2 Mart
Evine girecek uygun zamanı bulamadım. Sonunda çalıştığın bugün evine girebildim Jia.
Çok özlemişim. Evet, özlemişim. Bu cümle benim için ne kadar tuhaf tahmin edemezsin. Ben ablamın mezarında bile ağlamadım. Trafik kazasında öldü. Onu asla özlemiyorum bile. Ama senin evini özlemişim.
Geçen geldiğimde çok takılamamıştım. Ne zaman geri geleceğinide bilmediğimden.
Evin küçücük Jia. Böyle bir yerde nasıl nefes alabiliyorsun? Odamdan bile küçük bir ev. Keşke senin yanında olabilsem. Bunları yaşamak zorunda kalmazdın. O domuzun manipülasyonuna uğramazdın.
Evin çok düzensiz her yer her yerde. Temizlemek istiyorum ama o zaman anlarsın sanırım. Yerde bulduğum bi tişörte takıldı ayağım. Üstünde ördek olan bir çizgi film figürü vardı. Tişörtün rengi ise turkuaz. Onu bulamadın değil mi? O gün almıştım çünkü.
Çok güzel kokuyor. Koku duygum var benim. Genede beni mutlu etmiyorlardı, en pahalı parfümler dahi. Annemin kokusu ya da. Hepsi anlamsız.
Ama senin kokun Jia. Güzel olabilecek her şeyin tanımı. "Ev" denen şey sensin benim için.
Onu koklayınca mutlu hissettim. Onu sadece
ödünç alacağım tamam mı?Baksırlarından bir tanesini aldım, onu daha fazla kullanmazdın herhalde köşeye fırlatmıştın. Düşününce bunu sen giymiştin. Senin vücudun değmişti. Bu bana yeterliydi.
O sırada gözüm masadaki günlüğe ilişti. Merak etme, okumadım. Zamanı gelince değiş tokuş yapacağız, biliyorum.
Yatağına yattım. Tekrardan kokunu içime çektim. Sana asla doyamıyorum.
Ama sen bugün beni yine hayal kırıklığına uğrattın Jia.
O domuzla eve geldin. Kapıyı anahtarla açmaya çalışırken kendime saklanıcak yer aradım. Neyseki dolabın bomboştu. Bütün giysileri yere attığın için.
Dolaba girdim. Küçük bir delik vardı oradan sizi izledim. Yüzün mahvolmuştu.
"Yüzüne pansuman yapalım." Bu ne? Kendi halini görmüyor musun neden ilk ondan bahsediyorsun.
"Bence seninkilere yapalım." Kapa çeneni bücür, ilk senin demen gerekiyordu. Yumruklarımı sıkarken aniden yere çömeldim, ne dediklerini bu yüzden duyamadım. Tekrar dışarıya baktığımda onun alnına dokunduğunu gördüm. Alnındaki saçı geri atmıştın. Elim kendi alnıma gitti biliyor musun?
Bana böyle dokunsaydın ne hissederdim acaba. Ona pansuman yaparken o aptal sana gamsızca bakıyor. Borçtan mı ne bahsediyorsunuz.
O bücürü tekrar kurtarmışsın. Utanmaz bide sözde acı refleksiyle kolunu falan tutuyor. Ona dokunmanı görmek beni mahvediyor Jia. Ve ben bu duyguları ilk kez yaşıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Nasıl başa çıkılır bilmiyorum. Sen onun dudaklarına bakıyorsun. Ve ben sadece izliyorum.
"Babamı öldüreceklerdi." Demek o domuz çaresiz. Babasının kumar borcu için dayak yemiş. Sonra ailesinden bahsediyor açıkcası umrumda değil. Sen ailenden bahsettiğinde pür dikkat bakıyorum sana.
"Yoklar."
"Annem öldü, babam da gitti. Nerede bilmiyorum." buna rağmen kolayca devam edebiliyorsun. Çok farklı değilmişiz.
O domuz gittiğinde dolaptan anca çıkabiliyorum. Uyumuş kalmış sana bakıyorum.
Yanına yaklaştım Jia. Saçına dokunmak istiyordum. Saçına dokundum. Alnına buse kondurmak istedim. Yapamadım. O domuzdan daha iyiyim.
Seni uyurken yakından izlemek ayrı güzel. Bunu her gün yapmak istiyorum.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yine sen|bxb
Short Storytransfer öğrenci, kaçak boksörlük yapan yun jia'ya takıntılıydı. uyarı: Yandere içerik bulunmaktadır.