*21* 27 Mayis?

9.9K 621 3
                                    

Hale otobüste telefonuna baktı. Telefon 27 haziranı gösteriyordu. Olayların üzerinden bir ay geçmişti. Artık kendisini toparlamis, iş yerinde iyi iş çıkaran bir stajyer olmuştu. Kendini güçlü hissediyordu. Halil son günlerde iş yerine nadiren gelip gidiyordu. Bu da Halenin işini kolaylaştırmışti. Yiğit kendisine çok destek oluyordu. Bu bir ay kendisini hiç yalnız birakmamisti. Hale henüz bir ilişkiye hazır olmadığını ona anlatmıştı. O da anlayışla karşılayıp seni her zaman beklerim demişti.
Şirkete girip çıkarken, yemek yerken, terasta hava alırken Yağmuru görüyordu. Kendisine her zaman nefret edeceğim senden bakışı atıyordu her defasında. Kendisi iyi birşey yapmamıştı ama bunları da haketmiyordu. Birgün lavaboda yalnız kaldıkları bir anda ona döndü.
"Yağmur hanım. Tamam yaptığım şeyler için haksızım evet biliyorum. Sizi kandırmak istemezdim. Ama olaylar o şekilde gelişti. Özür dilerim. Fakat sizin davranışlarınızı da hakettiğimi düşünmüyorum. Bu kadar nefret etmenizde başka bir neden ki var? "

Yağmur dudaklarına kırmızı rujunu sürdü. Hale ye döndü. Üzgün gözlerle ona bakıyordu. Birşey olmuş olmalıydı.
" Hiçbirşey den haberin yok değil mi?"

"Ne gibi? "

" Haberin yok anlaşılan. Halil işten ayrılıyor. Bugun son günüydü. "

" benim yüzümden mi? "

" Tabiki hayır. Seninle alakası bile yok. Neyse benim gitmem gerek. "

Çıkarken hastalık, acı, yazık gibi kelimelerle kendi kendine söylendi. Hale olanlardan birşey anlamamıştı.
" Herneyse umrumda değil. İşyerinde olmamasi da benim işime gelir. Hergün onu görmek zorunda kalmam. İşime odaklabilirim. "

Hale kendine son bir kez aynada baktıktan sonra ofise geçti. Yiğit izin alıp gitmişti. Bankada halledeceği işler olduğunu söylemişti. Kendisi de birazdan çıkarım deyip elindeki işlere yöneldi.
" Sen daha cikmadin mi? "

Sesin geldiği tarafa baktı. Feride çıkıyordu. Ofiste de kimse kalmamıştı.
" Saati farketmemişim şimdi çıkacağım. "

" Tamam görüşürüz. Benim acelem var canım. "

" görüşürüz. İyi akşamlar. "

" sana da. "

Hale bilgisayardaki dosyasının kaydedilmesini bekledi. Önündeki dosyaları topladı. Bilgisayarını kapattı. Bu sırada telefonu çaldı.
" Hale işyerinden çıktin mı? "

" Hayır şimdi çıkacağım. "

"ohh süper. Canım ben Halil Beyin odasındaki bilgisayarı ve işigi kapatmayı unuttum. Onları kapatabilir misin acaba? "

" Tabi kapatırım. Sorun değil. "

" Tamam teşekkürler. Hoşçakal. "

Hale telefonu kapatıp Halil in odasına girdi. Balkona çıktı. Akşam manzara daha da mükemmel gözüküyordu. Derin bir nefes aldı. İçeri girip bilgisayarın başına geldi. Açık olan mail sayfasını kapatırken gözüne " Tedavi aşamaları " adlı mail takıldı. Maile bastı. İçinde bir hastalıkla ilgili birşeyler yazıyordu fakat Hale bunları anlayamadı. Latince doluydu. Ondan çıkıp "Acil" adlı maile tıkladı.
"TEDAVIYE EN KISA SÜREDE BASLAMALİSİNİZ. ERKEN TEDAVI HAYAT KURTARİR. "

Hale masanın üzerindeki takvimi aldı. Önceki aylara baktı. Aylık doktor muayeneleri kaydedilmisti üzerine. Ama bir tarih kendisini daha da sasirtti. 27 Mayıs... Doktor muayenesi.

HALİL ile HALE (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin