Medya: Partide sırayla Cemre, Rüya, Selin
Ece'nin ağzından
Bu kadar da batmış olamazdık değil mi? Rüya malı Yusuf'u işletirken konuşmuştu. Şimdi de ben burdayım diyo resmen. Rüya bağırınca Yusuf bize,doğum günü çocuğu olduğu içinde tüm gözler bize dönmüştü. Göz göze gelmiştik. Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Eğer Rüya.nın sesini tanıdıysa her şey biterdi. Bana bakarak bize yaklaşmaya başladı. Hemen başka tarafa döndüm. Burak. Burdaydı. Ona çaresizce baktım. Şuan yardım edecek tek kişi o. Yusuf'la aynı anda yanımıza geldi. Yerimizden kıpırdamadık. Hepimiz olacakları bekliyodu. İlk Yusuf konuştu. 'Senin ne işin var burda?' dedi bana bakarak. Sonra Rüya'ya dönüp 'Sesin çok tanıdık geldi. Tanışıyo muyuz?' dedi. Hahaha mal. Anlamamış. Tam konuşucaktım ki Burak 'Kızlar benimle, kafenin yarısını kapattırdın ve bizde diğer yarısında eğleniyoruz.' dedi. Yicem. Hem bizi kurtarmıştı hem de göt etmişti. Yusuf kafa sallayıp bana döndü. Bende ukalaca sırıttım.
Benim tanıdığım Yusuf, Burak'a öylece kafa sallamazdı,aksine o kafayı geçirirdi. Gerçi ne kadar tanıyorum ki. Neyse. Onunda sınırları var demekki. Hayır, kötü çocuk felan değil değişik biri. Sosyal olduğu kadar asosyal ama çevresi çok. Onunda grubu var. Ve çok sıkı dostlar. Yani öyle gorünüyolar. Aslında normal sıradan bi piç.
Ben sırıttıktan sonra o da sırıtıp partisine geri döndü. Hepimiz derin bir 'oh' çekerken Burak 'Az önce remen hayatınızı kurtardım. Artık bana bi kıyak yaparsınız heralde?' dedi. Bu mal da karşılıksız bişey yapsa şaşarım. 'Ne istiyosun?' dedim. 'Cemre'yi' dedi. Cemre 'ne diyosun salak' diye bağırdı. 'Şşşş sessiz dedim.' sonra 'Cemre'yi derken Burak?' dedim. 'Yarın büyük bi parti var. Yani bizimkiler için büyük. Vee' dedi. İpek'te sözünü keserek 'Damsız girilmiyo' dedi. 'Vay zeki olan sensin heralde' dedi Burak ta. 'Asla seninle o partiye gelmem.' dedi Cemre. Haklıydı. Bu çocuğa güven olmaz. 'O zaman Yusuf'u çağırıyim konuşalım?' dedi. Nefret ediyorum bundan. Rüya sessizce 'Gitsin' dedi. Cemre de 'Sus zaten senin yüzünden oldu.' dedi. Tartışmaya başladılar. Sonra ayaklandık Cemre Burağa 'Adresi mesaj atarım, alırsın beni ve oyun biter. Tamam?' dedi. Burakta sırıtarak 'Tamamdır.' dedi. Kafeden çıkıp eve doğru yürüdük. Adam işletmenin zararları işte.
Cemre'nin ağzından
Tüm gece deli gibi düşünmüştüm. Burak ve ben ve parti. O dengesiz çocukla napıcam tek başıma. Saat sekiz ve ben ayaktayım. Ecelere geçcektik bugün. Babası şehir dışındaymış. Erken gitsem bişey olmaz heralde. Üstümu giyinip çıktım.
Zile tam on kere bastım. On. Uyanmıyo. Bu nasıl bi uyku. Ve açtı. Ve sinirli. 'Saat 1 den sonra gelin demiştim.' dedi. 'Uyuyamadım erken gelim dedim.' diyip sırıttım. 'Burağı düşünmekten uyuymadın dimi.' dedi uykulu sesiyle. 'Korkuyom desem?' dedim. 'Seni oraya tek göndermicez merak etme.' dedi. Ve zil çaldı. Kalkıp açtım. Bizim kızlar. 'Sizde mi uyuyamadınız?' dedim. Hepsi birden 'ayneen' dediler. İçeri geçip kahvaltı hazırladık,yedik felan saat 2 olmuştu. Ne çabuk. Akşama yaklaşıyoruz. Ve Ece'yi Burak aradı. Bi kız daha lazımmış. Bu ne ya. Orospu gibi. Bi kız daha lazım. Kerane mi bura? Tabiki Rüya geliyo benimle. Onun yüzünden düştük bu durumlara. Ve giycek bişeyimiz yok derken Nazlı ve Selin 'alışveriiiiş' diye bağırdı. En sevdiğimiiiiz.
