"Yine Gitti"

10 5 2
                                    

Gözümü açtığımda Kuzey yanımdaydı hızlıca ayaga kalktım.
"Kuzey çık odadan", dedim sert bir şekilde.
"İlay, lütfen böyle yapma. Duydukların ne kadar yalnış anlaşılıyor biliyorum, ama hiç bir şey göründüğü gibi değil"
"Kuzey konuşmak istemiyorum, yalnız kalmaya ihtiyacım var"
Kuzey odadan çıktıktan sonra ağlaya ağlaya kapıyı kapatıp, kilitledim. Yere çökmüş ağlıyordum, odanın kapısı çaldı. Melisa: "güzelim kapıyı açar mısın?"
Ayağa kalkıp kapıyı açtım. Melisa bana sarılmak istediğinde, geriye bir adım attım.

Hiç bir şey söylemeden odadan çıktım. Montumu da alıp evden çıktım. Dışarda yağmur yağıyordu. Derinden bir nefes aldım. Nereye gideceğimi bile bilmiyordum. Hiç kimsenin yüzünü bile görmek istemiyordum. Bahçeden çıktığımda birisi bana yaklaştı. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda... Donup kaldım.

Babam... Onca zaman sonra neden geri gelmişti? Konuşmaya başladı. "kızı-" sözünü tamamlamasına bile izin vermeden, konuşmaya başladım.
"ne kızım ne? ben senin kızın falan değilim. Bunca zaman nerdeydin? Hiç arayıp sordun mu kızım nasıl diye? İyi mi? Kötü mü? Nasıl bir babasın sen, beni hiç mi sevmedin? 6yılda bir kere bile aramadın ya, ben hep başka çocukların babalarıyla birlikte eylendiyini gördüğümde hep eve gelir ağlardım, sen bunun ne olduğunu biliyor musun? ",  ağlayarak söylediyim bu sozler kalbimi acıtıyordu.
Babam birden; " kızım, hastayım ben, son günlerim. Bu son günlerimi seninle geçirmek istedim", dediğinde, kalbim dahada acımaya başlamıştı. Gözlerim kararmaya başladı...

Kuzey tarafından...

İlayı dışarıda bayılmış halde gördüğümde, koşarak dışarı çıktım. Yanında bir adam vardı. "ne yaptın ona", bağırarak onu itip, İlay'ı kucağıma alıp eve getirdim. Onu yatağına yatırdıktan sonra odadan çıktım, ve aşağı indiyimde Berna teyzenin yanına gidecektimki, o adamı salonda koltuğa oturduğunu gördüğümde, hemen onun yanına gittim. "Kimsin sen? İlay neden bayıldı?", adam sesini bile çıkarmadan duruyordu. Berna teyze yanıma geldi ve beni mutfağa götürdü ve "Kuzey o, İlay'ın babası", dediğinde, şimdi İlay'ın neden bayıldığını anlamıştım.

İlay'ın odasına gittim. Yanında oturmuş uyanmasını bekliyordum. Bu geçirdiği günlerin, onun için ne kadar zor olduğunu anlaya biliyordum.
İlay gözünü açtığında, etrafına baktıktan sonra " babam nerde", diyerek ağlamaya başladı. Ona sıkıca sarıldım. "güzelim sakinleş burada baban" dedim. Ona sarıldığımda, elimle saçlarını okşayıp, kokusunu içime çektim, gerçekten onu çok özlemiştim.
İlay: "Kuzey, babam hastaymış, son günleri kaldığını söyledi. Ama ben ona çok kötü şeyler söyledim. Kuzey, babam beni affetmeyecek", dediğinde onun kalbinin nekadar acıdığını anlıyordum. Onu bu halde gördüğümde kalbimin acısını tahmin bile edemezdi. "Kuzey babamın yanına gidelim lütfen", dediğinde aşağı indik.

İlay tarafından...

Aşağı indiğimizde babam yoktu, annem koltuğa oturmuş beni bekliyordu.
"Anne babam nerde?"
"Kızım baban gitti", dediğinde ağlayarak ayakkabılarımı giyinip, koşarak dışarı çıktım. Koşarak sokağı aramaya başladım, ama hiç kimse yoktu. Sırılsıklam olmuştum. Babam neredeydi? Yine beni bırakıb neden gitmişti ki?...

|BÖLÜMÜN SONU |

Yeni bir bölümde görüşmek üzere💖🫂

Son SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin