🍀8. BÖLÜM🍀

30 2 0
                                    

Oturduğum nikâh masasında korkuyla başıma gelecekleri bekliyordum. Berk'in tüm itirazlarına rağmen diğerleri üstün gelmişti. Onu köşe sıkıştırmanın verdiği haz Karan ve Ediz'in yüzünden okunurken bu hikâye yanan ben olmuştum. Arda hala vazgeçerim umuduyla gözlerini üzerimden ayırmıyordu. Ama yapamıyordum. Nedenini bilmesem de içimden bir ses bu adamla evlenmem gerektiğini söylüyordu. Karan'ın telefonu çaldığında bakışlarım onu buldu. Telefonu açtığında yüz kaslarının seğirdiğini gördüm. Bakışları beni bulurken telefonu kapatıp Ediz'in kulağına eğildi. Her ne söylediyse Ediz'in de yüzü düşmüştü. Arda gülerek bana doğru geldiğinde tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Berk'e hiç bakmadan beni muhatap alıp konuştu.

"Kalk. Memur yarım saat gecikecekmiş. Biraz hava alalım. Belki kararını bir kez daha gözden geçirirsin."

Berk kravatını çözüp rahat bir nefes aldığında gözlerimi devirdim. Sade beyaz bir elbise giydiğim için rahat hareket edebiliyordum. Bir önceki hazırlık ile bu gün ki hazırlığı kıyaslamak bir öncekine resmen hakaret olurdu. Masan kalktığım an Karan karşıma dikildi.

"Nereye?"

Arda benden önce söze atıldı.

Hava almaya. Mümkünse fikrini değiştirmeye! Bir itirazın mı var? Öyle bile olsa bunu söylemek için nikâhı bekle. Merak etme bende destek çıkarım."

Karan yüzünü buruşturup Arda'ya küçümseyici bir bakış attı.

"Neydi bu? Esprimi yaptın şimdi sen?"

Başımı olumsuz anlamda sallayıp araya girdim.

"Yeter! Vazgeçmeyeceğim. Ama yarım saat boyunca da burada oturmayacağım. Biraz hava alsam iyi olacak. Sizde Karan Bey! Beni bir salın artık. İstediğin oluyor işte. Uzak dur benden!"

Karan'ın şüpheli bakışları üzerimde gezinmeye devam edince alay dolu bir sesle konuştum.

"Korkma. Sende burada olduğuna göre kimse beni kaçırmaz."

Arda, Karan'ın omuzuna omuz atarken yanlarından geçip gittim. Arda yanımdaki yerini aldığında bizim için kapatılan mekândan dışarı çıktım. Beni gören flaşlar birbiri ardına patlayınca Arda önüme geçti. Belimden tutup beni arkaya doğru yönlendirdiğinde korumalar sayesinde kimse bize ulaşamadan arka tarafa geçmiştik. Kendimi masalardan birine attığımda Arda öfke dolu bir sesle konuştu.

"Bunu nasıl yapıyorsun?"

Tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

"Anlamadım. Neyi nasıl yapıyorum?"

Arda omuzları çökerken karşıma oturdu. Bir kardeş edasıyla elimi tutup gülümsedi.

"Belki de Hazal haklıdır. Bu plan başından beri saçmalıktır."

Tek kaşımı kaldırıp merakla sordum.

"Ne planı?"

Arda iç çekip başını olumsuz anlamda salladı.

"Vazgeçeceğini bilsem sana her şeyi anlatırdım. Ama seni çok iyi tanıyorum Elisa. Sen istediğini alana kadar durmayacaksın. Bu olmazsa başka bir yol bulacaksın. Eminim ki o da en az bunun kadar tehlikeli olacak! Her neyse!"

Kafamın karıştığını göründe ciddi bir yüz ifadesi ile konuşmasına devam etti.

"Madem öyle! Bana da senin yanında olmak düşer. Beni iyi dinle. Bu evliliği korkmadan yap. Sana hiçbir şey olmayacak. Senin de başından beri planın buydu zaten. İçindeki sese kulak ver. Çok yakında her şey yerli yerine oturacak. Güven bana."

GARDENYA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin