Cemre'nin ağzından
Hepimiz korku dolu gözlerle Ece'nin telefonuna bakıyoduk. Arayan Burak salağı. Ya anladıysa ben olduğumu? Rezil oldum yaa. Bu salağa rezil olcağıma camdan atlarım daha iyi. Değil. Neyse. Ece telefonu açtı ve hoparlöre aldı. Kız işini biliyo.
-Alo kanka naber
+İyidir Burak ta,hayırdır kanka felan?
-Hayır hayır. Sen şu arabada yanında olan kızın, neydi adıı, Cemre. heh onun numarasını versene kanka. Dedi. Noluyo? bu niye numaramı istiyo benim. Kesin anladı. Of. Ece kahkaha attı ve
+Niye veriyim kanka dedi
-O gittiğiniz adrese gidip siz olduğunuzu söylememem için tabiki kankacım. Dedi. Sıçmıştık. Ece sinirlenmişti. Bende 'ver' dedim. Sessizce.
+Tamam veriyorum bidaha da arama, gözüme gözükme dedi ve numarayı verip kapattı.
'Nolcak şimdi' dedim. Ece de 'boşver o salak bişey yapamaz' dedi ve telefonum çaldı. Vee özel numara. Valla bırakıcam adam işletmeyi ya bu ne. Açtım ve hoparlöre aldım.
-Alooo. Dedi. Salak diye boşa demiyorum. Burak işte. Ece elimden aldı ve
+Efendim kankacığım dedi. Burak bisey demeden kapattı. Ahahsjshsj göt Burakk. Böyle göt olursuuun. Hepimiz birden kahkaha attık. Eğlendirdi oç. Neredeyse sabah olmuştu. 'Saat geç oldu uyku vakti.' dedim ve uyuduk.Ece'nin ağzından
Saat 12 olmuş. Oha. Hala uyuyolar yaa. Bende dahil. Hemen kalkıp. Çığırdım. Uyandılar. Kötülük... 'Yaaa ne vaaaar' diye söylenmeye başladılar. 'Saat 12' dedim. 'Ohaaa' dediler. Ama kalkan yok. 'Kahvaltııı' diye bağırdım. Ayaklandılar. Ve kahvaltı hazırlamaya geçtik. Midemiz bizim herşeyimiz gençler. Ben kuymak yapmaya geçtim,Cemre ve Rüya patates kızartmasına, İpek ve Nazlı domates salatalık, Selin ise sucuklu yumurta. Derken mükemmel bi sofra bizi bekliyodu. Ben hemen yemeye girişcektim ki Rüya 'Önce selfie' dedi. Valla foto hastası kız. Her anı çekcek illa. Neyse bi tane çekmesine izin verdik ve giriştik.
Herşey bitmişti bizde bitmiştik. Fenaa yedik. Ee sofrayı kim toplicak. En sevmediğim. Ben kurdum siz toplayın diyip kenara çekildim. Kötüyüm. Neyseki topladılar. Şimdiiii Yusufcuk u göt etme vakti.
Fake hesap açtık ve Yusuf a yazmaya başladık. Piç işte,insan cevap vermez.
-Selaam yazdık
+As yazdı. Hepimiz bilgisayarın başında toplanmıştık. Komedi ya.
