0.7

22 9 19
                                    

4 Mart

Okulda seni arıyordum, nereye baksam yoktun. O sırada merdivenlerde gürültü duydum. Yejun'nun sesiydi bu. Uzaktan görmeye çalıştım. Yere dökülmüş boya kovasını görmüştüm. Domuz boya içinde kalmıştı.

Kıpkırmızı. Sana çok yakışıyor. Bir gün belki öyle olursun.

Yejun onunla boğuşurken sen geldin, aralarına girdin ve onu kurtardın. Birbirinizi kolluyordunuz. Nefret ediyorum. Bu olaydan.

Siz tuvalete doğru ilerlerken Yejun yine yenilmiş gözüküyordu. Jia, sen onu küçük bir çocukmuş gibi hep azarlayıp bırakıyordun.

Yejun'nun yanına gidince beni görmeyi bekliyormuş gibiydi. "Ne bakıyorsun? Neden hep karşıma çıkıyorsun. Jia gibi ibnesin sen de."

boya kovasını alıyorum, içinde hala boya var. Sonrasında Yejun'nun kafasına boşalttım. Deliye döndü. Gözlerini silerek delici bakışlarıyla bana baktı. Bu komik olmalıydı. Ama gülesim bile yoktu. Hissedemiyorum.

İlk başta yüzüme yumruk attı sonra sonra yapıştı. Kavgaya karıştırdığım çok yoktu. Genellikle orada bulunmasını istemediğim insanlarla uğraşırdım. İlkokulda bir kızın saçını kesmiştim, çok uzun saçları vardı. Kestikten sonra herkes onu erkek sanmıştı.

Boğazımın üstündeki ellere baktım. Kırmızı boya her yerime bulaşırken boğazımdaki akışan sıvıyı hissedince dudağımın yanı kıvrıldı.

"Sen gülüyor musun?!" İnsanları taklit  edebiliyorum. Şu ana kadar gerek duymamıştım sadece. Kocaman gülümsedim.

"Çok tuhafsın. Babanın parası var diye beni satın alabileceğini mi sandın?!" Boğazımı sıkışı artarken tek yaptığım ellerimi omzuna yerleştirmekti. Gözlerimin içini görmüş olmalıydı ki beni bıraktı. Nefessizlikten kızarmış olmalıydı.

"Manyak!" Yejun gidicekken kolunu sıkıca tuttum.

"Adamı yarın ona yolla." Beni sertçe ittirdi. Onu tekrar tuttunca bu sefer duvarla arasına almıştı. Yakamdan tuttu.

"Hem onu koruyorsun hem de ölüme göndermek istiyorsun ne tür bir sapıksın sen?!"

"Ne istersen sana vereceğim."

"Pekala ücreti attırıyorum öyleyse!" beni geri baktığında iyiden iyiye beni süzdü.

"Bugün parayı bana atmış ol." kafamı salladım. O gidince tişörtüme bulaşmış kırmızı boyayı alarak yanağıma sürdüm. Sonrasında dudaklarıma götürdüm, hafifçe sürttüm . İki parmağıma bulaşan boyayı ağzımın içine soktum.

Ben buyum. Bunları bilmen gerekiyor.

-

yine sen|bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin