öldüğümüz gibi yaşıyoruz

32 5 11
                                    

şarkı: ida lova- låt hela stan se på

🍀

wooyoung: beni kendi yatağında uyutup gitmemeliydin. para bıraksaydın bi de..

san: birincisi işe geç kalmamam gerekiyordu malum yeni bir çalışanım kafama göre hareket edemiyorum yoksa mümkün değil kalkıp gitmezdim. ikincisi kendine saçma sapan yakıştırmalarda bulunma.

wooyoung: senin sıcaklığına alışmışım, sabah yanımda göremeyince buz gibi hissettim.

san: söylediklerini birisi duysaydı bana karşı hislerinin olduğunu düşünürdü woo ve özür dilerim öyle hissettirdiğim için.

wooyoung: bilemiyorum.

san: neyi?

wooyoung: ne neyi?

san: neyi bilemiyorsun? bana karşı hislerinin olduğunu mu yoksa özrümün samimi olup olmadığını mı?

wooyoung: onu söyleyemiyoruz maalesef.

san: kafamı karıştırıyorsun woo

san: etrafına faydalı bir adam değilim.

san: ve sen bana faydalı olmam gerektiğini hissettiriyorsun.

san: bunu beceremem o yüzden kendine bunu yapma.

wooyoung: olmayan bi itirafı reddetmen komik. eğlenmeme de izin vermiyorsun.

wooyoung: ayrıca unutma,
bana birinin zarar vermesine ihtiyacım yok.
izin verseydin çoktan halletmiş olacaktım.

san yazıyor...

wooyoung: yani evet, sen etrafına
faydalı bir adamsın. konuyu kapatalım boşver.

san: kapatalım bakalım.

wooyoung: teşekkür ederim.

san: konuyu kapattık diye mi?

wooyoung: sadece onun için değil, dün için de. saatlerce ağlamama rağmen hiçbir şey demeyip benimle birlikte orda kaldığın için. bana sarıldığın için.

wooyoung: benimle birlikte uyuduğun için.

wooyoung: seninle uyumama izin verdiğin için.

san: istediğin sürece birlikte uyumaya devam
edebiliriz.

wooyoung: başım çatlıcak gibi ya

san: değiştir bakalım konuyu|
san: yatağımın yanındaki çekmecede ilaç olacaktı. onu al ama önce kahvaltı yap.
(9:48)

san: wooyoung? bulabildin mi?
(10:32)

wooyoung: evet buldum

san: aç karnına alma sakın, kahvaltı yap önce. dolaba senin için sandviç bırakmıştım.

wooyoung: san

san: efendim

wooyoung: çekmecendeki fotoğraf kime ait? kitaplığında da görmüştüm daha önce. (10:43)

wooyoung: sevgilin mi?
(10:52)

san: karıştırmaman gereken şeylerdi

wooyoung: farkındayım ama
merak ediyorum

san: sevgilim değil. bunu bilsen yeter.

wooyoung: kim o zaman

san: wooyoung lütfen kahvaltını yapar mısın, sonra konuşalım

wooyoung: sevgilin olsaydı üzülürdüm (görüldü)

🍀

nunchisel anlamda ilk texting denemesi.. okuyan birileri varsa lütfen yorumlayın tek bölümde her şeyi oldu bittiye getirmek istemek🤝 ama acı çekmemiz gerektiğini düşünmek
ramazan başlamadan önce minik bir bölüm atmak istedim.. bir de artık woo ile birlikte psikoloğa gidicez bakalım nası olcak djsnsnsnsmd
bölüm şarkısının çevirisini
hiçbir yerde bulamadım o yüzden google translatten baktım (şaka değil), melodisi bana çok umut vermişti sözleri de öyleymiş🍀

woosan: live or die.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin