KURALSIZ

4.BÖLÜM

Hello!

Henüz erken mi bilmiyorum ama okunma ve oy çok çok az bu şekilde devam ederse yayından kaldıracağım.Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin şimdiden teşekkürler.

İyi okumalarrr.

***

Boynumda hissettiğim sıcak dudaklar ile rahatsızca kıpırdandım.Üstümde fazla ağırlık vardı gözlerimi açıp yumruk yaptığım ellerim ile ovaladım.Ellerimi gözümden çekip üstümdeki şeye baktım.

Tarık.

Elimi göğsüne koyup ittim ama yerinden kıpırdamıyordu."Ne yapıyorsun?" diye sordum ama cevap vermedi yüzüme öylece bakıyordu gözlerinde bir ifade vardı ama anlamlandıramadım.Yüzüme eğilip dudaklarıma ufak bir öpücük kondurduktan sonra üzerimden kalktı ve odadaki bir kapıdan içeri girdi.Yataktan doğruldum ve sırtımı başlığa yasladım bir süre sonra tarık belinde havluyla çıktı ufak bir havlu ile de saçlarını kuruluyordu.

Yatağın önünde durdu ve bana bakmaya başladı "kalkmayı düşünüyormusun?" sorusuna boş boş bakmakla yetindim "beni ne zaman bırakacaksın?" diye sordum.

Gülümseyerek odadaki başka bir kapıya doğru ilerlerken "keyfim ne zaman isterse" dedi.

Girdiği odadan ıslık sesleri gelirken sinirle yataktan kalktım ve gittiği odaya gittim.İçeri girdiğimde dolaplar,boydan bir ayna,makyaj masası ve uzun bir koltuk vardı.Tarık gömleğinin düğmelerini iliklerken odaya sinirle giren beni gördü ve dudaklarında bir gülümseme belirdi "ne o beni giydirmeye mi geldin? tüh biraz geç kaldın,ama istersen soyunabilirim" deyip iliklediği düğmeleri geri açtı.

"Manyakmısın sen?" deyip yanına doğru ilerledim ve göğsünden itekledim "ne sanıyorsun sonsuza dek burada kalacağımı mı?" histerik bir gülüş belirdi dudaklarımda "arkadaşlarım,ailem şimdiye çoktan polise gitmiştir beni bulacaklar ve seni de içeriye tıkacaklar" yüzüne doğru sinirle bağırmam onda hiç bir etkiye neden olmamıştı.Bir anda beni dolap ile arasına alması ile ne olduğunu anlayamadım kendini bana yaslayıp ellerini saçlarıma daldırdı.Pis gülüşü ondan iğrenmemi sağlıyordu.

"Ah Alya,Alyam hala anlayamadın değil mi? seni kimse elimden alamaz sen benimsin,bana aitsin ama çok yakında anlayacaksın,sana anlatacağım."

Bu sefer histerik bir gülüş sergileyen ben oldum Tarık bileğimden sıkı ama acıtmayacak bir biçimde tutarak odadan çıkardı "nereye götürüyorsun beni?" diye sordum.Cevap vermeden ilerlemeye devam etti elimi çekiştiriyordum ama olmuyordu "rahat dur canın yanacak" diye dişlerinin arasında söylendi.

Koridorda ilerlerken başka bir odaya girdi dizayn edilişine göre burası çalışma odasıydı sanırım.Birkaç kitaplık ve bir masa masanın önünde iki,arkasında ise bir koltuk vardı odanın diğer tarafında ise bir L koltuk,önünde orta sehpa vardı.Tarık beni masanın arkasındaki koltuğa oturtup bilgisayara eğildi birkaç tuşa bastıktan sonra geri çekildi ekranda yanmış bir araba resmi vardı ve hala yanıyor bir biçimdeydi."Gece bindiği taksinin sürücüsünün alkollü olması sebebi ile şarampole yuvarlanan taksi alevler altında kaldı.Şoför ve binen kadının cesetleri tanınmaz halde olduğu için otopsi raporu bekleniyor." Tarığın söyledikleri ile kaşlarım çatıldı "o kadın sensin Alya" demesiyle hızla yüzüne baktım eğilmiş olduğu için yüzü hemen dibimdeydi "ne saçmalıyorsun sen?!" diyerek göğsünden ittim.

"Az sonra ailen senin bir kazada öldüğünün haberini alacak."

"İnanmazlar onlar inanmaz hissederler yalan söylüyorsun" ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim "böyle birşey yapmadın değil mi? bu kadar pislik olamazsın yapmadım desene! böyle bir şerefsizlik yapmadım desene!" ellerimle göğsünü yumrukluyordum ama nafileydi kollarını bana dolaması ile onu kendimden uzaklaştırdım hıçkırıklarımın ardı arkası durmuyordu."Adi şerefsiz,haysiyet yoksunu! sana dünyayı dar edeceğim göreceksin."