yine sen|bxb

1.4

17 mart

  Erken kalkmıştım, sırf sana gidip yemek alabilmek için. Kapıyı açmanı bekledim. Poşetteki sandviçlere baktım. Sık sık okulda yediğini görmüştüm. Sevdiğini düşünerek en kalitelisini bulmak için uğraştım.  Kapıyı açtığında seni süzmeden edemedim. Boksa zamanı üzerini çıplak görsem bile güpegündüz seni böyle görmek ayrı hoş geliyordu. Sanki sevgiliydik ve beni böyle karşılıyordun. altında ördekli pijaman vardı.

Büyük ihtimale tişörtü asla bulamayacaksın. Ya da bir gün evime gelirsen neden olmasın Jia?

Kaşlarını çatıp bana bakıyorsun, elimdeki sandviçleri havaya kaldırıyorum. "içeri gelmeme izin yok mu?"

kapıyı sonuna kadar açıyorsun büyük ihtimale açıklıktan öldüğünden.

içeri girip sandalyenin birine oturdum. Seni süzmeden edemiyordum, açıkcası utanç duygumda yoktu bu konuda. Göğüslerine dokunmak istiyorum, karın kaslarına ya da kollarına. Herhangi bir yerine Jia. Sadece tenine dokunmak bile bana yeterli geliyor. Kendimi tekrardan canlı hissedebiliyorum. Onun dışındaki zamanda sadece bir kuklayım. 

sandviçilerden birini eline alıp konuştun. "dün oradaydın, değil mi?" çok hızlı yiyorsun, sanki birkaç gündür aç bırakılmış gibi.

"oradaydım."

"neler yaptım? anlat hemen." orospunun biri sana yanaştı. Ama merak etme ondan kurtulacağım.

güldüm. "fena sarhoş olmuşsun anlaşılan, bu hâlde eve gelmeyi nasıl başardın yun jia?"

"jim falan bırakmıştır herhalde, ne önemi var." Ben getirdim Jia. Beni neden yok sayıyorsun?

tekrardan boğazımı hırpalayacak şekilde güldüm. "anlatmayacaksan siktir git japonyalı." bana neden ismimle bile hitap edemiyorsun sen?

"dün fena dağıttın jia, bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?"

sandviçi kenara bırakıyor bana yaklaşıyorsun. Bilmiyorum ama istemsizce karnım gıdıklanıyor gibi oluyor. "eğer gerçekleri hemen anlatmazsan seni şuracıkta öldürürüm." Bu beni asla korkutmaz, elinden ölmek aslında ateşli bile sayılır. Bu hayatıma anlam katar en azından.

"umurumda mı sanıyorsun? kendimi şu pencereden sallandırabilirim ve hiçbir şey umurumda olmaz. sen hariç."

hızla ayağa kalktın, beni resmen sırtımdan itekleyerek çıkardın jia. "yun jia! bekle."

"kim min jun." Domuz.

"okulda değil."

-