-Dün gece nasıldı
+Normal. Tahmin ettiğimiz gibi hiçbirşey hatırlamıyo. Mal insan.Bir insan bu kadar mal olamaz.Neyse fotorafı ona atıp
-Bence çok eğlenceliydi bir daha yapalim. Dedim ve randomu bastım. Sanki Rüya'nın götü klavye de kalmış gibi olabilir birazcık. Sonra fake hesaptan çıkıp kızlara döndüm. "İki sokak yukardaki cafe ye gidelim mi?" dedim. Nazlı hariç herkes kabul etmişti. Herkes Nazlıya çok değişik baktı. Hadi ama Nazlı'dan bahsediyoruz,gezmeye,dışarı çıkmaya bayılan bir kızdan. Nazlı "gerçekten istemiyorum siz gidebilirsiniz" dedi.Bizde "tabiki gidicez ve sen de geliceksin Nazlı" dedik bilerek "nazlı" kelimesini bastırarak söyledik. Nazlı hepimize teker teker bakıp "tamam ama çok kalmam eve gelip uyumak istiyorum" dedi. Nazlı ve uykusu bu kız yeni uyanip biraz oturduktan sonra tekrar saatlerce uyuyabiliyordu. Değişik bi insan lan Nazlı. Bende ayağa kalkıp "herkes on dakka ya aşşağıda olsun" diyince İpek "olmaz"dedi. Ona dönüp "neden" dedim. İpek te 'saçımı yıkamam lazım çok yağlandı' diyince "tamam yarım saat sonra" dedim ve herkese bakıp kapıya gittim. "Bak yarım saat valla beklemeden giderim" dedim bağırarak. Merdivenlerden üçer beşer inip eve geldim.Hazırlanmam yirmi beş dakika sürmüştü iyiki İpek'in saçı yağlanmış. Direk mutfağ gidip dolaba bakmaya başladım. Ne? Acıkmış olamazmıyım. Dolapta bişey bulamayınca fırına baktım bi de ne göriyim. Hiçbir şey yok. Kapının çalmasıyla mutfaktan çıkıp kapıyı açtım. Nazlı elinde bi tabakla içeri daldı Nazlı'nin elinden tabağı aldım ve mutfağa gidip oturdum. Nazlı da peşimden geldi. "Lan bi an sarılcan sandım sarılcaktım sana" dedi onu aldırmayıp direk böreklere saldırdım tam dördüncüsünü yerken biri tarafından ıssırılmış olduğunu farkettim ve "kim ıssırdı lan bunu" dedim o da bana bakıp "Ha ben ıssırdımda yiyemedim sen yersin ama" dedi. böreği tabağa bırakıp "Neyin var" dedim o da 'bir şeyim yok ya" dedi telefonunu çıkarıp saate baktı "hadi kalk diğerlerine diyon ama şimdi bizi beklemiycekler" dedi ve kapıya gitti. Durup dururken nolmuştu ki bu kıza ama söyler yakında. Bende elimi yıkayıp telefon ve para alıp evden çıktım. Apartmanın dışına geldiğimde herkes dışarda beni bekliyodu. Bende "hadi gidelim"dedim ve cafeye gitmek icin yokuşu tırmanmaya başladık.
Cafeye geldiğimizde heryer süslenmişti galiba doğum günü falan vardı ortalarda bir masaya oturduk. Selin direk "ben pasta yiycem de çok pahalı olum" dedi. Sonra "bir pasta 16 lira olurmu abi la bide yiycegimiz bir dilim" diyerek menüyü hızla kapatıp itti. Rüya da "olum 16 lirayı siz bana verin ben size pasta yapıyım hem uc dort dilim yersiniz" dedi. Cemreyle Nazlı aynı anda 'zehirlenmeyi göze alamayız valla" dedi sonra selin ben ve ipekte "bizde göze alamayız valla" diyince rüya direk "siz benden bir şey isteyin bir daha nah yaparım ben" dedi. Sonra garson geldi. Üç tane portakal suyu bir kola iki de çay istedik. İpek le Nazlı gene iş başında. Milletin sosyal hesaplarına bakıp aralarında konuşuyolar. İpek bir anda "Faruk istanbul a mı gitmiş" diyince herkes ona döndü Nazlı da "istanbul da bir süre dönmiycekmiş" diyince bu sefer bütün gözler Nazlı'ya döndü. Ben dahil herkes Nazlı ya şaşkın şaşkın bakıyoduk. Nazlı da herkesin gözüne teker teker bakıp "niye öyle bakıyosunuz?Kendisi söyledi" dedi. Ben "ne zaman söyledi" dedim. Nazlı da "dün söyledi" dedi. Galiba Uzgün olmasının sebebini bulmuştuk. Cafe de bi anda 'iyiki dogdun iyiki dogdun' diye sesler geldi. 'Ben size demistim dogum günü var diye' dedim. Sonra bir anda konfetilerin patlamasıyla Rüya 'iyiki doğdun' diye bağırdı ve bir anda bütün insanlar bize döndü ve bakmaya başladı. Salak Rüya. Şu an benim ise tek baktığım dün gece deli gibi eğlendiğimizin gözlerinde kaldı gözlerim. Neden o olmak zorun da ki. Neden heryerden çıkıyo bu çocuk...Neden...