XV

255 32 20
                                    

"İşim sadece Kıeran'ı uyuşturacak ilaçlar yapmak ve onun sağlık durumunu kontrol etmekti onunla konuşmam bile yasaktı ve zaten konuşmak istemiyordum, ondan korkuyordum.

Ancak zamanla Kraliçe Galya'nın kısıtlamaları artmaya başladı. Önce saraydan sonrada Kıeran'ın kulesinden dışarı çıkmam yasaklandı. İletişim kurabileceğim tek kişi Kıeran'dı bu yüzden konuşma yasağını çiğneyip onunla konuşmaya çalıştım.

Beklemediğim bir şekilde çok kibardı ve kulede kraliçe için silah yapmak hoşuna gitmiyordu. Benim gibi buradan kaçmak istiyordu. Bu yüzden onun mühürleri kırmak için bir eldiven yapmasına yardım ettim.

Kraliçe onun isteklerini umursamıyordu ama benimkileri bir nebzede olsa karşılıyordu. Bir kaç kere neredeyse yakalanıyorduk. Eldivenin bitmesi iki yıl sürdü ve saraydan kaçmakta hiç kolay olmadı.

İnsan diyarından bir şekilde kaçtıktan sonra gidecek bir yerimiz yoktu... özelliklede Kıeran'ın. Ne olursa olsun kaçmama yardım etmişti bu yüzden benimle birlikte Ejder Vadisine gelmesini teklif ettim. İlk başta reddetsede sonunda kabul etti.

Ben aslında saraya gizlice girmek istemiyordum... ama Kıeran, Mihal'in ve sizin, onu gördüğünüz anda saldıracağından çok emindi. Bu yüzden gece vakti sizinle yalnız olduğunuz bir anda konuşmak istedik. Amacımız size yada oğlunuza zarar vermek değildi."

Avi'nin hikayesi bittiğinde bacak bacak üstüne atıp onu baştan aşağı süzdüm. Anlattıkları Karanlık Lord'un söyledikleriyle çelişmiyordu ve zaten onun yalan söyleyebileceğini düşünmüyordum.

Yanımda oturan Argus bana doğru eğilip "Doğru söylüyor gibi." Dedi.

Kafamı salladım, kollarımı göğsümde birleştirip "Karanlık Lord ile aranda nasıl bir ilişki var?" Dedim.

Avi sorum karşısında afalladı, gözlerini kırpıştırıp "N-Nasıl bir ilişkimiz var? Şey... biz... biz arkadaşız. Yani sanırım... emin değilim... o çok garip biri. İki yılı birlikte geçirdik ama bu bizi arkadaş yaparmı bilemiyorum çünkü onun garipliğinde zerre bir değişim olmadı. Bilemiyorum, arkadaş mıyız? Bence arkadaşız, arkadaş olmalıyız yani arkadaş değilsek neden-"

"Tamam Avi." Elimi kaldırıp onu durdurdum. Avi normaldede biraz saf olsada bu kadar yalpalayacak kadar saf değildi. Karanlık Lord kesinlikle onun beynini yıkamıştı.

Argus gülümsemeye çalışıp "Pekala... Karanlık Lord'un senin kuleden kaçmana yardım ettiğini biliyorum canım ama o bir... eh... katil. Onunla arkadaş olmamalısın hatta bundan sonra onunla hiç konuşmaman daha iyi olacaktır." Dedi.

Avi kaşlarını çatıp "Ne? Nasıl yani hiç mi görüşemeyeceğiz? En azından onu zindanda ziyaret etsem." Dedi.

Sesimdeki sert tona engel olamadım, çatık kaşlarımla "Hiç konuşmayacaksın. Asla ve asla. O bir manyak sense iyi bir kızsın. Onunla konuşmak sana sadece bela getiri. Güven bana hayatını mahvolmaktan kurtarmaya çalışıyorum." Dedi.

Avi üzgün yavru köpek gözleriyle yüzüme baktı ve omuzlarını düşürüp kafasını salladı.

Argus ayağa kalkıp Avi'nin omzuna dokundu "Merak etme her şey yoluna girecek. Bu arada benim oğlum Esther ile tanışmadın değil mi? Görüp görebileceğin en zeki çocuk falan olabilir." Dedi, son zamanlarda gördüğü herkese oğlunu övmek gibi bir hobisi vardı.

Bunun sebebi Esther'in dört yaşında olmasına rağmen kılıç kullanmaya olan mükemmel yatkınlığıydı. Şu an Seth'in ona verdiği tahta kılıçlarla idare etsede ileride iyi bir kılıç ustası olacağı kesindi.

Bu benimde hoşuma gidiyordu. İleride Marsel, Ejder Vadisini yönetirken ona iyi bir koruma ve arkadaş olabilirdi.

Avi gülümsemeye çalışıp "Ah evet sizinde bir oğlunuz var değil mi? Çok sevimli olduğuna eminim." Dedi.

Kaderden KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin