7. Bölüm

249 16 0
                                    

Yazım tarihi, 29 Mart 2022

---

Miran’ın o loş bodrumdan çıkmasının ardından sadece bir gece geçmişti. Şimdi ise kendisini aynadan inceliyordu.

Siyah, soluk renkli saçlarına renk gelmiş gibiydi. Daha canlı ve dalgaları belirgin duruyordu.

Teni pürüzsüzleşmiş, adeta porselen bebek yüzü gibi olmuştu. Araya serpiştirilmiş birkaç tane beni belirginliğini kaybetmiş soluklaşmıştı.

Aynada kendisiyle göz göze geldi. Kahve gözleri, kendine yabancıydı şu an. Ne kadar sakin davransa da asla bu vampirlik işine alışamamıştı. Aklına Akira’nın dediği şey geldi. Nasıl olsa kendisini 3 ayın sonunda serbest bırakacaktı. O zaman belki kendisinin öldüğünü sanan arkadaşlarının yanına gider ve vampir avcılığına devam etti.

Sonra düşündüğü şeyin saçmalığıyla kahkaha atmaya başladı.

Vampirdi ve ne kadar nefret etse de kendi türünün avlayacaktı? O bilmese bile böyle bir şey yaptığı anda vampir kurulu onu bulup hiçbir şey dinlemeden öldürürdü. Bu yüzden Akira’nın onu uyarması gerekiyordu.

Bunların yanına birde kan sıkıntısı olacaktı.

Düşüncelerinin ağırlığıyla kaşlarını çatarak parmaklarıyla şakaklarına masaj yaptı. Belki Türkiye’ye geri dönerdi.

Memleketinden bahsetmişken Akira’nın nereli olduğunu merak etti. Azda olsa çekik gözleri vardı. Melez olma ihtimali büyük bir olasılıktı.

Sonunda aynanın karşısından çekilmeye karar vererek kendi iç konuşmasının başından beri elinde tuttuğu siyah tişörtü, bir çırpıda üstüne geçirdi.

Akira dışarıya çıkmıştı. Ve kendisine spor salonunu kullanabileceğini söylemişti. Yapacak başka bir şeyi olmadığı için oraya gitmek amacıyla odasından çıktı.

Şatomsu yerde tek bildiği yer ortak salon olunca oraya ilerlemeye başladı. Nasıl olsa bir hizmetliyi görür ve yerini sorabilirdi.

Ortak salonda ortalığın tozunu alan hizmetli kadına spor salonunun yerini sormuş ve öğrendiği yere hızlıca gitmişti.

Kapısını açtığı anda kırmızı dudakları aralanmıştı. Kesinlikle gerçek bir salondan farkı yoktu. Her türlü alet edevat vardı.

Vakit kaybetmeden ısınmaya başladı. Nasıl olsa uzun bir süre burada kalmak istiyordu.

--

(Rahatsız edici içerik! Lütfen bunu dikkate alarak okuyunuz.)

Akira bugünkü açık arttırmayı kaçırmamak için çabucak hazırlanıp çıkmıştı. Ama umduğu gibi olmuş ve geç kalmamıştı.

Daha öncesinde ayırttığı yerine oturmuş ve açık arttırmanın başlamasını beklemeye başlamıştı. Ara sıra da olsa bu tarz etkinliklere katılıyordu. Ama genellikle kafes dövüşleri ilgisini çekiyordu. Hem içinde olmak hem de dışında olmak. Fakat Alfie’den kalma bir alışkanlık olarak yeni mallara bakmak için geliyor ve hoşuna gideni satın alıyordu.

Bugünkü geldiği yerin sahibi, gerçekten kaliteli ürünler satıyordu. Alfie’nin diğer soyu çok övdüğünden gelmişti. Ne kadar ondan haz etmese de bazen işe yarıyordu. 

Sarışın başlamasına birkaç dakika kalmıştı. Sonunda sunucu vampir kırmızı takım elbisesi ve elinde mikrofonu ile açılışı yaptı.

Gereksiz konuşmaları dinlemeyerek malların sunulmasını beklemeye başladı.

Aklına Miran geldi. Hemen hisleriyle ne yaptığını kontrol etti. Ona dediği gibi spor salonuna gitmişti. Bunu artan nabzından ve gerilmiş kaslarından anlamıştı.

Sonunda sunucu açılışı bitirmiş ve ilk malı çıkarmıştı. Sarışın Amerikalı olduğunu tahmin ettiği bir erkekti. İlgisini çekmediğinden katılmayarak sessizce beğeneceği yemeği beklemeye başladı.

Burada satılan insanlar genelde kanları içilmek için kullanıyordu. Tabi farklı amaçlar için kullananlar vardı ama en azından kendisi sadece kanlarını içiyordu.

Bu adamdan sonrasında çıkan kişilerde ilgisini çekmemişti. Sıkılmaya başlamışken sunucu bir anda kendisine laf atmıştı.

“Bayanlar, baylar. Nasıl daha önce fark edemedim. Bugün aramızda Alfie’nin soyu Akira burada. Kendisi için bir alkış alabilir miyiz. Birde birileri beni teselli etsin. Bu güzelliği unuttuğum için kendimden utanıyorum.” Diyerek ağlama taklidi yapmıştı sunucu.

Kendisine gelen alkışlara tepki vermeyerek sunucunun daha da abartmasını dinledi. 

“Evet, Akira bize yine ruhsuzluğunu konuşturduğuna göre devam edebiliriz. Umarım Akira Bey. Sunacağımız insan sizin hoşunuza gider. Tam sizin zevkinize göre.”

Sunucunun işaretinden sonra sahneye siyah kısa saçlı, 25-30 yaşlarında olduğu belli olan bir kadını getirmiştiler.

Kırmızı takım elbiseli adam hemen her insana yaptığı gibi bu insanın da özelliklerini saydı.

“Evet Bayanlar ve baylar. Karşınızdaki insan henüz taptaze. 0Rh+ kan gruplu ve teni yumuşacık. Kanı sizler için test edildi. Yumuşak içimli ve sıcacık.” Derken kadının arkasına geçip ellerini omzuna koydu.

“Tanıtım bittiğine göre başlatıyorum satışı. Açılış fiyatı 100.000 dolardır.”

Fiyatlar havada uçuşurken kadının kan grubu Akira’nın dikkatini çekmişti. Uzun zamandır 0 kan gruplu birinden beslenmiyordu. Damardan içmenin zevkini özlemişti.

Koca salonun sesini bastıracak ama kısık sesiyle “200.000 dolar.”

Kendinden sonrasında bir fiyat gelmemişti. Herkes sessizce giden yemek için üzülürken sunucu prosedür gereği geri sayımı yapmış ve sonunda kadını Akira’ya satmıştı.

Kadın yanında görevli bir vampirle Akira’nın peşine getirilirken yemeğinin tadını çıkarmak için salondan çıkmıştılar.

Boş odalardan birine geçtiklerinde görevli kadını ittirmiş arkalarından kapıyı kapatmıştı.

Akira kadını öldürse mi yoksa sadece kanını mı içse diye düşünürken kadın onun daldığını düşünerek kapıya yöneldi.

Hızını kullanarak önünde belirirken kırmızı gözleri bir tık daha koyulaşmıştı.

“Öldürmeyi düşünmüyordum ama sen kaşındın yemeğim.” Diyerek gülümsedi.

Kadının en azından son anında acı çekmesin diye nazik davranarak boynunu ısırdı. Tüm kanın son damlasına kadar içerken acaba Miran bu canavar halini görse ne düşünür, diye düşündü.

Kendi kendine neden onu aklına getirdiğini düşünürken ölen kadının yere bırakıp geriye çekildi. Nasıl olsa temizlerlerdi.

Dudağında kalan kanı yalayarak olduğu odadan çıktı. Evde kendisini bekleyen aç bir vampiri vardı. Onun açlığı kendisine yansıyordu. Miran spor yaptığından açlığının farkında değildi ama Akira yanına geldiği anda üstüne atlayacaktı. 




Blood Of Love | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin