13.BÖLÜM

8 0 0
                                    

Okuduklarımla gerçekten şok olmuştum. Mektupta aynen şöyle yazıyordu.

'' CANIM KIZIM                                                                                                                                    19/08/2021

Belki bunları okuduktan sonra bana çok kızacaksın ki kızarsan da çok haklısın çünkü ben sana bunları anlatmalıydım. Ben seni her zaman yapabildiğimce en güzel şekilde büyütmeye çalıştım ama belki de sana daha çok yara aldırdım böyle ama hayatın akışına engel olamadım böyle olmak zorunda kaldı. Nihle'm canım ben genç yaşımda ailemin zoruyla şu an lanet etiğimiz o adam ile evlendirildim ki sende çoğu ana şahitsin. Sana neler yaptı bana neler yaptı. En kıymetlileri zorla bana sahip olarak dünyaya getirmemi sağladığı abin ve ablandı her zaman onları aynı kendi gibi büyüttü bize düşman etti.Ben seni asla ona bırakmadım kendim büyüttüm. Sen şu an içerde uyuyorsun. Ateş'in vardı çok azaldı şükür. Ben sana bir şey açıklamak istiyorum ama bunu daha yeni öğrendiğin için özür dilerim senden.

Ben gençliğim de birini çok sevdim aşıktık birbirimize ama bu lanet evlilik yüzünden bambaşka yollara düştük. 19 yıl önce tekrar karşılaştık birbirimizle ve ben öldüresiye dayak yedim o akşam sırf onunla karşılaştım diye ve o gece asıl sevdiğim adamın yanına kaçtım. Beraber bir ay boyunca saklandık. Ama bizi buldular onu vurdular beni de tekrardan bu eve hapsettiler. O günden sonra bir daha asla ondan haber alamadım yaşıyor mu öldü mü bilmiyorum. O lanet eve geri döndükten sonra sana hamile olduğumu öğrendim bunun üzerine de çok eziyetler çektim ama seni kucağıma almaktan asla vazgeçmedim hep korudum seni o pisliğin sana öfkesi bu yüzdendi. Seni asla kabullenemiyordu.

Kim olduğun merak ediyorsundur şimdi. Ama onu senin bulmanı değil de eğer hayattaysa onun seni bulmasını istiyorum bugün ona da bir mektup ulaşmasını sağladım eğer seni istiyor merak ediyor ise mutlaka seni bulacaktır. Güzel kızım ben çok özür dilerim ama bunu unutma seni çok seviyorum...

ANNEN

Ben neler okumuştum. Ölmeden bir hafta önce yazmış sanki hissetmiş gib.

Hayatım tamamen yalanmış, bir yalan üzerine bir sır üzerine kuruluymuş meğerse.

Mektup ellerimin arasından kayıp gitti. Gözyaşlarım duraksamıyordu asla ellerim titriyordu ne hissetmem gerektiğini de ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum.

Nefes alamıyordum şu an sanki bütün gerçekler boynuma dolanmıştı ve sıkıyordu boğazımı. Kendimi zorla ayağa kaldırdım ve balkona çıktım. Nefes almakta o kadar zorlanıyordum ki panik atak geçiriyor gibiydim.

Bir süre hava aldıktan sonra içeri geçtim ve kendimi yatağa attım. Bütün hayatım değişmişti resmen şu an hayatım tam anlamıyla yalandı, ben yalandım.

-

Telefonumun sesiyle gözlerimi açtım ve bir baktım ki sabah olmuş. Dün akşamın yıkıcılığıyla uyuyakalmışım. Arayan baktığım da Lara'ydı. Onun aradığını görünce okula geç kaldığımı anladım ve telefonu açtım.

'' Nihle neredesin gelmedin okula mesaj yazdım onlara da cevap vermedin.''

'' Ayy Lara ben uyuyakalmışım ya kafam da dağınık zaten bugün gelmeyim ben okula.''

'' Gizlediğin bir şey var gibi sanki anlat.''

'' Okul çıkışı bana gel. Geldiğin de konuşalım.''

'' Tamam peki sen dinle kafanı o zaman.''

'' Tamam öptüm canım.''

'' Bende öptüm güzelim görüşürüz.''

Telefonu kapattığımda derince bir nefes aldım ve ayaklandım.

Bugün yepyeni bir hayata başlıyordum dün akşam okuduğum mektupla beraber yeniden doğmuştum çünkü.

Ilk iş olarak özenerek hazırladığım ufak bir kahvaltı ettim. Aklım dün akşam partide yaşananlara gitti Ateş ve Bahadır yaralanmıştı orada ama şükür ki Ateş hafif atlatmıştı ama Bahadır çok daha kötü yaralanmıştı ve ameliyat olmuştu dün onu hastanede bıraktıktan sonra hiçbir bilgi almamıştım onunla alakalı. Arasam mı yoksa yanına mı gitsem diye düşündüğüm de bu durumda aramak fazlaca yapmak için yapmak gibi bir etki yaratır bana göre ki ben asla bu tarz biri de değilim hem zaten böyle olmasının sebebi de benim partimde bulunuyor oluşuydu. O yüzden hazırlanarak evden çıktım.

