"Benimle taşşakmı geçiyorsunuz lan!?"
Hiç kimsenin son sözleri böyle olmamalıydı ve kimse bu kadar saçma sapan bir sebepten ötürü ölmemeliydi!
O saçma kitaba o kadar sinirliydim ki, fark etmeden yerdeki kıyafetlerime takılıp kitaplığıma çarpıp yere düştüm ve kitaplığımda üzerime devrildi.
Otuz yaşında tek başınıza yaşıyorsanız bu küçük sakarlık pekala sizi öldürebilir.
Bu adı "Kimsesiz Kralın Yolu" olan, on dört ciltlik bir roman. Genel olarak zeka oyunları ve entrikalar üzerine kurulu olmalı ama yazar o kadar salak ki kötü karakterlerin ne yapacağını gayet rahat tahmin edebiliyorsunuz!
Baş rolümüz Mihal, daha küçük bir bebekken fırtınalı bir gecede Yuran Malikanesinin kapısına eski bir sepetin içinde bırakıldı. Neden mi? Tabiki gizem unsurlarının artması için -ayrıca bu başka bir cildin konusu-.
Mihal, Yuran Malikanesinin iyi niyetli efendisi Local Yuran tarafından evlat edinildi ve büyütüldü ancak tabiki evin hanımı Azelya ve evin büyük oğlu Mervin bu çocuğu aileye kabul etmedi ve Local ne zaman kafasını çevirse bu zavallı çocuğa işgence ettiler.
En büyük kötülüğü ise üvey abisi Mervin yaptı ve kardeşini kurduğu komplo ile bir uçurumdan aşağı attı.
Ama başrole bunu yapmak ona burs vermek gibidir.
Mihal uçurumun kenarında ölmek üzereyken emekli olmuş bir kılıç ustası ile karşılaşır, eğitim alır, büyülü güçlerinin kilidini açar ve bu kibar çocuk durdurulamaz bir yük trenine dönüşür.
Sonrasında olacaklar az çok tahmin edilebilir.
Mihal kendine güçlü yol arkadaşları edinir ve Mervin'in işgence ettiği bir hırsız ile ilk evliliğini yapar ancak Mervin kızı öldürürerek kendi ayağına sıkar.
Mihal intikam için Mervin ile savaşır, kazanır ve onu hapseder. Aslında Mervin ile evlenmesi gereken bakire prenses ile evlenir ve prens olur. Kralın övgülerini alır ve kral olur.
Büyücülerin kralı ile savaşır ve iki diyarın en güçlüsü olarak mutlu mesut yaşar.
Ama işler bu noktaya gelene kadar kaç mükemmel karakterin harcandığını biliyor musunuz?! Ayrıca Mervin kitabın başında Mihal'den daha güçlüyse ve bir yandan güçlenmeye devam ediyorsa Mihal nasıl kitabın sonunda ondan daha güçlü oldu!? Mihal ilk karısından sonra nasıl başka bir evlilik yapabilir, bu sadece kral olmak içinmiydi? Kahraman başrollerin böyle amaçları olmamalı tamam mı!? Rahmetli karına biraz saygın olsun piç kurusu!
Ve neden üç yüz yirmi bir kelime ile anlatılabilecek bir olay örgüsü on dört cilt sürüyor. İşler gereksiz uzuyor. Her şey saçma!
Ama her şeyden önce... Ölmeden önce kafamda dönen şeyler bunlar olmamalıydı!
Aniden bir ışık parladı ve her şey aydınlandı, mecazen değil, gerçekten. Önce cennette olduğumu düşündüm ama sonra sinirli bir kadının dırdırcı sesi kulaklarımı tırmalamaya başladı.
Yüzümü buruşturdum ve gözlerimi araladım. İlk gördüğüm süslü tavan bana çok yabancıydı. Yerimden doğrulmaya çalıştım ama kafama inanılmaz bir acı saplandı ve acıyla inledim.
Görüş açıma giren güzel, orta yaşlı bir kadının endişeli yüzüne bakarak kaşlarımı çattım "Neler oluyor?" Diye mırıldandım. Ölmemiş miydim?
Kadın üzüntüyle kaşlarını yukarı kıvırdı "Benim zavallı oğlum.. çok mu canın yanıyor? Endişelenme annen senin için en iyi doktorları çağırttı." Dedi.
Gözlerimi kırpıştırdım "Annem mi?" Dedim "Sende kimsin?"
Kadının gözleri korkuyla açıldı. Hemen kafasını çevirip yatağın yanında dikilen yaşlı adama döndü "Ne dikiliyorsun orada! Bir şey yap! Oğlumun nesi var!?" Dedi.
Yaşlı adam bıkmış bir ifadeyle gelip göz kapaklarımı araladı ve bir yandan yorgun bir sesle "Genç efendi kim olduğunuzu hatırlamıyor musunuz? Annenizi yada babanızı?"
Genç efendi mi? Kadın elimi tutup neredeyse ağlayacak şekilde "Benim zavallı Mervin'im." Dedi.
Gözlerim dehşetle açıldı. Üstüme eğilen doktoru itip hızla ayağa kalktım ve bulduğum ilk aynaya sarıldım.
Sarı saçlar, mavi gözler, çenenin kenarındaki ufak yara izi. Hayır, bu kadar taş gibi karakter varken ben bu ororspu çocuğunun bedenine mi girmiştim yani!? Hayır, bu olamaz, bunu kabullenemem!
Dizlerimin üzerine çöktüm. Ellerimi aynaya dayayıp bana endişeyle bakan kadına yani anneme döndüm "Şey..." güçlükle konuştum "Acaba Mihal nerede?" Dedim.
Azelya hafifçe kaşlarını çattı "Neden şimdi o fareyi soruyorsun?" Dedi sonra aniden aydınlanmış gibi kafasını salladı "Ah onu cezalandırdığımdan emin olmak istiyorsun değil mi? O fare senin bayılmana sebep olup öylece kurtulamaz merak etme onu odunluğa kapattım." Dedi, hemde büyük bir gururla.
Ama benim gözlerim karardı ve olduğum yere yığıldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaderden Kaçış
FantasyTaylan, on dört ciltlik bir fantastik romanın son cildini bitirince büyük bir hayal kırıklığına uğrar ve ufak bir sinir krizinden sonra geçirdiği ufak bir kaza sonucu ölür ve gözlerini bu kalitesiz romanının aşağılık kötü karakteri Mervin olarak aça...