğimde tanıştığım Lara'ydı. O da benim gibi burslu öğrenciydi fakat benden bir yaş büyüktü. Ayaküstü bahsettiğine göre geçen sene 3-4 ay okuduktan sonra okulu bırakmak zorunda kalmış o yüzden kaydını yenilemeye gelmişti.
'' Günaydınn. Yepyeni bir okula hazır mıyız bakalım ? '' dedi sıcak bir gülümsemeyle. Aynı sıcaklıkla bende ona karşılık verdim. '' Günaydın valla hiç bilmiyorum ilk günü geçireyim de karar vereceğim'' dedim biraz dalgasal birazda tedirgin bir ses ile ve devam ettim. '' artık sen öğretirsin bana ne nerede gibisinden.'' dedim. '' Merak etme bendeee'' diye gururlanarak söylendi ve beraber müdürün yanına çıktık çünkü o bize sınıfları gösterecekti. Ders zamanı geldiğinde bizi yavaştan sınıflarımıza çıkardı. Lara ile aynı sınıfa düşmüştük bu az da olsa içime su serpmişti çünkü çok çok tedirgin hissediyorum kendimi şu an. Sınıfın kapısından gireceğimiz zaman şöyle bir sınıfın yazdığı küçük tabloya baktım. Tablo da 12/B yazıyordu.hayatımı belki de çok değiştirecek olan o sayı ve harf.
Sınıftan içeri girdiğimizde resmen boya kutusunun içine düşmüş birkaç kız ve klasik zengin tipte erkekler vardı. Hepsi sanki biz bunları yer yutarız dercesine garip bakışlarla bize bakıyorlardı. Müdür Bey hocaya dönüp '' Günaydın hocam. Bu arkadaşlar yeni burslu öğrencilerimiz.'' dediğinde sınıfta değişik sesler yükseldi kıkırdama vb. gibi müdür bi an dönüp sınıfa bakınca sesler tamamıyla kesildi. Müdür hocaya dönerek sözlerine devam etti. '' Bu sene bu sınıfta olacaklar'' dedi ve hocaya birkaç bişey söyleyip sınıftan ayrıldı. Hoca bize dönerek '' Merhaba çocuklar ben Mert, rehberlik öğretmeninizim herhangi bir sorun olduğunda benimle konuşabilirsiniz. Sizleri tanıyalım'' dedi ve sözü bize bıraktı.
'' Alin''
'' Lara''
Diye karşılık verdik.
'' Memnun oldum çocuklar. Şurada ki ikili yer boş oraya geçebilirsiniz.'' dedi ve bize o yönü gösterdi. Bizde tam o yöne yönelmişken sınıftan biri '' Evett gençler asıl eğlence bu sene'' dedi ve sınıfta gülme sesleri çoğaldı. Hiç aldırış etmeden yerime geçtim. Klasik bir rehber dersi olarak geçti ilk ders. Tenefüs olduğunda Lara bana dönerek. '' Evet şimdi sana bilmen gerekenleri daha doğrusu dikkat etmen gereken kişileri söyleyeceğim'' dediğinde ona dönerek can kulağı ile onu dinledim. '' en arka sırada oturan kot ceketli varya'' dediğinde dönüp baktım ve sonra Lara'yı dinlemeye devam ettim. '' Bu çocuk yani Bahadır ve etrafında ki kişiler gerçi eksikler ama okulun en korkulan grubu diyebiliriz. Hatta direk öyle diyelim. Özellike de o söylediğim mavi ceketli okulda resmen tehlikenin ta kendisiyim diye dolaşsa da kızların hepsi onun peşinde.'' dedi ve sonrasında birkaç kişiyi daha gösterdi.
Sınıfın kapısından hoş bir çocuk girdiğinde gözüm ona takıldı çocuk felaket yakışıklıydı. Kumral saçları alnına dökülmüş gözleri kahverengiydi.'' Peki ya bu çocuk '' diye sordum Lara'ya. Ona döndüğümde o da gözlerini o sorduğum çocuğun yanındaki çocuğa dikmiş bakıyordu. '' Laraaa.'' diyerek kolunu dürttüğümde bi an o dalgınlıktan çıkıp. '' He efendim noldu. '' diye bir uyanış yaşadı. '' Sen nereye daldın öyle bişeyler soruyorum duymuyorsun beni.'' dediğimde '' Ö-öyle dalmışım ya sen ne demiştin canım.'' dedi. '' şu kumral çocuk kim dedim.'' Lara deri bir nefes alarak '' az önce bahsettiğim grubun karşıtı yani şöyle o grubun düşmanı bir gurup var o gurubunda başı o.'' dedi '' Felaketmiş.'' dedim. '' Aman diyim buradan kimseye o açıdan bakmaya kalkma bunlar felaketin kötü anlamında ki felaketlerden. He ama tabi yalanda demiyim sorduğun kişi ve gurubu daha insancıl ve sakin.'' dediğinde güldüm ve '' Yok ya kuzu böyleleri bize gelmez zaten sadece öylesine hoş buldum çocuğu adı ne ?'' diye sordum. '' Ateş '' dedi. Ateş demekki adın gibi de olmasana be kardeşim diye geçirdim içimden ve derin bir iç çekerek önüme döndüm.
Bir anda ortamda sesler yükselmeye başladı döndüğümüzde o iki gurup sözlü çatışmaya girmişti. Sesle yükseldikçe gerilim artıyordu. Gerilim arttıkça da ben içten içe kötüleşmeye başlıyordum. Tartışma vuruşmalı hale geldiği an kendimi iyi hissetmemeye başladım. O sakladığım derinlerde olan duygu çıkmıştı ortaya kavga yerinde olmayıp sınıfta karmaşaya yol açınca ben bir köşeye geçip orada eğildim gözlerimi ve kulaklarımı kapadım sanki o anı tekrar tekrar yaşıyor gibiydim. Vücudum benden bağımsız kalmıştı titriyordum gözyaşlarım durmuyodu. Adeta bir boşluğa düşmüş ordan çıkmayı bekliyordum. Bir an hissettiğim bir sarsılmayla o duygudan hızla çıktım ve o kişiye baktım. Ateş'ti o '' İyi misin ?'' diye sordu meraklı gözlerle. Tatlı kahverengi gözleriyle birkaç saniye bakıştım. O an resmen bir aydınlanma yaşamış gibi etrafıma baktığımda Lara korkmuş ve telaşlı bir ifadeyle bana bakıyordu o an eğildi yanıma.
Ateş denen çocuktan gözlerimi kaçırıp Lara'ya döndüm ve hızla ordan kalkıp Lara'ya tutundum. '' Gel canım bi lavaboya gidelim.'' diyerek beni o lanet sınıftan çekip çıkardı. Sınıfa döndüğümde herkesin bana bakışı bu sefer daha farklıydı az önce yaşananlar sebebiyle.
Ateş yanımıza doğru geldi. '' İyi misin ? '' diye ciddi bir sesle az önce ki cevapsız sorusunu tamamladı. Ters bakarak '' Çok iyi karşılandığım için süperim yaa.'' diyerek dalga geçtim. '' Bu okula geldiysen katlanacaksın böyle şeylere çom olur hele de böyle bir şerefsiz varsa hayli hayli çok.'' diyerek Bahadır'ı gösterdi. '' Az önce yetmedi sana galiba.'' Diyerek ayaklandığında '' Ehh yeter bidurun görmediniz mi kızın halini '' diye sert bir şekilde çemkirdi Lara. '' Kız doğru diyo abi bir durun daha ilk günden.'' Diye ekledi Lara'nın sabah baka kaldığı o çocuk. '' Sen bana katılamazsın.'' dedii ters bakarak. O çocukta '' Yaa öyle mi peki.'' diyerek kollarını göğsünde birleştirerek duvara yaslanıp gözlerini Lara'ya dikti. Bir an düşündüm acaba aralarında bir şeymi vardı ya da önceden bişeyler mi olmuştu.
O olaydan sonra okul gayet sakin geçti ve eve yola koyuldum. Bugün o kadar yorgun düştüm ki çok farklı bir gün olmuştu adeta okula bomba gibi bir giriş yaşamıştım.