Medya: Nazlı ve FarukEce'nin ağzından
Herkes mallaşmıştı. Yusuf bana dönüp notu gösterdikten sonra,oha dogum gununde bıraktığımız not ''Neden yanimdaydin? Neyin peşindesin sen?'' diyince ''Hic bir şeyin'' dedim. Bana inanmayan gozlerle bakinca ''Cidden ne saçmalıyosun'' dedim. O da ''Neden doğum günümde evime geldin Ece bunu merak ediyorum ben'' dedi. Harbiden neden orda oldugumu bende bilmiyordum ona hic bir sey demeyince yuzume baktı ama böyle bakması sinirimi bozuyo artık. ''Yusuf bilmiyorum neden yanında olduğumu da bilmiyorum,hep karşıma çıkman da sinirimi bozuyo'' dedim en sonunda. O da ''ben sana bayiliyorum'' sanki dedi. Gerizekali ben senin hayraninim ya amk malı. Diye düşünürken Cemre ''Ece koş'' dedi. ''Noluyo'' diyip arkamı dönmemle direk koşmaya basladım. Bizimkilerde benimle beraber. Ordu gibi koşuyoduk. Malız çünki. Arkama baktığımda mal üçlemesi de bize doğru koşuyodu. Hadi Ali manyağını anladım da Yusufla Burak'a noluyo. Ya biz niye koşuyoruz. Birden durdum. Bizimkilerin durduğumu görmesi biraz uzun sürdü. Herkes nefes nefeseydi. Tahmin ettiğim gibi Ali direk koşup sarıldı. Valla manyak bu. ''Lan çekil'' diye bağırıp ittim. Yani itemedim. Çare tekme. Kasıklarına tekmeyi geçirdim. O kıvranırken Yusuf ''kim lan bu yavşak?'' dedi. Burak'ta ağzımdan aldın der gibi bakıyodu. Boşuna koştuk bunlar halleder. ''Bu tam bir manyak, Ece'ye takmış kafayı.'' dedi Cemre. Burakta ''siz gidin gerisi bizde.'' dedi. Heyt bee. İşimize gelirdi,geldide. Cafeye dogru gitmeye başladık. Nazlı ''Cidden niye koştuk kimdi o?'' dedi. Bende ''olum cocuk mal. Onu ozelden aradık diye onu sevdiğimi düşünüyo.'' dedim. İpek ''sen olduğunu nerden biliyo özelde'' dedi. Zeki kız. ''Önceden konuşmuşluğumuz var, artık nasıl tanıdıysa sesimi'' dedim. Sonra devam ettim ''takti cocuk bana yemin ediyorum o gunden sonra paçayı kurtaramadım'' dedim. Hepimiz gülerken Nazlı ''neden internet çekmiyo'' diyerek mal mal hareketler yapmaya başladı. Sonra birden telefonu çalmaya baslayinca ''ayy'' diye bağırıp ters bir şekilde koltuktan düştü telefonunu alarak dışarı çıktı. Hepimiz arkasından kahkaha atmıştık.
Nazlı'nın ağzından
Kızların kahkahaları umrumda mı? Tabiki hayır. Faruk arıyo lan. Hiçbir şey umrumda değil şuan. En son sarılmıştı bana bende o heyecanla halayı başlatmıştım. Oha kapandı. Mal kafam. Bekletirsem tabi. Ya yine aradı. Canım ya. Hemen açtım.
-Alo
+Alo Nazlı
-Kızlarlaydım duymamışım
+Olsun. Ben şey dicektim
-Ney dicektin
+Birlikte bişeyler yapalım mı dicektim dedi. Ben şok. Çıkma teklif ediyo resmen.
-N-nası yani, ikimiz baş başa mı?
+Evet, tabi istiyosan dedi. İstemez miyim salak.
-Tamam olur ne zaman
+Mesaj atıcam ben sana
-Bekliyorum,görüşürüz
+Görüşürüz dedi, kapattım. Önce sen kapat muhabbeti olmasın diye tabiki. İğrenç.Yarım saat sonra mesaj atmıştı ve beni çağırdığı cafe de oturuyorum. Ah,birde bizimkilerle birlikte geldim. Hangi akla hizmet onlara Farukla buluşacağımı söylediysem. Dalga geçmeleri yetmiyomuş gibi aramızda üç masa vardı. Cidden gelmek zorundalarmıydı, sanki rezil olmayan bir insanmışım gibi peşimden geldiler. Çocuk farkedince o da dalga geçer kesin.
