16. Bölüm - Plan

184 13 6
                                    

(Ateş'in anlatımıyla)
Son zamanlarda kalbim, beynimden bağımsız kararlar veriyordu. Şu anda da olduğu gibi. Karşımda Nil vardı. Kimsenin pek bilmediği ama çok güzel olan bir restauranttaydık.

Doruk'un dün eve gelişi ve bana yaptığı imalar sonucu düşünmüştüm. Belki de Nil'e karşı büyük hislerim yoktu, bilmiyorum ama daha önce hiçbir kızda hissetmediğim şeyler hissediyordum.

Durduk yere aklıma geliyordu mesela. Antrenmanda Lucas'ın ayağından top kapmaya çalışırken bile. Ya da Yağız'la playstation oynarken. Bazen kendimi Nil'in instagram hesabını stalklerken buluyordum.

Bunları daha önce herhangi bir kıza karşı hissetmemiştim. Nil başkaydı bambaşka. Uzun sarı saçlarını düzleştirmişti üzerinde ise günlük siyah bir elbise vardı. Uğraştığı belliydi ama bu kadar uğraşın içinde bile bu kadar sade ve güzel olması da biraz şovdu. Nil belli etmemeye  çalışsada heyecanla oturuyordu. Onun kadar bende heyecanlıydım. Sipariş ettiğimiz yemeklerde önümüze geldiğinde artık bir sohbet başlatmaya karar vermiştim.

"Çok güzel görünüyorsun" yüzüme bakıp çok tatlı bir şekilde gülümsedi

"Teşekkür ederim sende oldukça şık duruyorsun"

"Sağ ol"

Sohbet ediyorduk "Sen gitar çalıyorum demiştin değil mi ne zamandır çalıyorsun ve ne çalıyorsun?" Gülümsedim çünkü gitarlarım benim en hassas noktalarındam biriydi.

"Evet ortaokulda çalmaya başlamıştım. Akustik, bas ve elektro çalıyorum. Lisede de müzik grubumuz vardı, tecrübeliyim yani"

"Ciddi misin? Konser falan verdin yani. Seni canlı dinlemeyi çok isterdim."

"İstersen sana çalabilirim hem sende çalıyorsun zaten, ama sende şarkı söyleyeceksin"

"Ben mi?" Diye hayretle sordu "Benim sesim güzel değil ki"

"Bence gayet güzel bir sesin var, ayrıca olsun ben seni beğeniyorum" Nil şaşkınlıkla bakıyordu yüzüme, ne söylediğimi fark edince hemen düzelttim kendimi "sesini yani, seni de beğeniyorum da sesini de beğeniyorum" konuştukça batıyordum kızlarla konuşurken böyle olmuyordum normalde. Kadınlarla iletişimim de gayet kuvvetliydi ama Nil aklımı başımdan alıyordu.

"Teşekkür ederim, sen öyle diyorsan söylerim bende çalarım beraber söyleriz"

"Tamamdır en yakın zamanda" kafasını sallayarak onaylamisti

"Lig nasıl gidiyor bu sene artık şampiyon Galatasaray diyorum ben" dedim sohbet değiştirmeye çalışırken

"Lig şu an gayet güzel ilerliyor maçlarımızın hepsini kazandık. Insallah bu sene her kulvarda şampiyon galatasaray dedirttiririz. Bu arada sende derbide çok iyi oynadın asistin de çok iyiydi"

Utançla başımı öne eğip "Teşekkür ederim senin  orda olduğu bilmek motivasyonumu arttırıyor" Nil yüzüme artık kaçıncı olduğunu bilmediğim  şaşkın  ifadesiyle bakıyordu  ne dediğimin farkına varınca hemen düzelttim "sizin yani, taraftarın" kafasını salladı

"Evet bencede, Selen'le Doruk'tan haberin var değil mi?" Diye sordu

"Olmaz olur mu? Biz bize anlatmadan önce anlamıştık zaten. Doruk soyunma odasına çok sinirli gitti biz geldiğimizde pamuk gibiydi"

"Aynısı oldu biliyor musun? Selen yanımızdan sinir küpü olarak gitti döndüğünde o da pamuk gibiydi ama Selen panik yaptığı için bizde anladik"
"Çok mutluyum onlar adına"

"Bende öyle."

Yine kalbim beynimden bağımsız sorular sormakla meşguldü, merak ettiklerim vardı kafamı kurcalayanlar. Mesela Nil'in sevgilisi veya sevdiği biri olup olmadığı. Ama sormayacaktım daha ilk buluşmadan yanlış anlaşılmak istemiyordum ayrıca hemen de bağlanmak yoktu direkt bağlanmak yoktu aslında. Biz yaklaşık iki saat daha sohbet ettikten sonra ayrılmıştık.

Kırmızı Kart Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin