Festival tadında

22 17 2
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım yeni bir bölümle karşınızdayım. Aslında biraz daha romantik bir hikaye olmasını istememe rağmen tam olarak olamadı. Daha çok eğlenceli bir anlatım olarak devam edeceğiz!
    Ne dersiniz bir daha ki bölüme daha iyi bir şeyler hazırlayalım mı?

Şifacı mı?

"Bizimle gelsen iyi olacak sanırım Maya."
 
    Maya yine aynı şeyi yaparak saçlarını savurduğunda burnuma çalınan leylak kokusu beni daha da büyülemişti. Bu minicik kız kesinlikle Esilanın kardeşi olmalıydı zira her hareketi onu anımsatıyordu.

    "Esila nerede?"

  Ben ona anlamsızca bakarken onun muhtemelen haberi bile yoktu.

  "Esila diyorum! Şifacı kraliçe nerede? O iyi mi?"

   Başımı olumluca sallarken başka bir şey demedim. Ben kızın yanında yürürken koruyucu hemen arkadan bizi takip ediyordu.

"Sen nöbetine devam edebilirsin koruyucu, sağ ol!"

   Olduğu yerde tek ayak üstünde dönüp görev yerine gitmişti anında. Burası bana bazen askeriyeyi anımsatıyordu.

"Sen savaşçı olmalısın. Lidya'ydı değil mi? Ablam senden bahsetmişti mesajlarında."

   Şaşırma sırası bendeydi. Küçücük kız bile benden daha çok şey biliyordu. Buraya geldiğim ilk günü düşünüyorum da muhtemelen herkes bana çok gülmüştü.

  "Doğru. Ablanı görmek için şifa diyarına gideceğiz."

  "Bars şifa diyarına gel. Biz yoldayız. Gelen küçük kız Esila'nın kardeşiymiş!

  Bars'a haber vermediğim aklıma gelince hemen onun düşüncelerine ylaşmıştım.

"Yalnız mı gideceksin? Beni bekle 3 dakika içinde yanında olacağım."

  Bu adamı sevmemek elimde değildi doğru. İster kader olsun ister sürekli beraber olmaktan hiç fark etmez. O benim için var olmuş en yakışıklı erkekti.

  "Tamm merak etme yavaş yürüyoruz zaten."

  "Bars'la mı konuşuyorsun?"

  Tövbe Bismillah bu kız şimdi de düşüncelerimi duyuyor anlaşılan. Anlamsızca ona bakarken cevap vermek istemediğimi fark ettim.

  "Esila senin kardeşin mi var?"

     Esila'ya gönderdiğim mesaj Dora'nın şaşkınlığıyla karşılaştı.

"Ne? Ne kardeşi?"

  "Dora ne yapıyosun sen yine bizim kanalda?"

"Bizde geliyoruz Agah'la"

"Maya mı gelmiş? Neredesiniz?"

Esila'nın endişe dolu sesi araya girdiğinde ben daha tok bir düşünce sesi gönderdim.

"Bizim diyara gelmiş. Bizim krallıkta mı toplanalım yoksa şifaya mı gelelim?"

  "Biz gelelim."

  Esila'nın yorgun sesi duyulduğunda adımlarımı yavaşlatmıştım. Onun sesi ise koşuyora benziyordu.

"Bars bizim krallığa gel!"

  Başka bir şey demeden yeni biten saraya doğru ilerledim. Bars ve benim sarayıma gitmek tabi ki mantıklıydı. En üst katı yatak odası çalışma odası gibi kişisel alanımız olarak dizayn edilmişti. Alt katı misafirler için yatak odalarıyla kaplanmıştı.

  en alt kat ise düzergâh olarak düzenlenmişti. toplanma alanları çalışma odaları ve benzeri şeyler vardı. bodrum katı mutfaktı. her koruyucunun ayrı ayları vardı. aşçıların ve giyimden sorumlu Elflerin de kendi odaları vardı.

ELFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin