'' Kuzenn''
Dedim şaşkınlıkla.
'' Kuzen tabi ya unutulduk sanmıştım bende.'' dedi ve sarıldı bana. ''Nereden çıktın ya sen hangi rüzgar attı seni buralara.'' dedim sarılırken. '' Anlatacağım da içeri mi geçsek.'' dediğinde bir an kafama dank etmişcesine. '' Ayy pardon haha. Çok şaşırdım da gel geçelim.'' dedim ve içeri geçtik.
Aytaç benim kuzenim. Sözde gerçek sandığım herkesten daha gerçek bir kardeşti bana. Benden 3 yaş büyüktü 21 yaşındaydı yani. O İzmir'de ben ise İstanbul'da yaşıyordum çok arada bir ancak tatillerde görüşebiliyorduk ama bağımız hiçbir zaman azalmadı.
Salona geçtiğimizde '' Evet şimdi dinliyorum anlat bakalım hangi rüzgar attı seni buralara.'' diye sorumu tekrarladım. '' Orası biraz karışık oldu valla. Bizimkilerle atıştıkta biraz eşyalarımı topladım çıktım evden. Bir anda attım kendimi İstanbul'a 2-3 gün oldu geleli.'' dediğinde şaşırdım ve '' 2-3 gün oldu ve sen bana gelmedin nerede kalıyorsun sen?'' diye sordum. '' Hotel de.'' dedi kısık bir ses ile '' Sen şimdi naneyi yemedin mi?'' dedim kızarak. '' Tamam tamam teslim oluyorum.'' diyerek ellerini kaldırdı. '' Gelmeden önce bir iş görüşmesi yaptım onu üzerine sana sürpriz yapacaktım da seni bulamayınca buraya geldim.'' dedi. '' Beni bulamayınca derken. Nereye başvuru yaptın ki sen?'' diye sordum merak ederek. '' Özsay Koleji'ne'' dedi '' Nee ?'' diye şoka uğradım '' Nasıl yani'' dedim. '' Kantini için eleman arıyormuş oraya başvurdum ve görüşmeye gittim bugün. Işe alındım sonra birilerine sorarak senin sınıfını buldum ama sen gitmemişsin okula. O yüzden geldim buraya.'' dedi. '' Yaa sen varya adisin bana nasıl haber vermezsin. Çok sevindim ya işe alınmana ayrıca çokta özlemişim seni iyi ki geldin.'' diyerek tekrar sarıldım.'' Ama öyle hotel de falan kalmak yok eşyalarını alıp buraya geliyorsun.'' dediğimde itiraz edeceğini anladığım için '' İtiraz istemiyorum.'' diye belirttim.
Biraz muhabbet ettikten eşyalarını almaya gitti.
Bende o süreçte birkaç bir şeyler hazırladım yemek olarak. Sonra Lara'yı aradım bugün doğru düzgün konuşamamıştık onunla. Okulun gayet sakin geçtiğini anlattı ta ki bir olay dışında olduğunu söyledi. Onu sorduğum da ise bugün Timur ile ödev hakkında konuşup yarın yapmaya başlayacaklarını söyledi. Buna kendi içimde çok sevinsem de Lara' ya çok belli etmedim çünkü perde arkasında yaşananları Timur'un ona anlatması lazımdı ama o da yanaşmıyordu anlatmaya tam anlamıyla iki inatçı keçi gibilerdi. Hani vardır ya bir hikaye iki keçi bir gün köprüde karşılıklı gelirler geçebilmeleri için birinin diğerine yol vermesi gerekir he işte aynı öylelerdi. Biri tam anlamıyla konuşmak istese ki bu Timur oluyor tabi. Konuşsa Lara'da inadı bırakıp onu dinlese tekrardan her şey güzel olacakta bu durumda benim yapabileceğim tek şey alttan alttan ufak müdahaleler bakalım ne zaman iki inatçı keçi hikayesi iyi bir son ile bitecek.
Ilerleyen saatlerde Aytaç geldi. Ona asıl gerçekleri anlattığım da bildiğini daha doğrusu sonradan öğrendiğini söyledi. Uzun uzun muhabbet ettikten sonra uyuduk.
Uyandığım da telefona baktığım da Bahadır'dan bir mesaj vardı. Mesaj şöyleydi '' Günaydın. Evde değilim bugün başka bir gün gelirsin.'' yazıyordu mesaj da. Of ya bir türlü başlayamıyordum şu göreve neden acaba diye düşüne durdum. Sonrasında kalkıp kahvaltı hazırlayıp Aytaç'ı uyandırdım. Kahvaltı ettikten sonra Aytaç biraz dışarı çıkıp eksiklerini alacağını ve buradaki arkadaşlarıyla uğraşacağını söyledi. Bende bugün gidecek bir yerim olmadığından evde kalıp temizlik yapacaktım. Temizliği yaparken birden telefonumun çalmasıyla telefona baktığım da arayan Lara'ydı.
'' Efendim canım.'' dedim.
'' Ay Nihle benim sana bir şey söylemem lazım'' dediğinde sesi çok heyecanlı geliyordu.
'' Söyle birtanem.''
'' Annemin tedavisine gittik ya bugün. Annem ilk defa tedaviye tepki verdi.'' dediğinde o kadar çok sevindim ki.
'' Ya çok sevindim güçlü kadın o tabi ki tepki verecek. Ellerinden öperim çok selamımı söyle.'' dedim ve biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapadık.
--
Çok sakin geçen bir hafta sonun ardından okul zamanı gelmişti.
Aytaç'ta bugün işe başlayacaktı okulda o yüzden ikimiz beraber çıktık evden ve okula geçtik. O müdürün odasına bense sınıfa gittim. Lara sırada oturuyordu hemen geçtim onun yanına günaydınlaştıktan sonra direk konuya atladım. '' Sizin şu ödev işi ne oldu hallettiniz mi?'' diye sorduğum da çantasından bir dosya çıkararak gösterdi. Ödevi yapabilmişler nasıl olduysa artık.
'' Oha yaptınız mı gerçekten nasıl yaptınız bari nasıl geçti süreç'' diye merakımı gidermeye çalıştım. '' Sancılı bir süreçti diyelim.'' derken sesi biraz yüksek çıkmıştı ve cümleyi söylerken kaşları çatık bir şekilde Timur'a bakıyordu. '' Benim için gayet iyiydi güzelim ama sen bilirsin.'' dedi Timur dudağının bi kenarı kıvrılarak. '' Ya ben seni var ya.'' diyerek masasında duran kalemliği fırlattı Lara. Timur şok oldu kalemliği kafasına yemesiyle beraber. Ben boşuna demiyordum iki inatçı keçi diye.
Bu inatçı ikili biraz daha atıştıktan sonra çok şükür ki atışmayı sonlandıran bir ses duyuldu. '' Gençler sabah sabah ne bu enerji böyle az sakin.'' sesin geldiği yöne baktığım da Ateş'ti. O an ikisinin de sesi kesiliverdi. '' Ay Ateş vallahi az daha gelmesen kendimi atacaktım şu camdan. Vallahi sağol.'' dedim şükredermişcesine. '' Süper o zaman bir hayat kurtardım desene sen şuna.'' dedi gülerek. '' Gerçekten öyle.'' dedim gülerek ve '' sen nasıl oldun yaran yani iyi mi?'' diye sordum. '' İyi iyi geçti sayılır bir yere falan çarptığında ağrıtıyor sadece.'' dediğinde sevindim iyiydi şükür. Bahadır gelmemişti bugün birkaç gün raporlu olduğunu düşündüm hafif bir şey de geçirmedi sonuçta. Dersler biraz geçtikten sonra öğle molasına çıktığımızda kantine gittik Lara ile Aytaç'ı tanıştırdım. Bir şeyler alarak masaya oturduğumuz da hem kasaya gelenler hem de masalarda oturan birkaç kız Aytaç'a gözünü dikmiş cilvesel hareketler yapıyorlardı. Ee haklı oldukları noktalarda vardı tabi benim kuzim çok yakışıklıydı çünkü.
Öğleni bitirip derse girdiğimizde ise edebiyat hocası tiyatro senaryolarından seçilen ve oynanacak olan üç oyunu açıkladı. Timur-Lara, Bahadır-Alin demişti ve sınıftan başka bir grubu daha demişti. Bahadır'la benimkinin seçildiğini duyunca çok şaşırdım hiç beklemiyordum çünkü. Timur ve Lara'nınkinin seçilmiş olmasına karşılıkta içimden geçirdim. Haydi buyurun şimdi cenaze namazına.
Ders bitip tenefüse çıktığımızda elime telefonu alarak Bahadır'a yazdım. ''Bizim senaryo seçildi bilgin olsun.'' yazdım ve o da birkaç dakika içinde cevap olarak ''Of be kızım ben sana dedim ama o kadar güzel düşünceler ekleme şuna diye gelde onunla uğraş şimdi.'' yazdı. Öküz ya fikir kataydın o zaman doğru düzgün diye geçirdim içimden. Edebiyat hocası haftaya çalışmalara başlayacağımızı söylemişti.
2 HAFTA SONRA
Bugün tiyatrolar için belli çalışmalara başlayacaktık. Kimlerin rol alacağını seçecek ve dekorları ayarlamaya çalışacaktık. Bugün tenefüste Lara hem beni hem Aytaç'ı çağırararak bir şey konuşmak istediğini söyledi ve lafa girdi. '' Nihle eğer senin de iznin olursa ki Aytaç özellikle de sen kabul edersen. Aytaç bir süre benimle flörtleşir gibi ya da sevgili gibi rol yapar mısın?'' Demişti Lara. Aytaç ile birbirimize bakakaldık öylece.