ELF

Evrenler arası karışıklık

   Odadaki herkes beklentiyle bana bakarken derin nefeslerim her yerdeydi. Başından sonuna kadar olan biteni anlattığımda hepsi göz yaşlarıyla beni dinledi. 

   Geldiğimden bu yana garip hissediyordum. Sanki bir yanım hala orada kalmış gibiydi. bunun nedenini bilmiyordum ama diğerlerine de söylemeyecektim.

"Neyin var?"

   Bars'ın sorusuyla irkilerek ona döndüm. Sevdiğim adam elimi tutuyordu. Kızlar dinlenmem için bizi yalnız bıraktıklarından beri yanımda oturmuş elimi tutuyordu.

"İyi görünmüyorsun."

    Beni benden bile iyi tanıyan adama düşünceli gözlerle baktım. Elimde olmadan düşüncelerimden sıyrılamıyordum.

 "İyiyim. Sadece burada olmak mucize gibi. Bazen istemsizce diğer evren geliyor aklıma. Kraliçe Eva ve onun muhteşem gücü."

   Bars gülümseyen bakışlarla bana baktığında gözlerinde arzu vardı. Onun yoğun bakışları benim içimde de bir şeyleri hareket ettiriyordu. derin bir nefes alıp verdim.

"Seni çok özledim. Düşünme artık o diyarı. Şimdi buradasın ya önemli olanda bu."

    Elleri yüzümde dolaşırken usulca dudaklarıma eğildi. Şimdi naneli nefesinin kokusunu alabiliyordum. Bana yakınlığı adete beni hipnotize ediyordu. Bakışları sanki benden onay almaya çalışıyor gibiydi. Onaya ihtiyacı mı var sonuçta?  Bu defa usulca uzandım dolgun dudaklarına. Ben öptüm onu. Öpüşlerim önce yumuşaktı ama sonra doyumsuz ve açtı. Daha da derinleşti. Elleri her yerimde dolaşıyor hem incitmekten korkuyor hem de özlemi gidermek için büyük bir açlıkla savaşıyor gibiydi. Ellerim birden benim kontrolümü kaybetmiş Bars'ın düğmelerine uzanmıştı. Onun gömleğini hızla açarken o da benim üzerimde ki kanlı kıyafetlerden kurtuldu. Adımları yavaştı. Üzerimde ki her şeyi çıkarırken bir bebekmişim gibi davrandığının farkındaydım ve bu durum daha çok hoşum gidiyordu. Üstümde ki her şeyi çıkardığında dudaklarımda bir gülümsemeyle onun da çabucak çıplak koymuştum. Onun elleri durup yaramı incelemeye başladığında dudağımda ki gülümseme kaybolmuştu. Uzandığım yatakta huzursuzca kıpırdandım. O benim ellerimden tutup beni öylece sabitlerken kasıklarımda duran yara izine eğildi. Sıcak nefesini oraya doğru verdiğinde içimde sanki bir şey yükseldi. Derin nefesleri beni benden alıyordu sanki. Öpücükleri yara izini bulduğunda zevkten deliye dönmek üzereydim.

    Bu ne kadar böyle devam etti bir zaman vermem ama hayatımın en güzel gecesini burada Bars'la geçiriyordum.  

   Gözlerimi kapatmış yanıma uzanmış adamın göğsünde huzurla uzanırken, dudaklarından öpmek için başımı kaldırmamla bir çığlık atmam bir oldu. Benim yanımda yatan kişi şimdi Bars değil Eva'nın kocasıydı. Bana ellerini uzatıp sakin olmam için sarılıyordu; çıplakken hem de böyle bir gece geçirdikten sonra. Bu nasıl olabilirdi aklım almıyordu. Korku ve göz yaşlarımla ondan uzaklaşmaya çalıştım.

"Sakin ol Lidya! Neyin var?"

 Ses Bars'ın sesi olmasına rağmen yüz hala Generalin yüzüydü.

   Çığlığım gördüğüm görüntüler istemsizce kız kardeşlerimin beynine gittiğinde hepsi bana bir şeyler diyordu ama kavrayamıyordu düşüncelerimde ki konuşmaları. Ben Bars'ı mı aldatmıştım biraz önce? Bu nasıl olabilirdi? Kocamla yattığım yatakta nasıl Generalin yüzü vardı?

 Biraz sonra vücudumu saran enerji beni sakinleştirirken general yerini bars'a bırakmıştı adeta. Şaşkınlık tüm vücudumu kapladığında ne olduğuna bile anlamlandıramadım. Bars endişeyle bana bakıyordu. Anladığıma göre Esila uzaktan sakinleştirmiş ve iyileştirmişti. Dora da giyinip geleceğini söylediğinde rahatlayarak yataktan doğruldum. Bars'ım korkuyla bana bakıyordu.