Tam iki saat süren alışverişten sonra üçümüze de elbise bulmuştuk. Selin de bizimle gelicekti. Ufuk la beraber. Bizi korumak için tabiki. Selin'i ikna etmek zor olmuştu. Ufuk'la tartışmış felan. Ama ikna etmiştik. Saat yediye kadar hepimiz evlere dağıldık. Yorulmuştuk. Eve gittiğimde direk odama geçtim. Hazırlanmaya başladım. Elbiseyi direk giyip saçlarımın uçlarına maşa yapmaya başladım. Her ne kadar gitmek istemesemde güzel olmak zorundaydım. Saçlarımı bitirdikten sonra aynanın karşısına geçtim. biraz rimel sürüp dudağıma parlatıcı sürdüm. Güzel olalım derken boya makinasına dönmeye hiç gerek yoktu. Zaten güzeldim -egom konuştu bi saniye- abartmaya gerek yok diye aldığım askılı küçük çantayı elime aldım. Telefonumu ve bir miktar icine para koyduktan sonra geriye tek bir şey kalıyodu. Evden nasıl çıkacağım ki onuda kararlaştırmıştık,Selin ve Rüya ile. İçeri geçip "anne ben dışarı çıkıyorum" dedim. Annem tek kaşını kaldırıp (Kadın tek kaşını kaldırıyo dağılın) "Nereye gidiyosun Cemre" dedi. Bende başladım yalanları sıraya dizmeye. "Anne şimdi nazlı var ya bizim deli nazlı işte onun bugün doğum günu bizde arkadaşlarla süpriz parti yaptık sonra haberi yok iste onu kutluycaz hem, partiden sonra Ece de kalcaz hep beraber" dedim sonra annem 'partiye git te niye her gün başkasında kalıyosun sen?" dedi sonra devam etti "yoksa sen ickiye mi başladın" diyince ağzım açık anneme baktım sonra "anne ne saçmalıyosun, kızın zaten morali bozuk annesi ve babası yüzünden sadece hep birlikte olalım dedik ondan yani içki falan yok" dedim. Sonra annem "iyi git be bende babanla yalniz kalıyım az"diyince "oha be kadın menopoza girmedin mi sen" diyince "senin aklın direk neden onlara gidiyo cemre" diye bağrıp terliği kafama yemem bir oldu. Anneme gülüp göz kırpınca arkamdan ittirip "mümkünse eve uğrama cemre"dedi kapıyıda suratıma kapattı. Ben de Ecelerin kapısının önüne geldim ve zile bastım. Zille ritim tutarken kapı açılıp kafama küreği yedim. Bilin bakalım kim? Kürek sevdalısı Nazlı. Nazlı ya kötü kötü baktıktan sonra Nazlı 'kafamızı siktin Cemre' diye söylenip kolumdan cekti. Kafamı tutarak 'sende benimkinii.' dedim. Kapıyı kapatıp salona gectik. Salona girdikten sonra Selinle Rüya ya baktım çok güzel olmuşlardı.'oha süpersiniz lan' dedim onlarda 'sendee' diyince 'ben her zaman süperim' dedim. Sonra İpek 'gercekten her zaman süpersindir '(!) dedi. onlara tam bir şey söylüycektim ki telefonum çalmaya başladı. Telefona baktığımda embesil insanın aradığını gördüm ve açtım.
+Alo
-Alo cemre
+Efendim Burak
-Aşağıdayım gelmeyi düşünüyo musun ? Dedi. Bende suratına kapattım ve 'Embesil varlık aşağıdaymış bizi bekliyomus' dedigimde 'bana embesil mi diyosun sen' diye telefondan ses gelince sıçradım. Ben telefonu kapatmamış mıydım? Bide rezillik sadece Nazlı'nın işi diyodum. Kız banada bulaştırdı valla. Bu sefer telefonu kapattığıma emin olduğumda herkes bana gülüyodu. 'Gulmesenize olum' dedim ama aldırmadılar. Sonra 'ben aşağı iniyorum ne haliniz varsa görün' dedim. Kapıyı çarpıp çıktım çok havalıydım biliyorum.