*18*

10.4K 630 3
                                    

Hale şimdi kolundan surukleniyordu. Halası kendisinin kolunu öyle bir tutuyordu ki Halil i bir daha ömür boyu goremeyecek gibi hissetti.
*****
"Sey.. Merhaba ben Halil. Hale nin... Sevgilisiyim. "

" Burdan gitsen iyi olur. Hale yürü doğru eve. "

"Hanımefendi bakın. Sizi anlıyorum fakat...."

"Seninle konuşmuyorum. Lütfen evine git evladım. Hale yürü diyorum. Yoksa zorla... "

" Geliyorum hala. "

Hale Halile dönüp " Sen git. Sonra görüşürüz. " dedi sessizce. Sonra halasina doğru yürüdü. Kolu kıpkırmızı olmuştu. Halili düşündü. Orada öylece kalmıştı.
******
Halil kızın öylece gidişini izledi. Elinden birşey gelmedi. Hiçbir şey yapamamak, eli kolu bağlı olmak ne kadar kötüydü. Kendine küfretti. Mahallesinde olacak şey değildi. Halası da haklıydı. Arkasını döndü. Birkaç adım attığında orada Yiğiti gördü. Kendisine bakıyordu.
"Burada ne işin var? "

" Hale yle konuşmak için gelmiştim fakat cevabımı aldım. "

" ne cevabı? "

" seni gerçekten sevmesi konusunda. "

Halil Yiğitle daha fazla konusamazdi. Yanından geçip arabasına doğru yürüdü. Arabasında yarım saatten fazla oturduğunu farketmeden önce yaşadıklarını düşünüyordu. Ellerini dudaklarına götürdü. Yağmurdan sonra kimseyi sevemeyecegini düşünürken şimdi bu kız kalbini fethetmisti. Hem de ondan o kdar nefret ederken. Kendi kendine güldü. Demek ki başkasını sevme konusunda büyük düşünmesi kendi başına gelmesine neden olmuştu.
"iyi ki benim başıma geldi. İyiki... "
******
Hale eve girdiğinde ağlıyordu. Halası yüzüne bakmadan bir sürü söyleniyordu.
"elin herifiyle yolun ortasında gece vakti öpüşmek. Tövbe estağfurullah. Başımıza taş yağacak. İş yemegiymis. Kim bilir neredeydin?"

"Hala neler söylediğini duyuyor musun? Yenekteydim evet iş yerinden insanlar da vardı. Sana yalan söylemedim. "

" Sen bana söz verdin. Yalan yok dedin. Bu yaptıkların ne böyle? "

" Hala yalan söylemiyorum. Bir anda oldu. Onu sevdiğimi bile farketmemistim az önceye kadar. Bir anlık diyorum. Annem ve babam üzerine yemin ederim. "

" Annenle babanı karıştırma. Seni o halde görseler utanirlardi. İyiki ölmüşler de görmemişler şu durumu."

Halasi söylediklerinden sonra pişman oldu. Böyle birşey soylememeliydi. Hale nin koşarak odasına gittiğini ve kapıyı çarptığını duydu. Şimdiden pişman olmuştu. Biraz azarlamak yeterli olacaktı ama sinirden ne dediğini bilememisti. Biraz sakinlestikten sonra kapıyı çaldı fakat Hale içeriden kilitlemişti. Özür dileyip odasına gitti.
Hale hıçkırarak ağlıyordu. Halasi pişman olmuştu fakat yine de söyledikleri hala kulaklarindaydi. Sakinleşince gidip halasının yanına yattı. Özür dilediler birbirlerine. Birbirlerinden başka kimseleri yoktu. Birbirlerine asla kusemezlerdi. Biliyorlardı. Hale bütün hikayeyi baştan sona anlattı halasina.
"Bu kadar işaret vermiş hayat size. Anlamamışsınız demekki. "

" bugün anladık galiba. "

" ona da ayıp oldu. Müsait zamanda çağır tanışalım. "

" olur. Ayıp oldu çocuğa yerin dibine girmiştir. "

İkisi de konuşup, gülüşüp uyudular. Hale çook güzel bir uyku çekti. Çok mutluydu. Hayat bu kadar güzel olabilir miydi? Bozulacak diye korkuyordu. Bozulmazdi değil mi? Diye düşündü uyurken.

HALİL ile HALE (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin