"İblislerin temsili formu"
Merhaba arkadaşlar ❤️ gittikçe heyecanlı olmaya başlayacağız ❤️
Bu bölümü EbruGiris e ithaf etmek istiyorum. İyi okumalar yorum yapmaktan çekinmeyin ❤️😊
Bugün ilk sahur:) hoş geldin Ramazan 🥰Bir zamanlar büyüdüğüm yer; dünya. En zor zamanımızda bize kucak açan, bizi saklayan, büyüten; bir zamanlar oralı olduğumu düşündüğüm bu güzel yer: dünya. Ne kadar da özlemişim buraları.
Dünyaya gelmek beni iyi hissettirmişti. Hemen kahinin yerine gittik. dükkanın kapısı yarıya kadar açıktı ve her yer, her yerdeydi. etrafta dolaşırken buradan aldığım kitapları nereye bıraktığımı düşünüyordum. sahi neden okumamıştım ki? aklıma bile gelmemişti. Hernius hemen önüme geçti.
"Kraliçem siz arkamda bekleyin. bu normal bir şeye benzemiyor."
iblisler.
"Kokularını bırakmışlar Hernius. Fark ettin mi?"
Hernius bana baktı.
"Geçen geldiğimizde senin kokunu alanla aynı koku. Kahinin yerini bulmuş olmalılar. Anlaşılan saklamaya pek fırsatı olmamış kahinin."
Bars korkuyla bana baktı.
"Kokunu biliyorlardıysa neden gelmeyi teklif ettin? bu çok tehlikeli."
Omzumu silktim. Bir şeyler yapmak istiyordum.
"Kahini öldürmüşler mi?"
Hernius başını salladı düşünceli görünüyordu.
"Sanmıyorum. Büyük bir savaş olmuş. Senin kahin sandığımızdan güçlü biri olabilir. Kaçtığını düşüyorum ki bu cüce bizi ona götürecek bence."
Kapıdan henüz çıkmak üzere olan parmak kadar bir insana bakıyordu. Şaşırmıştım. Cücelerde vardı yani. Gerçi periler Deniz kızlar, kahinler, hele de biz elfler bile varsak cücelere şaşırmak aptallık olurdu.
"Ben bir şey bilmiyorum. Yağmalanmış buralar. Ben de bir bakayım diye geldim."
Tam sihir yapacağı sırada barsın attığı okla duvara sabitlenmişti. Tam yakasından vurmuştu cüceyi. Uzun bir burnu vardı. başına sivri bir şapka vardı. Ayakkabılarının ucu da tıpkı şapkası gibi sivriydi. İnanılmazdı giydiği gömleğin yakasından ona hiç zarar vermeden vurmuştu Bars.
"Yalan söylüyorsun. Kahin nerede? Savaş kraliçesi ve kralı onu arıyor."
"Kraliçe ve kral mı? Kehanet doğru muymuş?"
"Doğru. tüm canlılara haber ver 3 kraliçe krallarıyla birlikte bizim için geliyorlar. sizleri korumak için buradalar."
cüce bana baktı. gözlerinde hüzün vardı.
"Geç kaldılar ama. Zaten kayıplarımız bir sürü. Şimdi yağmala yaparak yaşayabiliyoruz. Saklanarak..."
"Özür dilerim. Hiç haberim yoktu. Annem yani önceki Kraliçe muhtemelen beni büyütmek için sakladı bunu benden. Bundan sonra size söz veriyorum ben ve Bars, sizi korumak için elimizden geleni yapacağız söz veriyorum."
Sesim sanki benim değildi. İlk defa bu kadar güçlü hissediyordum. Benim korumam gerekenler vardı. Güçlü olmalıydım da zaten.
"Sen gerçekten sen misin? Pelerini çıkarabilir misin?"
Pelerini siyah saçlarımdan çektiğimde bana kocaman gözlerle baktı. İkna olmuştu.
"Hadi gidelim. Geçenlerde kahinin yanına gelensin sen. Seni tanıdı. Buraya biraz uzakta bir mağarada saklanıyor. Kalkanla korunuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELF
FantasyAnnemin ölmesiyle ortay çıkan sır, beni kraliçe olmak zorunda bırakıyordu. Üstelik 3 diyardaki 3 kraliçeler olarak bir de kaderlerimizde ki adamlar ortaya çıkmıştı. Bilmediğim bir halkın liderliğini yaparken; içimdeki intikam hırsı savaşmaya itec...