Medya: Ufuk
Ece'nin ağzından
Bi kerede olaysız geçsin ya. Nerden çıktı o sürtük. Guvenlik gelmeseydi gorurdu o. Kaçmaya başladık tabiki. Yoksa babayi yeriz. Nereye gideceğimi bilmeden koşuyodum. Biri kolumdan sertçe çekti. 'Az önce kız arkadaşımı dövdün' dedi. Amaç ne ya. 'Yani' dedim. Güvenliği işaret ederek 'seni onlara vermemem için bi sebep söyle' dedi. Ukala. Ne sanıyodu kendini. Küçümser bakışımla baktım ve kasıklarına tekmeyi gecirdim. Kosmaya başladım. Arkama bakıp gülmeyi de ihmal etmedim tabiki.Cemre'nin ağzından
O sürtük yüzünden düştüğümüz duruma bak ya. Hayır niye Ece'ye bulaşıyosa. Deli gibi kaçıyoruz şimdi. Rüyayla beraber koşuyoduk. Güvenlik geliyo mu diye bakim dedim ki pat!. Duvara mi carptim ben? Bu ne? Rüya ya baktığımda onunda aynı durumda olduğunu gördüm. İki tane taşa çarpmışız. Üzgünüm güvenlik pesimizde taşlarcık. Kosmaya devam ettik. Arkamızdan sövdüklerini de duyduk tabi.İpek'in ağzından
Herkes birden koşmaya başlamıştı. Ne olduğunu anlamasam da ben de asansöre doğru koştum. Şanslıydim ki tam kapanırken bindim. Nefes nefese kalmıştım. Nerden çıktı bu kaçma ya. Çantamda su ararken bi el su uzattı. Ne alaka? Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Biri. Diğerlerinin deyimiyle taş. Esmer taş. Teşekkür edip aldım suyu ve asansörden indim. Guvenlik olmasa benimdin şeker şey.Nazlı'nın ağzından
Hassiktir dedim yani. Şuan küçücük yerde Faruk laydim. 'Noluyo lan' dedi. Elinde giymek üzere olduğu tshirtle. Konuşamazdım. Konuşursam herşey biterdi. Kabinden çıkarsam kesin yakalanırdım. Napıcam diye düşünürken kapı tıklandı 'dolu mu güvenlik' dediler. Faruk a yalvaran gözlerle baktım. Biraz baktıktan sonra 'dolu' dedi. Selinde yandaydi ve onun kabinindende erkek sesi dolu demişti. Herneyse ben şuan sıçtım. 'Kabinden çıkcak mısın yoksa çıkartim mi?' dedi Faruk. Ya napcam. Hayir anlaminda kafa salladim. 'Ne hayir? Dilini mi yuttun kızım.' dedi. 'Lütfen buraz daha dur güvenlik uzaklaşsın' dedim birden. Başka çarem yoktu. Gözlerini şaşırarak açtı ve 'Sen O sun' dedi. Şimdi bitmiştim. 'K-kim?' dedim. Sonra kapı tıklandı. 'Nazlı hadi çık gitmemiz gerek' dedi Selin. Faruk'un konusmasına izin vermeden hemen kapıyi açıp çıktım. Selin de onu görünce şaşırdı. Sonra koşmaya başladık. Faruk ve yanındakide peşimizden koşmaya başladı. 'Yanındaki kim onun' dedim Selin e. 'Kuzeni Ufuk iki dakikada yüz kere yavşadı' diyince daha da hızlandık. Selin hemen Ece'yi arayıp durumu anlattı. Ece yüzleşin demişti. Madem öyle yüzleşelim bakalım. Avm den çıktık. Ama peşimizde hem Faruk ve Ufuk hem de güvenlik vardı. Hayır sanki kız müdürun kızı. Bu neyin güvenliği yani. Nereye gidicektik. Faruk ve Ufuk yaklaşmışlardı. Arkalarında da güvenlik. 'Daha fazla kaçamazsınız.' dedi Faruk. Sonra arkamızdan korna sesi geldi. Arkamızı dönüp baktık ve Ece camı açıp gel işareti yaptı ve göz kırptı. Seviyorum bu kızı ya. Biz de aynı şekilde Faruk ve Ufuk a dönüp göz kırpıp arabaya bindik ve el salladık. Ece gazı kökledi ve arkamızda iki göt olmuş taş bıraktık...