O GECE YAŞANANLAR ( Bahadır'ın Anlatımıyla)
Sevgilim tek sevenim en değer verdiğim. Şu an yanımda tek o vardı ve beraber güzel bir yemeğe gidiyorduk şu an. Ona söylemedim ne olacağını ama çok merak ettiği belli her halinden.
Bir anda mesaj sesi geldi ve baktığımda Mert'ten gelmiş bir mesaj vardı. ''KONUM''
''Acil gel durumlar fena''
O mesajla beraber duraksadım kendimce ne olmuş olabilirdi ki işim olduğunu bildiği halde çağırıyordu acaba. Modumun düştüğünü fark etmiş olacak ki Nihle ''Ne oldu suratın düştü sıkıntı mı var?'' diye sordu. ''Bizim çocuklardan birinden geldi de bu akşamı iptal etsek. Ben o işi halletsem çok ayıp etmiş olur muyum sana?'' diye sordum tereddütle hevesini kırmaktan çok korkuyordum çünkü. ''Yok saçmalama ne ayıbı sen hatta hiç hız kesme gidelim beklerim ben seni arabada.'' dedi. Bu kadar tatlı düşüncelerde olmasına hayran olsamda ya çok kötü bir şey varsa ve tehlikeye girerse, düşünceleri içinde ısrar ettim bırakayım diye ama kabul etmeyince ve ısrar etsem bile olmadı. Benimle gelecekti bakalım.
Arabadan inerken tereddütlüydü içim sanki bir şey olacak gibiydi. O yüzden güzel sevgilimin alnından öptüm kokusunu içime çekerek ve arabadan inerek geldiğimiz depo gibi alanının kapısından içeri girdim. Bizimkilerin arabası falanda yoktu ortalarda öğreneceğiz bakalım. İçeri girdiğimde kimse yoktu ortalarda kapkaranlıktı ortalık önümü bile zor görüyordum. ''Mert'' diye seslendim ama kimse çıkmadı ortaya. ''Bahadır.'' diye bir ses duydum bir süre sonra ve o an ışıklar açıldı. Kafamı döndürdüğümde Mert karşımdaydı ama iplerle bağlıydı. ''Mert, ne oldu oğlum sana.'' diye yanına yaklaşırken bir anda kafama bir şey ile vuruldu. ''Bahadır, Bahadır uyan.'' diye bir ses ile Nihle'nin sesiyle ayıldım. Gözlerimi açarken kafamdaki ağrıyı hissettim sert bir şekilde vurulduğunu hatırlıyorum çünkü. Elimde hissettiğim şeye baktığımda elimde silah vardı o an bir küfür homurdanarak karşıya baktığımda Mert kanlar içinde yerde yatıyordu. Büyük bir oyuna gelmiştim lanet olsun ki umarım Mert yaşıyordur. O an tek kurtarabileceğim kişi Nihle'ydi yanacaksam da tek yanmalıydım yakamazdım onu. ''Nihle çabuk git buradan. Sorarlarsa da bir şey görmedin bilmiyorsun ben seni taksiye bin diye bire yerde bıraktım.'' demesini söyledim ama ''Bahadır saçmalama.'' diye tepki gösterdi bana. O an ''Nihle hadii.'' diye ısrar ederken. Polis sireni sesleri yankılandı ve o an birbirimize bakakaldık çünkü gerçekten zor bir şeyin içindeydik.
''Dur kıpırdama.'' diye içeri girdi polisler. Şimdi işler iyice çığırından çıkmıştı işte sadece Nihle'ye bakıyordum o an şaşkın ve korku dolu bir ifadesi vardı. Polislerin ardından Ateş , Timur ve Lara'nın girdiğini görmem daha çok şaşırtmıştı beni onların nereden haberi vardı ne işleri vardı burada. ''Adam öldürmekten ve kara para işlerinden tutuklusun kelepçeleyin şunu.'' diye polislerden biri söyledi ve diğer polisler gelmeye baladı yanıma o an Nihle ''Hayır hayır.'' diye haykırıyordu. Başından aşağı kaynar sular dökülmek lafı gerçekten benim içlin geçerliydi şu an. ''Ben sana git demiştim.'' dedim Nihle'ye ama çok telaşlı bir yüzü vardı. ''Sakin kal ne olur.'' diye de ekledim. Eğer daha çok üzülürse bir şey olur diye korkuyorum. Elime kelepçeleri takarak götürmeye başladılar beni o an. ''Güzelim ne oldu sana.'' diye bir sesle Lara Nihle'nin yanına gitti. Nihle'nin verdiği cevapla olduğum yerde dona kaldım. ''Hamileyim.,'' dedi. Nihle'ye doğru döndüğümde yere oturmuş kıvranıyordu. Bana söylememişti böyle birşey olduğunu ben baba olacağımı bu şekilde öğrenmiştim.
1 HAFTA SONRA ( NİHLE'NİN ANLATIMIYLA)
O geceyi aklımdan silemiyordum ki hala odamdaydım 1 haftadır asla çıkmadım odamdan o gece Bahadır'ı benden koparıp götürürlerken, eğer öyle şeyler yaşanmasa o gece müjdesini vereceğim bebeğimizi kaybettim. Bahadır'ı götürürlerken fenalaştım acılar içinde kıvranırken bayılmışım orada gözlerimi hastanede açtım ve bebeğimi kaybettiğimi söylediler bana canım ve canımdan bir parça yoktu yanımda artık. O kadar büyük acı veriyordu ki bu bana beraber tatlı bir aile olmayı düşünürken hepimiz farklı yerlerde bambaşka halde. Arada bir Lara gelerek Bahadır hakkında bir şeyler söylüyordu. Nezarette tutulduğunu ve bugün için de mahkemesi olduğunu söyledi. Fakat hiçbir şekilde cevap vermeden dinliyordum öylece çünkü bir boşlukta gibiydim ki hala da öyleyim tek farkım dün akşam gördüğüm rüya sonucunda artık ayaklanmaya karar vermek oldu.