İki dakika sonra Faruk gelmişti. ''Selam'' dedi, sarılıp bende ''selam'' diyip sarılınca bizimkilere baktım. Allahtan Faruk'un sırtı dönüktü. Sarıldığımızda bizim Ece'nin fotoğraf çektiğini gördüm. Abartılı bir şekilde gözlerimi devirdim. Mallardı. Kısa ve net. ''Naber" diyip sandalyeyi çekip oturdu. "İyidir senden" diyip bende oturdum "iyi" dedi. Garson geldi. Limonata ve bir kola söylemiştik. Siparişler geldiğinden beri havadan sudan konuşmuştuk ,ama bir şeyi farkettim benden de berbat espirileri vardi arada o kötü espiri yapınca o daha acımasızını yapıyodu kafasında neler vardı be bu çocuğun. En sonunda espirilerinden kurtulmuştum. "Senden bir şey istiyebilir miyim?" diyince "yapabilceğim bir şeyse neden olmasın" dedim bizimkiler olsa istiyemezsin diyip siktiri çekerdim. Tabi Faruk olunca karşımda kibarlıktan ölebilirdim.
"Arkadaşımın doğum günü de beraber hediye bakabilirmiyiz? Vaktin varsa tabi" dedi. Bende "arkadaşın kız oluyo heralde" diyince "hayır top" dedi ben ona şaşkınca bakınca "şakaydı" dedi tabi atlatmam iki dakika sürmüştü. "Tövbe tövbe" dedim kafamı sağa sola sallayıp. O da gülüp "kız" dedi bende başka kız arkadaşlarından niye yardım almıyosun ki Diyince onlar olsaydı yanımda şu an olmazdın nazlı dedim. Tamam hiçbir şey demiyoz be diye mırıldandıktan sonra neden kardeşinle hediye bakmıyosun dedim. Ay nazlı diyip kalkınca gülüp tamam be geliyorum dedim o sırada faruk kasaya gidip hesabı ödedi valla hiç öde falan diyemem fakirim ben unuttunuz mu zengin olamam asla... Bizimkilere arkamı dönüp orta parmağımı gösterdikten sonra dil çıkardım. Arkamı döndüğümde faruk u beklemiyordum. İşte gene rezil oldum tabikide faruk görmüştü sesli bir şekilde güldükten sonra hadi gidelim diyip kolumdan tuttu. Cafe nin çıkışına gitmemiz için bizimkilerin önünden geçiriyorduk. Onlara faruk un kolumu tuttuğunu kaş göz işaretleriyle gösteriken ağzımı kıpırdatarak naber sap insanlar dedim. Önüme döndüğümde tabi ki de faruk a gene gene rezil olmuştum. Çocuk naptığımı gördü be.
#####
Alışveriş merkezine yürüyerek geldik. Bencil coçuk. Zenginsin sen bir taksi çeviremedinmi. Şimdi arkadaşına parayı kıyıp pahalı bir şey almayı bilirsin ama. Ayaklarım kopmuştu ya çok uzaktı cidden. Tamam çokta değilde uzaktı ama işte... Ne alcağına karar verdinmi dedim. Yürüyen merdivenlerle yukarı çıkıyoduk. Aslında bir tane kolye almayı düşündüm ama ne bilim az olur diye düşündüm dedi. Kafanda tasarladığın bir şeyler var mı dedim o da aslında internetten baktım çok mu ucuz kalır bilmiyorum dedi bende ne kadar ki dedim. O da 195€ dedi. Bende ulan yüz tane kolyemi alcaz o para ne birde ucuz diyo dedim. Kahkaha attıktan sonra değerli bir insan ondan napıcağımı Bilmiyorum" dedi. Bende bakarız diyip bir tane takı satan dükkana girdik...
....
Ya nazlı napıyosun o kolye çok güzeldi alalım işte dediğinde 'salakmısin faruk' dedim lan adam bizi kazıklıyo dört yüz liraya kolyemi olur dedim oflayıp alışveriş merkezinde dolaşmadığımız yer kalmamıştı her yere bakmıştık ama ya pahalı yada bok gibi oluyodu. Son bir umutla girdigimiz takı dükkanında kolye bakıyodum. Faruk ta yanımda bakıyordu. Bir tane üç tane büyükten küçüğe giden kuşları olan kolyede karar kılmıştım. Büyük kuşun biraz uzağında nazar boncuğu gibi bir şey vardı küçücüktü nazar boncuğu fiyatına baktığımda diğerlerinin yaninda bir hiçti bile. Faruk a dönüp "bence bu olsun hem fiyatıda uygun hemde hem zarif hem güzel." Tabi benim seçimim tabi güzel olucak. Faruk ta olur diyince hediye paketi yaptırdıktan sonra mağazadan çıktık. Faruk bir mağazanın vitrinine bakıp bir t-shirt gösterdiğinde uha dedim. Resmen t-shirt üstünde naber orangutan yazıyodu faruk a dönüp "sen bana orangutan mı diyosun arkadaşım?" dedim. Hadi ama beni yemek yerken nasıl görmüştü ki. Bana bakıp "değil misin" dedi. Hadi gülse neysede bildiğin çok ciddiydi bu be ona kötü kötü baktıktan sonra "hediye baktım sana o kadar böyle mi teşekkür ediyosun" dedim. "Gerizekalı ama sen görürsün" diyip karşıda ki adama dönüp ona doğru yürümeye başladım.
.....Ulan şansımı sikiyim. Şimdi deli gibi koşuyoduk daha hızlı olmamız içinde elimi tutmuştu. Ve canım Faruk bana habire gerizekalısın, mal, şansına sokayım diye bana sövüyodu. O adam dediğimin karşısına dikilip bakarmısınız Bakarmısınız dedim herşey gayet normaldi başlardı adam kafasını kaldırıp kafasıyla işaret verince size bir şey söylemem gerek diyip adamın yanına oturdum. Adam bana evet seni dinliyorum dedi. Adam dedigime bakmayın en fazla farukla yaşıt duruyodu. Neyse. Ben devam edip adama yaklaşıp elimle faruk u gösterip şu gördüğünüz insan gay de sizden hoşlanıyomuş dedim gayet ciddi bir sesle ama içimden gayet anırıyodum. Faruk a döndüğümde bana anlamaz bakışlarla bakıp bize doğru geliyodu ona piç smayıl yaptım ama çocuğun dediği şey beni dehşete düşürmüştü. Çocuk heycanlı bir şekilde gerçekten mi dedikten sonra ona baktım gözlerim yerinden çıkıncaya kadar sonra devam edip ben bi gidiyim tanışayım dedi ve faruk un yanına koşarak gitti. Çocuk gay çıkmıştı amk ben piç smayıl yaparken aslında sansım götüyle bana yapmıştı. Sonrasında zaten adama saka yaptığımızı öyle bir şey olmadığını söylediğmizde faruk hem bana sövüyodu hem de adamı ittiriyodu. Gay çocuk siz benim duygularımla mı oynuyodunuz diyip bize doğru gelince bizde deli gibi koşuyoduk iste olay boyleydi. Faruk arkasına bakınca hala pesimizde nazli seni oldurcem lan dedi bende ne bilim ya böyle olcağını dedim. Arkama baktığımda adam geri dönmüş gidiyordu. Sonra faruğa dönüp gitti dedim. O da yavaşlayıp benim gibi nefesini düzene sokmaya calışıyodu. Sonra bir anda kafama vurumca ya ne vuruyon dedim sonrada elden gidiyodum gerizekali dedi. Bende hayvan gibi anırmaya başladım. Faruk gülme dediğinde daha şiddetli gülüyodum. Birlikte yol Boyunca güldükten sonra rüyaların cafesine doğru yürüdük. Cafeye girdiğimizde farukla ikimiz aynı anda durduk faruk a baktığımda öldüreceği kişinin ben olmadığıma karar verdim....