Forma çekimi için sabahın köründe Rams Parka gidiyordum çünkü saat 09.00 da idmanım vardı. Hâlâ bir sürü gönderiye etiketleniyordum ve gönderinin içeriğide hep aynıydı Doruk Türk'ün bana olan bakışları. Of kesin o da görmüştür ben şimdi nasıl yüzüne bakıcağım bu çocuğun umarım forma çekimlerinde o yoktur yoksa yüzüne bakamam ki.
Sonunda yarım saatlik yolculuğumun ardından Rams Parktaydım ve büyük bi karar aşamasındayım merdiven çıkmak mı yoksa asansöre binmek mi en sonunda asansöre binmeye karar vermiştim bi de asansörün olduğu yere yürümüştüm, yanlış anlaşılmasın normalde yürümeyi seven birisiyimdir ama sabahın yedisinde değil. Asansörün düğmesine bastım ve gelmesini bekledim ben de o ara telefonumla ilgilenmeye başladım sonunda asansör gelmişti kafamı telefondan kaldırmamla Doruk'u görmem bir oldu. Ne yapacağımı bilmeden direkt olarak merdivenlere yöneldim. O anın heyecanıyla 3. Kata yanlışlıkla asansörle aynı anda çıkmıştım. Asansörün kapısı açıldı ve karşımda yine Doruk vardı. Yüz ifademin anında değiştiğine eminim ama ispatlayamam işte. Nereye gideceğimi düşünürken Doruk"un bana seslenmesi bir oldu. "Günaydın"
"Size de günaydın" dedim ve her heyecanlandigimda yaptığım şeyi yaptım ve yere bakmaya başladım.
"Doruk ben futbol takımından"
"Tanıyorum sizi takımın yeteneği diyorlar " ben gerizekalıyım yemin ederim gerizekaliyim ne diye çocuğa yetenek falan diyosun salak. Doruk'un hafif gülümsediğini fark ettim
"Selen bende Selen Durmaz voleybol takımından"
"Ben de tanıyorum sizi Türk voleybolunun geleceği" gazeteler benim ilk lig maçımdan sonra bu şekilde başlık atmışlardı şok olmuştum bunu bilmesine
"Voleybola ilgili misiniz yoksa sadece karşınıza mı çıktı haber" heh şimdi de çocuğa hesap soruyordum
"Voleybolu severim ama pek takip etmem genelde ilgimi çeken haberleri okurum" bu cevapla ölmezdim füze atsaydın Doruk.
"Forma çekimi icin geldin sanırım yoksa sabahın bu saatinde burda işin olmaz diye tahmin ediyorum" dedi.
"Evet evet forma tanıtımı için, sen de galiba"
"Evet bende çekim için geldim" sonunda koridorun başında ki görevli geldi de benim gerilim dolu 5 dakikamı sona erdirdi.
Doruk bana el sallayıp uzaklaştı, bana el sallayıp, galiba rüya görüyorum. Hayır rüya falan değil baya baya gerçek
"Selen Hanım sizi makyaja alabilir miyiz?"
"Hıh bana mı seslendiniz?"
"Evet makyaja alabilir miyiz onu soracaktım"
"Tabii tabii yapalım makyajı" makyaj masasına oturduğum an aynada kendimle göz göze geldim Doruk Türk'ün karşısına bu halde çıkmıştım. Gözlerim hala uykum olduğu için şiş, saçlarım desen ayrı bi alemde çoraplarım taytımın üstünde sırt çantam ağzına kadar doluydu.Tam olarak rezil bi haldeydim ayrıca benim futbol takımının forma çekiminde ne işim vardı ya ben kendi branşımın formasını çekseydim işte.
Sonunda saç makyaj bitmişti. Formayı da giymistim. Beni alıp çekimin yapılacağı odaya götürdüler.
Odada Muslera, Mertens, Kerem Aktürkoğlu, Doruk Türk , Ateş Yüksek benimde takım arkadaşlarım ve farklı branşlardan sporcular vardı. Odaya girdiğim anda Doruk'la göz göze gelmem bir oldu ve bana güldü.
Milli takımdan tanıştığım takım arkadaşım Nil yanıma geldi "Selen sonunda geldin seni bekliyordum. İmza törenine de gelemedim anneannemin yanındaydım kusura bakma olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Kart
RomanceVoleybol milli takım kaptanı Selen Durmaz tuttuğu takım olan Galatasaraya transfer olur. Sadece kariyeri için büyük bir adım attığını düşünen Selen hayatının en büyük adımını attığından habersizdir. Futbolcu Doruk Türk'ün de Selen Durmaz'ında hayatı...