Elim boş gitmeyeyim diye bir poşet yeşil elma alarak gittim. Hastaneye vardığımda odasına çıktım ve derin bir nefes alarak odasının kapısını çaldım. Odaya girdiğimde dün akşam gelen kişi yanındaydı hala. Odanın ortasına geçtim '' Belki konuşmak istemezsin ama konuşabilir miyiz?'' diye sordum meraklı gözlerle. Bahadır düz bir ses tonuyla ''Konuşalım.'' dedi ama onunla tek konuşsam daha iyiydi o yüzden hiçbir şey demeden arkadaşına baktım. Bahadır'ın arkadaşı bir bana bir ona baktı. O sırada Bahadır kafasıyla sen çık dercesine işaret yaptı. Arkadaşı çıktıktan sonra eliyle boşalan koltuğu gösterip ''Gel otur şöyle ''dedi o an oraya oturdum ve konuşmaya başladım. ''Bahadır ben çok özür dilerim.'' diye söze girdim. Ne alaka dercesine baktı suratıma ''Sen niye özür diliyorsun ki senlik bir durum yok.'' dedi. ''Benim partime gelmeseydin bunlar olmayacaktı. Keşke o partide olmasaydı zaten bir sürü insana kötü bir gece yaşattım. Ben zaten niye doğduysam.'' dedim son cümlemi sinirle söyleyerek o sırada gözümden bir damla yaş aktı.

'' Alin saçmalama sen şu an senin yüzünden olup sana kızdığımı falan sanıyorsun ama öyle sanma çünkü parti çok güzeldi ve sen iyi ki doğdun.'' dedi ve o an sinirle ''Keşke'' deyip cümlemi devam ettirecekken Bahadır aniden lafa atladı ve '' O poşet bana mı?'' diye sordu konuyu değiştirmek için yaptığını anladım ve bende konudan çıktım. O an poşeti vermeyip elimde unuttuğumu hatırladım ve '' Ayy evet unutmuşum.'' dedim ve Bahadır'a uzattım o an uzaktan uzattığım için Bahadır'da uzamaya çalıştı ve gerilnce yaralı omzunu acıttığını anlatan bir tepki verdi o an şaşkınlıkla kalktım ve '' Yaa kusura bakma off.'' dedim ellerimi kafama koyarak. '' Sorun değil.'' dedi.

Sonrasında yanına geçerek poşeti verdim. '' Vayy yeşil elma he bayılırım sağol.'' dedi ve poşeti kenara koydu. '' Bahadır hediyen çok güzeldi bu arada çok teşekkür ederim'' dedim. '' Önemli değil beğendiysen sevindim. Tekrardan iyi ki doğdun.'' dedi Bahadır ve sonrasında uzun bir sessizlik oluştu.'' Benim yapabileceğim bir şey var mı?'' diyerek sessizliği bozdum'' Yok gelmen yetti teşekkürler.'' dedi. '' Görüşürüz o zaman tekrardan çok geçmiş olsun.'' dedim ve tam odadan çıkarken Bahadır '' Alin.'' dedi o an geri arkamı döndüm '' Efendim dedim. '' Aslında yapabileceğin bir şey var yani tabi kabul edersen.'' dediğinde meraklı gözlerle '' Ne peki söyle.'' dedim. '' Biliyorsun ben tek elle pek bir şey yapamayacağım bir süre.'' dediğinde yüzüm asıldı ve kafamı öne eğdim. O ara sözüne devam etti '' geçen gün de senin önceden evlere çalışmaya gittiğini duymuşum. Eğer kabul edersen bu süreçte yardıma gelebilir misin?'' dediğinde şaşırarak şöyle bir düşündüm ki hem benim yüzümden olduğu için yardım ederek vicdanımı rahatlatır hem de görev için daha rahat ulaşırdım bilgilere '' Olur peki. Ilk ne zaman geleyim onu söyle.'' dedim. '' Ben akşam üstü taburcu oluyorum akşam arkadaşım yanımda olacak yarın hafta sonu zaten yarın gelirsin. Konum atarım akşama.'' dediğinde ''Tamam o zaman yarın görüşürüz tekrardan geçmiş olsun.'' dedim ve odadan çıktım.

Eve geçerken kafam bir hayli karışıktı o yüzden kendimi eve atmadan önce sahil kenarına geçtim ve kayalık bir alana geçip oturdum. Dün akşam okuduğum şeyler asla gitmiyordu kafamdan annem bana bambaşka bir anlattı resmen bambaşka bir hayat eğer annem o pislikten kaçarak asıl sevdiği insanın yanında olsaydı nasıl bir hayatımız olurdu ki baba kız ilişkisini asla yaşayamadım nasıl olurduk merak etmiyor değilim. Acaba beni görmek tanımak ister mi yaşıyorsa tabi. Umarım tanışabilirim onunla.

Biraz düşündükten sonra marketten alışveriş yaptım evde eksikler vardı biraz. Eve geçtiğimde poşetleri mutfağa götürdüm ve yerleştirmeye başladım. Birazını yerleştirdikten sonra kapı çaldı saate baktığımda Lara'nın gelmiş olabileceğini düşündüm ve kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle beraber çok şaşırdım. 

BAĞLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin