Kırmızı Kart

4. Bölüm - Maç

Tekrar merhaba 4. Bölüm ile karşınızdayım. Her geçen gün daha çok kişi okuyor Kırmızı Kartı ve bu beni çok mutlu ediyor. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. Lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar.

Sabahın yedisinde bu kadar ses normal miydi ya. Kafamda sürekli sesler dönüyordu. Sesler keşke sadece kafamda dönseydi cidden uyandığımda seslerin kafamın içinde değil gerçekte olduğunu anladım telefonumda bir sürü bildirim, mesaj . Nil den gelen 5 arama vardı ve Nil hala beni aramaya devam ediyordu telefonu panikle açtım.

"Ne oluyo Nil sabah sabah birine bi şey mi oldu yoksa anneannene mi bir şey oldu?"

"Yok yok anneannem iyi tansiyonu çıkmış sadece asıl sana noluyo hâlâ nasıl uyuyabilirsin sana geliyorum çıkan haberleri görmedin mi?" kafam iyice karışmıştı.

"Ne haberi Nil ne anlatıyorsun hangi haberler?"

"Doruk la senin haberlerin çıkmış  takipleşmişsiniz galiba bir sürü haber yapmışlar sevgili olduğunuzu falan düşünüyorlar" Dorukla bana magazin haberi mi yapmışlardi yok artık  "Ne sevgili miymişiz benim niye haberim yok nasıl böyle haberler çıktı ya"

"Tamam şimdi sen telefonu kapat geliyorum ben yaklaştım sana"

"Tamam görüşürüz"

telefonu kapattığımda annemlerin Deniz ve Ela'nin kaç kez arayıp mesaj attığını gördüm ama ilk önce rastgele bi bildirime tıkladım ve çıkan haberlerden birini okudum başlık şöyleydi

"Galatasaray'ın 24 yaşındaki forveti yıldız futbolcu Doruk Türk aşkı 22 yaşındaki Galatasaray Kadın voleybol takımının yeni transferi a milli kadın voleybol takımımızın kaptanlığını yapan Selen Durmaz' da buldu ikili instagramda takipleşmeye başladılar daha önce Selen Durmaz'ın imza töreninde Doruk Türk'ün bakışları da gündem olmuştu ikiliden bir açıklama bekleniyor." Instagramda birbirimizi takip etmeye başladık diye biz ne ara sevgili olduk ya benim niye haberim yok.

Eğer biraz daha düşünseydim kafayı yerdim ki şükürler olsun Nil gelmişti , gelmişti gelmesine ama bana hiçbir yararı yoktu aksine daha da panik yapıyordu "Acaba Doruk açıklama falan yapar mı?"

"Bilmem ama yapsın ya"

"Bu arada sen dün nasıl geldin eve"

"Doruk bıraktı çırpındım beni o bırakmasın diye ama fayda etmedi geldi o bıraktı kerem de az fena değil ben dedim ki taksiyle giderim yok diyo ne gerek var. Doruk bırakır seni yok diyorum zahmet etmesin ne gerek var, diyo ki ne zahmeti bırakırsın dimi Doruk"

"Kızım bi şey diyim mi çok yakışırsınız bu arada şimdi fotoğraflarınızı yan yana görünce bi de videoları da izlettin Doruk çok güzel bakmış zaten benim dikkatimi çekmişti ama kızarsın diye bir şey dememiştim."

"Ya Nil ne alaka şimdi Dorukla ben ya"

"Ne ama yalan mı söyleyeyim çok tatlısınız ayrıca sen onu bunu boş ver annenleri aradın mı" unutmuştum

"Off ben annemleri unuttum ya dur hemen arıyım. Alo anneciğim nasılsın, haberleri mi hıhı gördüm yok öyle bir şey anne ben olsa sana hiç haber vermez miyim Allah aşkına, evet yok için rahat etsin annem, hıhı evet evet tamam görüşürüz. Benim Denizle Elayıda aramam lazım"

onların ikisini de ortak aramaya aldım başladım anlatmaya "evet evet yok ya olsa söylerim videoları siz de mi gördünüz normal bakmış işte ne biliyim ben, neyse sonra konuşuruz benim kapatmam lazım çok öptüm sizi görüşürüzz"

Nil elindeki meyveli yoğurdu masanın üstüne bıraktı ve bana döndü "Selen şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama kızmayacksın tamam mı?" "Söyle tamam"