Ateş

418 38 67
                                    

Uzun zamandır yeni bölüm gelmiyordu ama bir iki bölüm arka arkaya atacağım. Umarım beğenirsiniz neferutlarım❤️ Lana Del Rey- Cinnamon Girl eşliğinde okuyun.

Anadolu topraklarına geleli bir hafta olmuştu. Buranın soğuğuna ayak uydurmaya çalışan Evtida, bir yandan da avcıların katipliğini yapıyordu. Onlarla beraber gidiyor, yazıyor ve akşamın geç saatlerine kadar çalışıyordu.

Epistattan adının "kar" olduğunu öğrendiği beyaz pamukçuklara bakmaktan kendini alamıyordu. Boşluk bulduğu her an onlara dokunmak istiyordu.

O böyle yaptıkça bir yandan Livy, bir yandan Amen sürekli kızı hasta olacağı konusunda uyarıyorlardı. Agnia ise kızın saf ve çocuksu mutluluğuna gülmekle yetiniyordu.

Firavunun verdiği görevin ayrıntılarını bilmiyordu ama avcılar nereye giderse Eva da onların yanındaydı. Yerli dili konuştuklarında hiçbir şey anlamıyordu. Amen sadece kendi dillerindeki konuşmaları yazmasını istemişti.

O akşam yine avcı grubu, Anadolulu güvenlik birimleriyle görüşmelerinin ardından kaldıkları hana geldiler. Eva o gün çok yorulmuştu ve kendini çok halsiz hissediyordu. Bir an önce yatıp dinlenmek istiyordu. Bu yüzden akşam yemeğine bile gitmedi. Agnia'nın odaya yemek getirme teklifini bile reddetti çünkü aklı sadece uyuyup dinlenmekteydi.

***

Agnia, yan yatakta uyuyan kızın hırıltılı sesine uyandı. Uykulu gözlerini ovuşturarak kıza baktı. Üstündeki örtüye sarılmış ve iki büklüm olmuştu. Agnia yataktan atlayıp kıza doğru yaklaştığında onun titrediğini farketti. Elini, Eva'nın boncuk boncuk ter birikmiş alnına götürdüğünde paniğe kapıldı.

Hemen odadan fırlayıp Livy'nin kaldığı odaya gitti ve sertçe kapıya vurmaya başladı. Adam henüz uyanmamış olabilirdi çünkü güneş bile yeni yeni yüzünü göstermeye başlamıştı.

Birkaç sert vuruştan sonra Livius üstüne gömleğini geçirmeye çalışarak kapıyı açtı.

-Ne oluyor sabah sabah?

-Çabuk ol hekim. Evtida'nın çok fena ateşi var.

Livy elini alnına vurup ofladı. Bir yandan odaya dönüp malzemelerini almaya çalışırken bir yandan da söyleniyordu.

-Bu kız asla akıllanmayacak. Kaç defa karla oynamamasını söyledim. "Bir şey olmaz Livy, sen işine bak Livy"... Al işte şimdi "işime" bakıyorum.

Agnia kapının önünde sabırsızca bir bacağından diğer bacağına yükleniyordu.

-Akşama kadar seni mi dinleyeceğim? Çabuk ol.

Hekim bir hışımla odadan çıkıp kapıyı hızla kapattı. Bu ses taş duvarlı koridorda yankılandı. Birkaç homurtu duyuldu bile.

Agnia ve Livius kızın yanına geldiklerinde hekim onun sıkı sıkıya sarıldığı örtüsünü açmaya çalıştı. Evtida baygın halde bile örtüyü bırakmamak için direniyordu.

-Ahh, bıktım şu inadından!

Parmaklarını yavaşça gevşetip örtüyü sonunda kaldırdığında tüm bedeninin sırılsıklam olduğunu gördü. Bu sırada Evtida mırıldanmaya başlamıştı ama ne söylediği tam olarak anlaşılmıyordu.

-Bir çanak al ve dışarı çık. Ayak değmemiş temiz kardan biraz doldurup getir.

Normalde olsa adamın bu emir veren ses tonu için onun boğazını kesebilecek olan Agnia, bir şey söylemeden hızlıca çıkıp gitti. Livy ise Evtida'nın üstündekileri çıkarmaya çalışıyordu.

Amen&Eva🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin