0.2

33 9 27
                                    

22 şubat

Öğretmen araması oldu bugün. "jia-ya! ayaklan arama var." sana böyle seslenmişti öğretmen. Ben arka sırada zaten seni izliyordum olayların farkındaydım. Açıkcası öğretmeni öldüresin geldi, şu azıcık uykundan bile mahrum kalmıştın.

Bütün çantalara bakıyorlardı. Öğretmen çantamı açmamı isteyecekken kim olduğumu fark etti. "Sen bay Matsui'nin çocuğu olmalısın. Babanla yakınız. İsmin neydi?"

"Renjiro." Öğretmen yüzüme bomboş gülümsedi, çantama bakmadan diğer önümdeki çantaya geçmişti. Alışmıştım böyle olmasına. İyi hoş bir şey sakladığımda yoktu.

Sigara bana zevk vermiyordu, uyuşturucu beni iyi hissettirmiyordu. Hiçbirine bağlılık duymuyordum. Sana bağlı olduğum kadar hiçbir şeye Jia.

Öğretmen en ön sıradaki çocuğun önünde durdu. Aptal gibi açık büyük gözleri vardı. Çizgi film karakterlerini andırıyordu. Aciz bir ceylan gibi. Yejun denen kişi dün o çocuğu fena benzetmişti. Dudağı kocaman şişmişti. Çirkin görünüyor.

"benim değil öğretmenim! gerçekten benim değil.." Çocuğun savunması boşuna. Öğretmen onu sınıftan çıkartıp götürüyor. Hangi salak uyuşturucu paketini saklamayı unutur? Eminim Yejun denen çocuk çantasına koymuştu. Ona göz ucuyla bakınca sırıttığını görebiliyordum.

Sınıfta yankılanan sandalyenin gürültü sesiyle Jia'ya geri bakmıştım. Nereye gidiyorsun? Ayağa kalktığımda bunu fark etmemiştim. Herkes bana bakınca geri yerime oturdum. Onlar umrumda değildi. Sadece Jia'nın beni henüz fark etmemesi gerekliydi.

Geri döndüğünde yanında o salak çocuk vardı. Yejun'a yaklaştı. Omzuna dokundu.

Neden omzuna dokunuyorsun? O orospu çocuğu senin dokunuşunu hak etmiyor Jia.

Ardından kafanı onun burnuna doğru geçiriyorsun. Kavga istiyorsun ama neden? Yejun bir gün önce seni ilgilendirmiyordu bile.

"Dramayı kes." Yejun ağlayıp kanayan burnunu tuttu diye diyorsun bunu. Odağım anlık senden gidiyor. Arkandaki çocuğa kayıyor. O çocuk için mi bunca şey? Bunun anlamı ne? O senin arkadaşım mı?

Sana baktığımda elindeki paketi görüyorum, ağız kısmını açıyorsun. Çocuğun ağzına sokuşturdun. Evet çocuğun ağzına bildiğin uyuşturucu verdin Jia. "Büyü artık." Yejun'a bunu dedikten sonra o çocuğa geri baktın. Nasıl baktığını göremiyorum. Çocuk arkanda kaldığı için. Sırana geçip kendini tekrardan uykuya bırakıyorsun. Hiçbir şey olmamış gibi.

Ama bana olmuştu. Kıskançlık. Sanırım tanımı buydu. Neden o? Ne özelliği var?

Evine gitmek istiyorum, onun hakkında günlüğüne bir şey yazıyor musun acaba? Benim hakkımda bir şey yazdın mı?

seni beklemeliyim değil mi ama.

Özel olmalı. İkimizde günlüğümüzü takas edeceğiz. Biliyorum günlüğünde ila ki beni anlatmışsındır değil mi? Sonuçta ikimiz serçe parmağında da kırmızı iplik var.

Ne yapmalıyım Jia. Aşık bir Japon çocuğu mu olmalıyım. Aşkımı itiraf etmek için mektup yazdıktan sonra "Senden hoşlanıyorum. Birbirimizi görmeye başlayalım mı?"demeliyim.

Ya da eski üniformam olsaydı onun ikinci düğmesini verirdim sana. Anlamanı bilmiyorsun değil mi? Anlatayım. Kalbe daha yakın olduğu için ikinci düğme verilir. Böylece aşkını sunmuş olursun. Japonya'da tipik olmayan bir çıkma teklifi. Şu ana kadar sadece kalpli mektuplara rastladım.
-

yine sen|bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin