TİMUR'UN ANLATIMIYLA
O kadar özlemişim ki bu hissi onun yanında her türlü şeyi şu an mutluydum çok huzurluydum ama öpmeme karşılık vermemişti o istemiyor muydu yoksa. Dudaklarımız ayrıldığında baktım gözlerinin içine çok şaşkın kalakalmış bir haldeydi tepki vermiyordu. Anladım ki istememişti bu olanı belki de oluru yoktu artık. ''Kusura bakma yani ben şey neyse iyi bak kendine.'' dedim ve odadan ayrılırken Lara bir anda gelip kolumdan tuttu. Ona doğru döndüğümde en okkalısından bir tokat atıverdi yüzüme. Kulağımı çınlatacak derecede bir tokattı bu. O an ne bir şey diyebildim ne de yapabildim kalakaldım karşısında öylece savunmasızca. ''Bu tokat bana bunu daha önce açıklamadığın için.'' dedi o an zordan da olsa bakmaya çalıştım suratına haklıydı çünkü daha önceden söylemeliydim. ''Bu da'' diyerek iki eliyle yakamı tuttu ve dudaklarıma yapıştı. Şimdi de ben donakalmıştım ne yapacağımı bilemiyordum. Dudaklarımız ayrılınca ''Çok özlediğim için.'' dedi.
''Seni seviyorum güzelim.'' dedim.
'' Seni hastayım'' dedi o da.
Ve sonrasında artık hiç ayrılmamak üzere bir kez daha birleşti dudaklarımız.
NİHLE'NİN ANLATIMIYLA
İki inatçı keçiyi gönderdim bakalım umarım artık açılır o köprü de yol veririler birbirlerine. Düzelirler umarım kavgalı halleri ikisini de mahvediyordu çünkü. bekleme odasından çıkıp bahçeye geçtim ve boş bulduğum bir banka oturdum. Yanıma biri oturunca kafamı çevirdiğimde Ateş'ti oturan elindeki simitin yarısını bölerek uzattı bende geri çevirmek olmaz diye ''Teşekkür ederim.'' diyerek aldım.
''Ne oldu bir düşünceli hallerdesin.'' diye sordu.
''Bilmem düşünüyorum öyle işte.'' dedim.
''Paylaşmak ister misin?'' diye sordu.
''Biliyor musun benim hayatım koca bir yalan'' diye lafa girdim.
'' Kimin hayatı tam doğru ki zaten de sana bunu söyleten ne?'' dediğinde o gece okuduğum mektubu anlattım. Şok içinde dinledi beni.
''Ama her şeye rağmen biz senin yanındayız bunu biliyorsun dimi.'' dedi
Gülümseyerek ''İyi ki'' dedim. ''Eğer bunları yaşadığımda ve öğrendiğimde yanımda olmasaydınız ben atlatamazdım bunları.'' dedim.
''Ee o zaman iyi ki yanımızdasın.'' dedi Ateş.
Biraz daha öyle muhabbet ettikten sonra bir baktım ki karşıdan Lara ile Timur geliyor onları yan yana görmek ayrı güzeldi tabi ama gördüğüm başka şeye karşı çok şaşırdım el ele bir şekilde yüzlerinde güller aça aça geliyorlardı. Bunun üzerine çok sevindim barışmışlardı sonunda. ''El ele mi geliyorlar yoksa ben mi yanlış görüyorum.'' dedi Ateş. ''Yok yok asla yanlış görmüyorsun el ele göz göze geliyorlar şu an.'' dedim o süreçte yanımıza geldiler. ''Ooo hayırlı olsun gençler.'' dedi Ateş. ''Sağol kardeşim.'' diyerek el çarpıştılar. Ben ise hiçbir şey demeden mutluluklarını izliyordum sadece Timur bir an ''Kardeşimiz sağolsun.'' deyip bana baktı. Gülümsememi arttırarak ''Eee arada bir kendine getirmek lazım oluyor böyle devam etseydi siz hiçbir araya gelemezdiniz.'' dedim ve o an kalkarak ikisine de sarıldım en azından onlar mutluydu.
Hep beraber kantine geçtik kantinde güzel güzel muhabbet ederken Aytaç beni yanına çağırdı.
''Efendim kuzi''
''Kuzi benim biraz işim var erken çıkıyorum akşam evde konuşuruz tamam mı'' dedi ama yüzü bir garipti.
''Tamam kuzi de bir sorun yok değil mi?''