(1 GÜN SONRA)
Bugün o günlerden biriydi, yine bir yaş alıyordum.
Evet bugün benim doğum günümdü 2 yıldır buruk geçirdiğim doğum günlerime bugün bir yenisi daha ekleniyordu. Eskiye dönüp baktığımda her sabah beni öpücüklerle ve güzel kahvaltılarla kaldıran annem vardı şimdi ise baktığımda kendi başına uyanmış yatakta boş boş bakan ben varım, tek başımayım. Ayaklandığım da her sene olduğu gibi belki büyük bir kabustan uyanmışımdır diye mutfağa doğru yöneldim ama girdiğimde gördüm ki rüyasal olarak değil de gerçek hayatın kabusunun içindeyim bomboş bir masayla karşılıklıydım. Her sabah yaptığım gibi kahvemin suyunu koydum. Ama bu sefer ısınsın diye bekleyip telefon ile uğraşmak yerine annemin odasına gittim. Odada bir sandık vardı ve annem bana '' Eğer 18 yaşına girdiğinde yanında ben olmazsam bu sandığı aç.'' demişti. Anahtarı olduğu yerden alıp sandığa yöneldim fakat aniden frenledim kendimi çünkü eğer şimdi açarsam asla başından ayrılmak istemeyeceğim için okula gidemem kaldıramam onu. O yüzden okuldan sonra eve geldiğim de yavaş yavaş bakacağım annemin elleriyle koyduğu ve görmemi istediği şeylere.
Odadan hızlıca çıktım ve kahvemi yaptım. Sonrasında hızla hazırlanarak okula geçtim. Sınıfa girdiğimde Lara çoktan gelmiş sırada oturuyordu. Hızlıca yanına geçip oturdum.
'' Günaydınn.''
'' Günaydın günün prensesii.'' Dedi Lara son harfi uzatarak ve o sıcak samimi gülüşüyle. '' İyi ki doğmuşsun benim can kardeşim yoldaşım. Seni çok seviyorum.'' diye ekledi ve sarıldı. Bende onun sarılmasına karşılık verdim. Ayrıldığımızda ''Lara iyi ki varsın.'' dedim. Lara benim için gerçekten can yoldaşıydı. Bana o kadar iyi geliyordu ki onun yanındayken her şeyden uzak çok mutlu hissediyordum kendimi.
İlk ders çok sıkıcı geçmişti uykumu getirmişti adeta. Tenefüs olduğunda Lara '' Ben bir lavaboya kadar gidiyorum canım.'' dedi ben de sessizce kafamı salladım ve gittiğinde kafamı sıraya koydum ve gözlerimi kapadım. Bugün okulun çabuk bitmesini ve eve çabuk gitmenin hayalini kuruyordum. Aniden yanıma birinin oturduğunu hissederek kafamı kaldırdığım da Timur oturmuştu yanıma.
'' Selam. Nasılsın?'' dedi.
'' Selam iyiyim sağol sen?''
''İyidir sağol. Ya ben sana birşey soracaktım hani ödev içi-'' dediğinde cümlenin devamını bildiğim için sözünü kestim.
'' Bugün konuşacağım. Öğlende daha rahat konuşurum.'' dediğimde bir an afallayarak bana baktı ve güldü.
'' Sen varya mükemmel bir arkadaşsın sağol.'' dedi heyecanı her halinden belli olan haliyle.
'' Ne demek her zaman da Lara gelir şimdi sen geç yerine de şüphelenmesin.'' dediğim de teşekkür eden gözlerle bakarak hızla yerine geçti. Bir an kendimin duyabileceği kadar bir ses ile '' Böyle seven nasip olsun inşallah zor iş tabi de.'' dedim ve telefonuma gelen mesaj sesi ile telefonu elime aldım. Mesaj Lara'dandı '' Kuzu bu rehberlikçi yakaladı beni bu ders iş yükleyecek gibi.'' dediğinde güldüm ve '' Halletde gel bari.'' yazdım.
Okulun ilk yarısını atlatmıştık ve öğle molasına gelmiştik sonunda kantine geçtik Lara ile oturduğumuzda ''Sizin şu ödev işi ne oldu?'' diye sordum. ''Ay aman gözünü seveyim açma şu konuyu kuruluyorum zaten kendimce kaç gündür.'' dediğinde güldüm ve '' Ne gibi kurulmalar kuzum alt tarafı bir ödev.'' dediğimde '' Nihle sanki bilmiyorsun.'' dediğinde. ''Canım biliyorum ama öfkeni kızgınlığını bir kenara bıraksan mı bir süre ödev önemli ve ikinizin de eli değmeli sende bunu biliyorsun.'' dediğimde suratı asıldı ve '' Doğru diyorsun öfkeme yenik düşerek notumu düşüremem yarın gidip konuşacağım.'' dediğinde konuyu kapadık. ne yesek diye düşündük ve karar vermekte zorlanınca Lara '' Sen bekle ben buldum ne yiyeceğimizi.'' dedi ve arkamızda kalan yiyecek kısmına yöneldi. Karşımda Timur'u gördüğümde hallettim dercesine göz kırptım o da sağol dercesine kafasını salladı. Lara'yı beklerken bende kantinde gelen geçenleri inceliyordum telefona bakmak yoruyordu beni her doğum günümde çünkü hiç mesaj olmuyor bu da beni üzüyordu. İnsanlara bakmaya devam ettim bu okulun kızları biraz fazla süslü püslülerdi. Erkekleri ise zengin ama tam bir liseli hali dağınıklığında.