KURALSIZ

8.BÖLÜM

Ben geldimmm.

Çok sıkıldım bende bölüm yazıyım dedim.

Kitaba başlamadan önce fikir bulup kitabı yazmaya başlayıp ilhamı sonradan almadım bu arada.

Herşey kafamda planlanmış bir durumda.İleride o kadar güzel bölümler sizi bekliyor ki anlatamam.Bir an önce o bölümlere gelmek için sabırsızlanıyorum.

Ama tabi başta planladığım gibi ilerlemiyor çünkü karakterlerle bağım oluştu.

Ama yinede istediğim gibi ilerlerse mükemmel birşey olacak gibi duruyor.

Hayırlısı diyelim.

İyi okumalarr.

***

Baş ucumdan gelen telefon sesi uyanmam için yeterli bir sebepti,fakat o kadar yorgundum ki gözlerimi bile açamadım.

Yatakta bir hareketlilik ve birkaç homurtu sesi geliyordu.Bir süre sonra telefon sesi sustu ve Tarığın sesini duydum.

"Evet?"
.........

"Tamam ayarla birşeyler"

.........

"Tek bir hata tüm planı mahveder. Sakın yanlış yapayım demeyin hepinizin canını tek tek kendim alırım.

Ardından ses gelmedi sanırım kapatmıştı.Gözlerimi açmaya çalıştım ama açılmadılar.Üzerimde tonlarca ağırlık var gibiydi.

Yanağımda hissettiğim el ile rahatsızca yerimde kıpırdandım.

"Ayşegül!"

Tarığın bir anda bağırması ile irkildim.Kapının açılma sesi geldi ardından aceleci birkaç topuk sesi."Buyrun efendim?" Ayşegül'ün ifadesiz tutmaya çalıştığı tedirgin sesi ile Tarığın "Levent'i çağır hemen" demesi bir oldu.

En sonunda gözlerimi aralamayı başarınca gözlerimi etrafta çevirdim.Hemen ardından Tarık görüş açıma girdi elini yanağıma yaslayarak saçlarımı nazikçe kenara itti."Günaydın" gülümsemeye çalışarak söylediğine bir cevap vermedim."Çok yorgunum" dedim gözlerimi açık tutmaya çalışarak."Levent birazdan burada olur" dedi anlamayarak ona baktım ve kafamı iyice yastığa gömüp "levent kim?" dedim.

Alnıma bir öpücük bırakıp geriye çekildi ve yataktan kalktı "benim arkadaşım aynı zamanda da doktor.Ateşin biraz çıkmış"

Giyinme odasına gidince tekrar gözlerimi kapattım.

Vücuduma dokunan eller ile yüzümü buluşturdum.Gözlerimi açıp neler olduğuna baktım.Bir adam elinde ufak bir ışıkla ağzımın içine bakıyordu.Kaşlarımı çatarak kafamı yana çevirip tutuşundan kurtuldum."Uslu dur Alya!" Tarığın sinirli sesi ile kafamı ona doğru çevirdim "ne oluyor?" diye sordum anlamayarak."Muayene oluyorsun,tabii yerinde durabilirsen."

Levent denen adam üzerimden çekildi ve eşyalarını toparlamaya başladı.Eşyalarını koyduğu çantayı eline alıp parmağı ile gözlüğünü geriye itip bana baktı,"geçmiş olsun" gülümseyerek söylediklerine karşı bir cevap vermedim.Tarık yanıma gelip saçımı geriye itip alnım ve saç bitimimden öptü "Levent'i geçirip geliyorum" kafamı yana doğru çevirip tutuşundan kurtuldum "sürekli öpüp dokunmak zorundamısın?" sözlerim ile gülümseyip büyük elinin avucunu yanağıma yasladı "öpeceğim kişi sensen,evet."

Yüzümü buruşturup kendimi yana çektim ve tutuşundan kurtuldum.Üzerimden doğruldu ve arkasını dönüp odadan çıktı.

Dirsek içimdeki iğne iziyle gözlerim sonuna kadar açıldı.Bana iğne mi yapmışlardı? Pikeyi üstümden attım, her yerim sızlar bir şekilde banyoya ilerledim.Elimi yüzümü yıkadım ağzımdaki mide bulandırıcı tatla dişlerimi de fırçalayıp öyle çıktım.Odaya girdiğimde Tarıkta yatağı düzeltiyordu "neden muayene oldum?" diye sordum işini bitirdikten sonra bana doğru dönüp ellerini pantolonunun cebine koydu,"ateşlendin" dedi kısaca.