14. Bölüm

222 11 1
                                    

Yazım tarihi, 14-15 Haziran 2022

---


Siyah saçlı adam sarışını masaya oturtmuş ve altında ne var ne yoksa çıkartmıştı. Şimdi karşısındaki adamın hafif sertleşmişti aleti gözlerinin önündeydi.

Birkaç kez eliyle sıvazlarken Akira alayla gülmüştü.

“Sanırım sabaha kadar burada kalacağız.”

Miran yan bir gülüşle vampirin aletine eğildi. Ucunu yaladıktan sonra baştan aşağı yalamıştı. Hiçbir tepki alamayan Miran vazgeçmeden işine devam etti.

Ucunu emerken kalan yerleri elleriyle sıvazlamaya başladı. Nefesi bile teklemeyen adamın sadece aleti küçük tepkiler veriyordu. İlk gördüğüne kıyasla sertleşmişti.

Boğazına kadar aldığı aletle sonunda sarışının nefesi ufacık da olsa teklemişti. Ağzında olan aletle gülümserken öğürme refleksini mümkün olduğunca yok sayarak tekrar boğazına almıştı.

Uzun süren hareketlerinin ardından sadece sarışının nefesi hızlanmıştı. Herhangi bir boşalma belirtisi göstermiyordu.

İçinden, işin içine biraz hile katmalıyım diyerek Akira’nın bacaklarında duran ellerinden birini Akira’nın ağzına götürmüştü. Sorgusuz sualsiz ağzına verilen parmakları kabul etmişti Akira.

Her iki tarafta ağızlarında olan uzuvları emerken Miran boşta kalan eliyle Akira’yı tozlu masaya yatırmıştı.

Ağzındaki aleti çıkararak koluyla Akira’nın bacaklarını geriye ittirdi. Şimdi adamın pembe deliği  apaçık gözlerinin önündeydi. Akira’nın emmiş olduğunu parmaklarından birini pembe deliğe yasladı.

Adamın üstüne eğilirken bu sefer kendisi gülmüştü. “Oyunbozanlık yapmıyorum, değil mi efendim?” dedikten sonra bir anda orta parmağını içine sokmuştu.

“Sonuçta siz aletimden bahsetmiştiniz. Parmaklarım hakkında bir şey söylemediniz.” Diyerek ikinci parmağını da içeri yollamıştı.

İki parmağıyla ileri geri yaparken Akira inlememek için eliyle ağzını kapatmıştı. Arkadan uyarılmayalı onun için uzun zaman olmuştu. Bu yüzden çabuk boşalması muhtemeldi.

Miran Akira’nın zevk noktasını ararken üçüncü parmağını da işin içine eklemişti. Çok geçmeden vurduğu noktayla Akira’nın gözleri zevkten geriye düşmüştü.

“Buldum seni.” Diyerek fısıldadı.

Aynı noktaya hızlı vuruşlar yaparken diğer eliyle Akira’nın aletini tutmuştu. Her iki taraftan aldığı zevkle Akira boşalmamaya çalışıyordu. Aralarındaki şey şimdi namus meselesine dönmüş gibiydi.


Ancak Miran galip gelmişti. Daha fazla dayanamayan Akira, Miran’ın eline boşalmıştı.

Elindeki meniyi havaya kaldırıp Akira’ya gösterirken “Buna ne diyeceksin Akira?”

Akira gözlerini kaçırırken konuştu.

“Ben sözünden dönmeyen bir adamım.” Diyerek Miran’a izin verdiğini belirtmişti.

Sandalyeye oturmadan önce kucağına Akira’yı çeken adam, sarışının dudaklarına dokundu.

“Daha fazla genişletmeme gerek var mı?”

Kafasını Miran’ın omzuna bırakan Akira “Gerek yok.” Dedi.

Eliyle aletini konumlarken ucunu soktu. Kısa bir inleme ortada duyulduktan sonra Miran yavaşça aletini sokmaya devam etmişti.

Bu yavaşlıktan sıkılan Akira bir anda aleti içine alarak oturmuştu. Bu seferki inleme Miran’dan kaçarken Akira zevkle belini kıvırmıştı.

Kontrolü tekrar eline aldı Miran. Akira’nın belini sıkıca kavrayıp kucağında hoplatmaya başlamıştı. Her bir hareketinde kendisiyle birlikte sarışın adamın da inlemesi duyuluyordu.

“D...daha hızlı.” Demişti kendinden neredeyse geçmek üzere olan adam.

Sarışının bu isteğine karşı gelmeyerek daha hızlı bir şekilde hoplatmaya başladı.

Akira’nın beyaz elleri siyah saçlı adamın sırtını çizerken her iki tarafta zevkten kendinden geçiyordu.

Son bir vuruşla Akira’nın içine boşalırken aletini çıkarmadan sarışına sarıldı.

Halen içindeki doluluk hissiyle kendine gelememişti Akira. İkili birbirlerinin kucaklarında soluklanırken Miran, Akira’nın boynundan itibaren iz bırakmaya başladı.

“Bu izlerin uzun süre kalmayacağını biliyorsun değil mi?” Dedi Akira. Vampir olduğu için ertesi güne kalmadan iyileşecekti.

Öpücüklerinin arasından “Biliyorum.” Diye mırıldandı Miran.

Akira’nın aklına yeni gelen şeyle Miran’ı omuzlarından tutarak kendinden uzaklaştırdı.

“Yarın gece 11’de hazır ol.”

“Neden?”

“Katılmamız gereken bir parti var.”

Kafasını sallayarak onayladı.

“Simdi içimden çık.” Diyerek baskınlığını tekrar ortaya koymuştu Akira.

İtiraz etmeden Akira’nın içinden çıktı.

Üstüne kıyafetlerini geçirirken “Unutma. 11’den önce giymen gereken kıyafetleri hizmetçi getirir sana.” Dedi ve devam etti. “Ben yıkanmaya gidiyorum. Sen de yarına iyice dinlenmiş ol. Büyük sürprizler bekliyor seni.”

Sonrasında yine hızını kullanarak ortadan kaybolmuştu. Buna bir tık alışmış Miran da üstünü giyinip kütüphaneden çıktı. Yarını merak etmişti.

--

Miran kendine hizmetçileri getirdiği siyah takım elbiseyi giymişti. Hizmetçiler kıyafeti verirken Akira’nın kendisini burada beklemesi gerektiğini de belirterek gitmiştiler.

Saat henüz 22.49’du. Akira’nın buraya damlaması an meselesiydi. Bu yüzden aynanın karşısına geçerek son bir kez tipine baktı.

Siyah pantolon ve ceket, içinde de beyaz bir gömlek vardı. Getirilen kravatı takmamıştı. Papyon ya da kravat takmak çok rahatsız edici geliyordu. Onun yerine boynuna açık bir şekilde gözüken birkaç zincir kolye geçirmişti. Parmaklarında hem kendi yüzükleri hem de buradan bulduğu  metal yüzükler vardı. Uzun saçlarını yarım bir şekilde toplamış ve önden birkaç tutamı çıkartmıştı. Çıkan tutamları da banyoda bulduğu malzemelerle iyice kıvırmıştı.

Tipinin düzgün olduğuna kanaat getirince arkasına dönüp tekrar eski yerine oturmaya niyetlendi. Ancak oturamadan kapı açılmış, içeriye dehşet güzellikteki Akira girmişti.


Kısa sarı saçlarını biraz jöleyle geriye yatırmıştı. Gözlerinde belli belirsiz bir eyeliner vardı. Bu çekik gözlerinin daha da çekik durmasını sağlıyordu. Dudaklarında kırmızı mat bir ruj ve daha önce fark etmediği küpeleri vardı. Siyah, sırtı tamamen açık olan, dizlerinin üstünde olan bir elbise giymiş ve ayaklarında da bacaklarında ipleri olan ince topuklu bir ayakkabı vardı. İncecik beli bu elbiseyle tamamen ortadaydı. Bileğine taktığı ince zincir bileklikle istemeden çift gibi olmuştular. Kendisinin aksine beyaz boynu ve parmaklarını boş bırakmayı tercih etmişti.

İkisinin de birbirlerini inceleme süreci bittikten sonra konuşan ilk kişi Akira oldu.

“Neden kravatı takmadın?”

“Hoşuma gitmiyor.”

Kafasını sallayarak onayladı Akira. Kısa bir sessizliğin ardından sonra tekrar konuştu.

“Tipin iyi olmuş.”

İnce bir gülümsemeyle karşılık verdi Miran. “Sen de çok güzel olmuşsun.”

Miran’ın aksine alayla güldü Akira. “Ne demezsin. Aşık oldun değil mi?” diyerek alayını da geçmişti.

Bu şakayı devam ettirerek “Tabi. Hatta şu an aşkımdan canıma kıyacağım.” Dedi Miran.

İkisi de karışlıklı gülüştükten sonra odadan çıktılar.

Malikanenin önünde bekleyen limuzin tarzı araca binerken Akira bu parti için uyarılarını yapıyordu.

“Bu tamamen çıkar ilişkilerine dayanan bir parti olduğu için seninle çok fazla ilgilenemeyeceğim. Bu yüzden bulunduğumuz salondan kesinlikle ayrılma. Hatta mümkün olduğunca gözümün önünde dur. Bunu seni kısıtlamak için söylemiyorum. Gerçekten tahmin edemeyeceğin kadar düşmanım var. Ve bu piçlerin ne yapacağı asla belli olmuyor.” Dedikten sonra Miran’a sindirmesi için kısa bir süre tanıdı.

“Parti de genel olarak insanlarda olacak. Ancak bu insanlar diğerlerin yemek olarak taşıdıkları kişiler. Yani ne bileyim özel ilişkiler kurdukları insanlar falan. Bu yüzden kesinlikle bir insana saldırmaya kalkma. Bunu yapmayacağını zaten biliyorum ama böyle bir durum olursa bize pahalıya patlar. Tüm cesetleri temizlemeleri için birilerini bulmak çok zor.”

Parça parça konuşmasına devam etti Akira.

“Başta açılış gibi bir şey olacak. O kısımda benim yanımda duracaksın. Daha sonrasında masamıza başkaları gelecek. Seni onlara tanıttıktan sonra gidebilirsin. Şimdilik sadece bilmediğin bir şeyi içme, başkalarına sataşma ve gözümün önünden ayrılma. Bunlar dışında istediğini yapmakta özgürsün.” Diyerek konuşmasını tamamen sonlandırdı.


Yol boyu Akira’nın nutuklarını dinlemişti Miran. Bir yerden sonra aynı şeyleri tekrar ettiğini fark ettiğinde dinlemeyi kesmişti.

Sonunda çok şık bir otelin girişine gelmiştiler. Kendileri gibi süslenip püslenip gelen bir sürü misafir vardı.

Kapı vale tarafından açılmış önce Miran sonra Akira olmak üzere arabadan inmiştiler. Vale anahtarı alıp arabayı götürürken Miran koluna girmesi için Akira’ya uzattı. Akira bileziği olan kolunu Miran’a kenetlendi.

İkili sakin bir şekilde otelden içeri girmişti. Hemen yanlarında beliren görevli onlarla iletişime geçti.

“Hoş geldiniz efendim. Kimin adına geldiniz.”

“Alfie’den Akira.”

Görevli kadın saygıyla eğilerek “Buyurun Akira Bey. Size salona kadar eşlik edeyim.” Dedikten sonra önden ilerlemeye başladı.

Kadını takip ettiklerinde sonunda partinin yapılacağı salona vardılar. Görevli son vazifesini yerine getirerek Akira’ya oturacakları yeri gösterip geri çekilmişti.

Masalarına oturduktan sonra tek yapmaları gereken tüm davetlilerin gelmesini beklemekti.









Blood Of Love | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin